Araba mı traducir francés
5,695 traducción paralela
- Bu bir araba mı ki?
Est-ce que c'est au moins une voiture?
Araba mı kullanmış?
Il conduisait?
Spor Japon araba mı?
Est-ce la voiture sport japonaise?
- Yeni araba mı aldın?
- T'as eu une nouvelle auto? - Oui.
Araba mı kullanıyorsunuz?
Vous conduisez, maintenant? Oui, mon vieux.
Araba mı?
Une voiture?
Gerçekten duymak istiyorsun demek annemle babamın ilgisini tüketişini, elimden bir şey gelmeyişini, liseykeyken ölüme bir adım uzakta kaç tane araba kazası yaptığını merak ederek yatağıma girişimi?
Tu veux vraiment l'entendre, comment tu as accaparé l'attention de maman et papa, comment il n'y avait plus rien pour moi, comment au lycée, je me couchais en me demandant après combien de voitures tu te ferais tuer?
- Araba mı?
Les voitures?
Özellilkle öyle bir araba kulllandığım için kahraman olduğumu söyleyemem.
Je ne dirais pas que je suis un héros pour en conduire une.
Araba da tekrar sorarım.
Je te redemanderais dans la voiture.
Amber, araba falan sürmüyorsun, tamam mı?
Amber, tu ne conduis pas, d'accord?
- Araba lazım mı? - Hayır, ben...
Vous voulez que je vous pose?
Bütün gün araba kullandım, sadece...
J'ai passé la journée au volant.
Araba için bana yardım et, ben de sana kuşlar için yardım ederim, olur mu?
Tu m'aides avec le camion, et je t'aiderai avec les oiseaux?
Benim için bir araba yollamış.
Il m'a envoyée une voiture pour moi.
İşsizlik maaşımı almak için gittim ve DMV kaltağı, sadece araba işlerine baktıklarını söyledi.
J'y suis allée pour demander mon chômage. et la pute du DMV m'a dit qu'ils ne font que des trucs de voiture.
Bir araba kiralayalım. Radyoda hangi aptal şarkılar varsa onlara eşlik ederiz.
On loue une voiture et on chante les chansons bêtes de la radio.
Araba yansın mı?
La voiture est en feu?
- Tanrım. Ayrıca bir araba bulduk.
- Et aussi... on va repartir avec lui.
Ne yapacağımı söyleyeyim sana Rich. Gayri resmi olarak önümüzdeki birkaç gün için rahat olsun diye birkaç saatte bir evinin önüne araba yollayacağım.
Je peux faire passer une voiture toutes les heures devant chez vous.
- Aaron'la da mı araba kullandın?
Vous parlez d'Aaron? Ah.
Araba lazım mı?
Je te ramène?
Lisede kötü arkadaşlarım oldu... uyuşturucuya karıştım oradan... gözlerimi açtığımda araba çalmaktan hapisanedeydim.
Je mélangés avec quelques mauvais... mauvais enfants, à l'école secondaire, et Je me suis mêlé à la drogue, et, vous savez, à côté... avant que je le sais... j'étais en prison pour avoir volé une voiture. Je ne baise pas.
Burada bana ihtiyacınız yok. Bırakın çıkayım, lanet araba sizde kalsın.
Tu n'as pas besoin de moi ici, Lino!
Bu... Araba burada yarım saattir bekliyor.
- Enfin, cette voiture nous attend depuis près d'une demi-heure.
"Gerçekten araba sürebilecek bir çocuğun olacağı kadar yaşlı mıyım?"
Moi? Je suis assez vieux pour avoir un gosse qui conduit?
Küçük bir araba sorunu yaşadım.
Ma voiture était en panne.
Şu araba kazası hakkında mı?
Tout. Que j'ai eu un accident de voiture.
Bak bakalım evin önünde başka araba var mı, mesela polis koruması ya da ilginç bulduğun her türlü detay işte.
Ce qui s'y passe, si la police les surveille, si des détails vous frappent.
- Tamam, tamam. - Bir araba çağıracağım.
Je fais venir une voiture.
Ve şimdi umarım ona bir araba çarpar, ve onu öldürmez, ama penisi kötürüm kalır.
J'espère qu'il se fera écraser et que sa bite en sera paralysée.
Araba ezdi.
On m'a roulé dessus.
Araba üzerinde biraz çalışacağım.
Je répare la voiture.
Bana bir araba lâzım.
Putain, il me faut une bagnole.
Bu arada dükkana gittim sonra araba süremeyeceğimin farkına vardım.
Ok. Et au moment où je suis arrivée à la boutique, J'ai réalisé que je ne devait pas conduire.
Memur sarhoş araba kullandığımı düşünüyor, ve yasal olarak sarhoş olabilirim.
Cet officier pense que je conduisais bourrée, et je pourrais être légalement ivre.
Ben... Ben ona bir Volvo marka araba satın aldım.
Je lui ai acheté une Volvo.
Araba anahtarı kaybeder gibi, Başkanımızı kaybettiğimizi söylüyorsun bana.
Nous avons perdu notre président comme on perd ses clés de voiture?
- Bize bir araba lazım.
On aura besoin d'une voiture.
Birkaç araba daha mı cilalayacaksın?
Cirer des voitures?
- Anneanne, araba anahtarların lazım.
- Mamie, j'ai besoin de tes clés.
- Dev bir araba bekliyordum.
Je m'attendais à voir une voiture géante.
Araba yollamıştım.
J'ai envoyé une voiture.
Şimdi tekrar oraya bir araba yollayacağım.
Je te la renvoie maintenant.
Araba partinizi bölmekten nefret ediyorum ama fidyenin bırakıldığı kısım için planın yok Rex ve herkes o kısımda yakalanacak.
Désolé de casser l'ambiance, mais il faut récupérer la rançon. C'est là que les gens se font pincer.
Araba geçerken durur sanmışlar ama Henry kulaklık takıyormuş ve sanırım karşıdan karşıya geçerken etrafına bakmadı.
Il a freiné à temps, mais... Henry avait son casque et il n'a pas dû regarder en traversant.
Yarım saattir tek bir araba görmedik.
Pas de voiture depuis 30 minutes.
- Galiba bana bir araba lazım.
Qui me ramène chez moi?
Bu herifi tanımıyorum gerçekten Onunla 1 kez karşılaştım.Araba sürer ve saç keser.
Je le connais pas. Je l'ai rencontré une fois. Un chauffeur.
Bir ambulans lâzım. - Birine araba çarptı.
Envoyez une ambulance, un gars s'est fait renverser!
- Bana yeni bir araba kiralar mısın?
Il va falloir que tu me loues un autre véhicule. Sans problème.