English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Appetit

Appetit traducir francés

2,698 traducción paralela
"Bon appetit"
Bon appétit.
Afiyet olsun bana!
Bon appétit!
Sen iştahlı birisin.
Tu n'es qu'un appétit.
Afiyet olsun.
Bon appétit.
Beni artık hiçbişey durduramazdı
Le guerrier que je suis a retrouvé l'appétit.
- Teşekkürler.
Bon appétit.
İştahınızı geri kazandınız, Bay Kane.
Vous avez retrouvé votre appétit, Maître Kane.
Bu kanlı ve öldürmeli konuşmalar beni çayımdan soğuttu.
parler de sang et de carnage m'a coupé l'appétit.
Tadını çıkar Marv, hak ettin.
Bon appétit, Marv. Tu l'as mérité.
Ama yine aynı iştahsızlık, halsizlik.
Il a encore perdu l'appétit. Il n'a plus d'énergie.
Pekala, ben yemeğinizi daha fazla bölmeyeyim.
Alors, dans ce cas... Je vous souhaite un bon appétit.
İştahsızlık var mı?
Perte d'appétit?
İştahım kaçtı.
J'ai perdu l'appétit.
David umarım açsınızdır!
- Oui, c'est certain. - David, j'espére que tu as bon appétit.
- Afiyet olsun.
- Bon appétit.
- İyi eğlenceler.
Bien. Bon appétit.
Tanrım, beni o kadar acıktırdı ki.
Ça ouvre l'appétit!
Çavdar, cinsel iştahı öldürür.
Rye tue l'appétit sexuel.
- Ben iştahım kaybolmasın diye... apartamanın etrafında dolaşmaya gidiyorum.
- Je vais faire une petite balade dans le quartier pour m'ouvrir l'appétit.
- Evet, dışarıda iştahını hazırlıyor.
- Ouais... il est sorti pour se creuser l'appétit.
Afiyet olsun.
Bon appétit!
tatlınız geldi.
Votre dessert. Bon appétit.
Acaip bir iştahım var.
J'ai un énorme appétit.
İnsanlar deli olduğunu düşünürse mutlu mu olacaksın?
T'aurais de l'appétit, si on te croyait folle?
Afiyet olsun!
Bon appétit!
- Hepinize afiyet olsun.
Bon appétit!
İştahı fazlaydı.
Il avait un gros appétit.
Biraz halsiz değilim.
J'ai pas d'appétit.
İyi eğlenceler.
Bon appétit.
Kana susamışlığı ve onursuzca yönetimi mazur görülemez.
Nous ne pouvons pardonner son appétit charnel et sa conduite déshonorante.
- Sadece bir ara dedi.
Bon appétit. Il a parlé d'une pause.
Glaber'in himayesi bizi elit tabakaya sokmuş olabilir. Ama orası kurtlar sofrası.
L'appui de Glaber a peut-être pavé la route vers les élites mais ils sont d'un appétit vorace.
İştahını mı açayım?
Stimuler son appétit? Exactement.
Sevgili Solonius, arzularını bastırmak için müsabaka düzenlenmesine yardımda bulundu.
Le bon Solonius a proposé l'organisation de jeux pour apaiser leur appétit.
Kes ağlamayı!
Bon appétit. C'est bon?
Her şeyi!
Tout! Leur appétit est immense.
Çok fazla iştahı yok.
Il n'a pas beaucoup d'appétit.
Yemeğe.
Bon appétit.
- Yemeğe.
- Bon appétit.
Yemeğe...
Bon appétit....
Phoenix, yemeğe.
Phoenix. Bon appétit..
Başlayın.
Bon appétit.
Afiyet olsun, anne.
Bon appétit., mère.
Başlayın bakalım.
Bon appétit.
Bir Louisianalı için anlaması zor olabilir fakat Mississippi krallığında nedensiz şiddeti sevmeyiz.
Un Louisianais a peut-être du mal à comprendre, mais dans le royaume du Mississippi, nous n'avons aucun appétit pour la violence gratuite.
Afiyet bal şeker olsun, efendim.
Bon appétit, monsieur.
İştahımın normal olduğunu sanmıyorum.
Je ne pense pas que cet appétit est normal.
Kadınlar genelde ilk üç ayda iştahlarını kaybeder.
La plupart des femmes ont tendance à perdre de l'appétit durant le premier trimestre.
Afiyet olsun. Afiyet olsun.
Mangez, mangez, bon appétit.
Ve sonra anladım ki bu açlığımıza aidim.
Puis j'ai réalisé que cet appétit était mon maître.
İştah falan kalmadı.
Ça me coupe l'appétit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]