Aussi traducir francés
248,678 traducción paralela
- Benim de öyle.
- Moi aussi.
Aynısını, yaza kadar cevaplanmasını istiyorlar.
Eux aussi voudront savoir à quoi s'en tenir.
Siz de ölürsünüz.
Et vous aussi.
Onları da kızartabilir misin?
Vas-tu frire celles-là aussi?
Kıyafetleri her kim hacklediyse telsiz iletişimini de kesmiş.
Qui que soit le pirate, la radio, aussi, est coupée.
Güneş kadar parlak bir intikam!
Une vengeance aussi brillante que le soleil.
- Teknik olarak Bill kadar ölüsünüz dedim.
Techniquement, j'ai dit que vous étiez aussi mort que Bill.
- Aynı zamanda ölüler.
Ils sont aussi tous morts.
Hiç bu kadar uzun kaybolmamıştım. Onu bulmam gerek.
Je n'ai jamais été perdue aussi longtemps, je dois le trouver.
- Siz de çocuk gibisiniz.
- La vôtre aussi.
Kasada da tutsağım burada da.
Je suis aussi prisonnière ici que dans un coffre.
Nasıl benden havalı olabildin?
Pourquoi t'es aussi cool?
Bence de.
Moi aussi.
İyi olmayı öğrenmek için felsefeyi seçmiştim ama felsefe ile insanlara yardımcı olmanın yolları varmış.
J'ai pris philo pour savoir être quelqu'un de bien, mais j'ai réalisé que je pourrais aussi aider les gens.
"Diddle diddle dumpling oğlum John." Sonra Annabel diyor ki :
Je les ai trouvés dans la main de Carrie. Elle est aussi morte.
Evet, ben de seni özledim.
Toi aussi tu me manques.
İyi haber, gemiyle birlikte elektriksel karıştırma kaynağı da yok oldu.
Bon, la bonne nouvelle, avec le bateau détruit, la source de l'interférence électrique l'est aussi.
Sayılara bakıldığında, ve bu heyecan verici bu özellikler muhtemel bir organik materyali gösteriyor Caldera'nın gövdesinin genel uzunluğu, eşit serpilmiş katı kitleler.
Basées sur les chiffres, et c'est passionnant, les spécifications montrent de la matière organique possible, de la longueur de la coque du Caldera, aussi entrecoupée de masses solides.
- Her ne kadar kusurlu olsam da tanışmamızdan öncesine göre hala daha iyi bir insanım senin sayende.
Aussi imparfait que je sois, Je suis devenu une meilleure personne qu'avant de te connaitre, merci à toi. Vas-y!
Köpekbalıkları da öyle.
Les requins aussi.
Bende kalırken oynadığımız kadar çok oynamaya başlamamız lazım.
On doit recommencer à jouer aussi souvent qu'avant quand vous traîniez avec moi.
Pekâlâ, bu cidden bir psikoloji oyunudur kendi bile bilmeden önce rakibin hamlesini tahmin etmek.
C'est aussi un jeu de psychologie, anticiper les mouvements de l'adversaire avant qu'il n'y pense.
- Ben de öyle.
Moi aussi.
Markman'ı öğrenmişlerse ne bilelim belki de Natalya'yı da öğrenmiş... -... ve yakalamışlardır.
S'ils connaissaient Markman, ils ont déjà dû trouver Natalya et l'attraper aussi.
- Ne yani, yoksa beni de mi tutuklarsın?
Ou sinon vous allez m'arrêter aussi?
- Evet, o kadar kolaydı.
Oh, oui, aussi simple que ça.
Mümkün olduğunca çok vakit kazanman gerekecek.
Tu as besoin d'un départ aussi vite que possible.
Umalım da Natalya da anlasın.
Espérons juste que Natalya aussi.
- Görünüşe göre bu durumlarda "dans" kelimesi isim olduğu kadar fiil olarak da kullanılıyor.
D'ailleurs, il semble qu'ils utilisent le mot "danse" comme un verbe, aussi bien qu'un nom.
İşler kötüye giderse onları da yanında götürmeyi ister mi?
Vous vous souciez qu'ils en pâtissent aussi? Si les choses se gâtent pour lui.
Bu tatarcık türü tahılları yok etmekle kalmıyor daha da çok zarar verecek sporlar taşıyor.
Ce moucheron peut décimer les céréales mais aussi porter des spores qui peuvent causer encore plus de dégâts.
Bizde de vardı böyle yerler.
On a ça aussi.
Arabamı da alabilirsiniz.
Prenez ma voiture aussi.
Aynı zamanda Deirdre Kemp'in de faydası dokunacağını düşünüyoruz.
Nous pensons aussi que Deirdre Kemp est une bonne piste.
Bu kadar başarılı olmanın sebebi de bu olsa gerek.
Sûrement pour ça que tu es aussi doué.
Şimdi o da benden hoşlanıyor.
Et maintenant, il m'aime aussi.
Ben de seni.
Moi aussi.
Tek ümidim, Claire Louise'in büyüdüğünde senin gibi kocaman bir kalbi olması.
J'espère que Claire Louise aura aussi bon coeur que toi.
Birlikte çalışırken çok yakındık.
Nous avons aussi fait d'autres choses, une exfiltration... Nous travaillions de longues heures.
Ayrıca listesindeki diğer insanlarla ilgili de çalışmaya başladık.
On enquête aussi sur d'autres gens de sa liste.
- Bu işin bir parçasıysa gördüğüm en iyi büyük resim oyuncusu.
Si elle est dans le coup, personne n'aura tenu la route aussi longtemps.
Ama eski ismimi de özlüyorum.
Mais le mien me manque aussi.
Pasha da ölebilir ama.
Mais Pasha peut aussi mourir.
- Ben de. Sağ olun.
Moi aussi.
- Beni de seviyor.
Et il m'aime bien aussi.
Ama onunlayken de dikkatli olman gerek.
Mais n'oubliez pas que vous devez être prudente avec lui aussi.
Anneme sarıldım ama o da vuruldu.
Je suis restée avec ma mère, mais elle aussi a été abattue.
O da işin içinde. Sen de öylesin bu arada.
Il était dans le coup, et d'ailleurs vous aussi.
- O kadar kolay değil.
- Ce n'est pas aussi simple.
Yani, A Takımı'na da bayılırım.
J'adore "l'Agence tous Risques" aussi.
Çok da iyi değilmiş. Ama çok da seçeneğimiz yok.
Pas aussi bons.