Armin traducir francés
172 traducción paralela
Ben Komutan Armin Harbinger. Emrinizdeyim.
Major Avide Harbinger, commandant de l'opération.
Gerçek adım Armin Tamzarian.
Mon vrai nom est Armin Tamzarian.
Zaten buraya bunu yapmak için geldim, Armin.
C'est à peu près ce que j'allais faire, Armin.
- Armin Tamzarian'ın terör saltanatı sona erdi.
Le règne de terreur d'Armin Tamzarian est terminé.
Armin Tamzarian'ı da severdim.
Moi aussi j'aimais bien Armin Tamzarian.
Armin Tamzarian'ı geri dönmeye ikna edeceğiz.
Pour convaincre Armin Tamzarian de revenir.
Benim adım Armin.
Je m'appel Armin.
Bu Armin'in dairesi. Armin'in içkisi. Armin'in Swank dergisi ve Armin'in dondurulmuş bezelyeleri.
C'est l'appart d'Armin, la bouteille d'Armin, le Swank d'Armin, les petits pois surgelés d'Armin.
- Swank'ine bakabilir miyim Armin?
- Tu me prêtes ton Swank?
Bu da Armin'in hayatı. Belki mükemmel değil. Ama en azından ait olduğum yerdeyim.
C'est la vie d'Armin, c'est pas parfait, mais je suis à ma place.
Bakın millet! Armin Tamzarian döndü!
Salut, tout le monde, Armin Tamzarian est de retour.
Armin Tamzarian hepimizi aptal yerine koyan bir yalancıydı.
Attendez, Tamzarian est une escroc qui s'est joué de nous.
Ancak son birkaç günde Armin Tamzarian olarak yaşadıklarım bana birkaç şey öğretti.
Mais les deux jours où je suis redevenu Armin Tamzarian m'ont appris une ou deux choses.
- Armin Selig.
- Armin Selig.
Ah, bu bir klişe, Armin.
Quel cliché, Armin.
Armin, bak sana bir iyilik yapayım.
Armin, je vais vous donner un conseil.
- Bilimkurguymuş gibi okuyacağım, Armin.
- Ca passera pour de la science-fiction.
Herkesi tanıyorsun, Armin doğuda yaralanmıştı.
Tu connais tout le monde, Armin a été blessé à l'Est.
Ben Armin Kal.
Je suis votre hôte... Armin Kal.
- Armin. Öncü.
- L'organisateur.
Armin öldürülmekten korkuyor.
Armen pense que c'est son tour.
- Armin nerede?
- Il est où?
- Armin Dutch'a iki Ermeni'yi öldürenler para trenini çalanlar demiş.
Selon Armen, les braqueurs du train de l'argent ont tué deux Arméniens.
Armin adamların çaldığını biliyordu.
Armen savait que ces types volaient.
O gece katili çağıran Armin'di.
C'est lui qui les a refroidis.
Armin Imholz.
Armin Imholz.
- Armin Imholz bu. - Tanrım!
- C'est Armin Imholz.
- Armin Imholz değil mi bu?
C'est Armin Imholz?
- Peki Armin'in bastonu nerede?
Et le bâton de marche d'Armin?
- Armin'in bastonu?
Le bâton de marche d'Armin?
Michael Maloumian ve Armin Talajian?
Michael Maloumian et Armin Talajian.
Armin!
Armin...
Armin.
Armin.
Armin yemeğe kalmak istemedi.
Armin ne voulait pas rester pour dîner.
Sevgili Armin.
Oh, mais c'est Armin.
Sonra herkes bana sürekli bahsettiğin sevgilin nerede diye sordu. "Gerçekten var mı yoksa minyatür at yetiştiricisi Armen gibi uydurdun mu?" dediler.
Tout le monde me disait : "Alors, il est où? Lui aussi, tu l'as inventé comme Armin, l'éleveur de poneys?"
Minyatür at yetiştiricisi Armen kim?
Qui est Armin, l'éleveur de poneys?
Bana daha iyi davranmaya başlamazsan da seni minyatür at yetiştiricisi Armen için terk edeceğim.
Si tu ne me traites pas mieux, je te quitte pour Armin, un éleveur de poneys.
Soyadı ne?
- Armin qui?
Armen...
- Armin...
Ayrıca müdürün Armin Gagnon'ı hemen arkandan erkekler tuvaletine girerken gördük.
On a aussi vu votre manager, Armin Gagnon, se cachant dans les toilettes pour homme juste derrière vous.
Kapıyı açtım, Armin orada duruyordu.
J'ai ouvert la porte et Armin se tenait là debout.
Armin, kasa kapısını açabilir misin?
Armin, si vous voulez bien déverrouiller la porte de la salle des coffres.
Armin, biz kanunuz. Ne istersek onu yaparız.
Armin, nous sommes la loi, nous pouvons faire tout ce que nous voulons.
Armin, kardeşim. Beni affet.
Armin, mon frère, pardonne-moi.
Armin?
Armin?
İyi misin Armin?
Est-ce que ça va, Armin?
Bekle Armin!
Hé! Armin!
Merhaba Armin.
Salut, Armin.
Armin Pierske.
Armin Pierske.
otur.
Armin, assieds-toi.