April traducir francés
2,593 traducción paralela
Ve April'i asistanı olarak aldı.
Et April est stagiaire.
Leslie, bu gerçekten hoş bir penis ama Ben ve April bizimle 10 dakika içinde Smithsonian'da buluşacak.
Super pénis, mais Ben et April nous attendent au Smithsonian.
Peki. Harika görünüyorsun April.
- T'es superbe, April.
Güle güle Tom. Bu, April ile dairesinde işi pişirdiğimizde çektiğimiz resim.
Là, on s'emballe dans son appartement.
Blue Bloods 2x20 Çalışan kızlar
♪ Blue Bloods 2x20 ♪ Working Girls Original Air Date on April 27, 2012
Ve ben de April Blart, sakar koruma *.
Je suis april Blart, garde du corps.
- Neden, evet, hazırım, April!
- Ouais, je le suis April!
"April, üç bacaklı köpeğimiz Şampiyon'u hatırlaman için bir şey."
"April, voilà quelque chose qui t'aidera à te rappeler notre chien champion à trois pattes."
Teşekkür ederim April.
Merci, April.
Sadece kendim ve April için iyi bir iş bulmak istiyorum.
Je veux juste avoir un bon travail pour moi et April.
April'i seviyorum.
Uh, j'aime April.
Pekala, April, skor ne?
Très bien, April, quel est le score?
- Tamam. - "April için koşuyorum."
- "Je cours pour April."
- April için koşuyorum.
- Je cours pour April.
April benim kızım değil.
April n'est pas ma fille.
Evet! April'le aramızdaki ufak bağ beni heyecanlandırıyor.
Je suis ravi de me lier avec April.
April, bana bak.
April, regarde-moi.
Oregon polisi April Stacey Granger için eyalet genelinde bir Amber Alarmı başlattı. 9 yaşında, son olarak babasıyla birlikte...
Un plan alerte enlèvement vient d'être lancé pour April Stacey Granger, 9 ans, vue pour la dernière fois avec son père...
April, yardım etmeye geldik!
April, on vient t'aider!
Merhaba April, ben Bayan Kidler.
Je suis Mlle Kidler. Je vais m'occuper de toi.
Her şey yoluna girecek April.
Tout va bien se passer.
- Bunu size April mı yaptı?
April vous a fait ça?
Millet, bu April.
Je vous présente April.
April, bunlar da Patty ve Dave.
Voici Patty et Dave.
Salıncağımız var April.
On a des balançoires.
Senin April'ın eşi olduğunu duydum.
J'ai entendu dire que tu escortes April?
April'ın umurunda.
April s'en préocuppe.
Her ne giymek istiyorsan iyidir April.
Porte ce que tu veux, April.
April Young'a acıdığından oy vermece yok, tamam mı?
Hé, pas de votes de pitié pour April Young, ok?
Ben onu bulurum ama April eşsiz kalmak üzere.
Je vais le trouver, mais... April est sur le point d'être abandonnée.
Jeremy Gilbert eşliğinde April Young.
April Young, accompagnée par Jeremy Gilbert.
Bu yılın Mystic Falls güzeli April Young.
Cette année la Miss Mystic Falls est... April Young.
Aslına bakarsan April Kepner bize katılır diyordum.
Et bien, en fait, j'espérais qu'April Kepner nous rejoigne.
Haberiniz olsun, April Kepner'ı bu ameliyattan zorla vazgeçirmedim.
Juste pour que tu saches, je n'ai pas influencé April Kepner pour qu'elle renonce à cette chirurgie.
- Courtney.
- Moi c'est April.
April kardeşlerine aşık.
April aime tes frères.
Herkesten öte, ben April Ludgate, gerçek kahraman.
Mais surtout moi, April, l'héroïne.
Aslına bakılırsa April, eğer istiyorsan Pawnee'ye erkenden dönebilirsin.
D'ailleurs, si tu veux, tu peux partir plus tôt pour Pawnee...
- Andy ve April.
- Andy et April.
- April, Pawnee'de bir köpek parkı yapılması fikriyle bana geldi.
- April est venue me voir car elle a eu l'idée de construire un parc canin à Pawnee.
Anlayacağın April, o parsel benim.
Tu vois April, cette parcelle est à moi.
April, lütfen, sana yalvarıyorum seni bundan uzak tutmak için her şeyi yaparım.
April, pitié, je t'en prie, je ferai tout pour t'en empêcher.
Hey April, köpek parkı meselesi nasıl gidiyor?
Hé, April, comment ça va avec le parc canin?
April, belki şunu kabul etmelisin ki biraz bencil ve saygısız olmuş olabilirsin.
April, tu devrais peut-être admettre que tu as été égoïste et manqué d'égard.
- April.
- April.
April, burada ne arıyorsun?
April, qu'est-ce que tu fais ici?
April?
April?
April, seni aramadım çünkü- -
Je ne t'ai pas appelé April, parce que je ne...
Tamam, April, sen- -
Ok, April, tu...
O zaman April'ı da oraya götürüyordur.
Il y emmènera April.
April, insanı sinirlendiriyorsun.
- T'abuses.