Avcılar traducir francés
2,177 traducción paralela
Sonuçta, yaşamdaki zorlukların üstesinden gelmek,... ister yeteri kadar beslenmek olsun, ister avcıları atlatmak,... sadece yaşamın son zorluğuyla buluşulduğunda anlam kazanır.
Qu'il s'agisse de se nourrir ou d'échapper à ses prédateurs, concevoir des stratégies survie n'a de sens que si elles permettent d'atteindre le but ultime de l'existence.
Bazı avcılarınızı buraya göndermelisiniz.
Il nous faut des chasseurs ici.
Ne? Ahbap biz balina avcılarının peşindeyiz.
Nous cherchons à sauver les baleines.
Ancak onların şovunun teknesi nereye dönerse dönsün, yengeç avcıları önlerini kesti.
Mais partout où le bateau de REALITY SHOW essaye d'aller, celui des pécheurs de crabe lui barre le chemin
Üç saat olmuştu ancak yengeç avcıları yine de peşlerini bırakmadı!
Ca fait trois heures et le programme des pêcheurs de crabes n'a pas d'audimat
Yengeç Avcıları şovu ise gayet iyi gidiyordu.
Le reality-show sur la pêche au crabe se porte bien.
Balinalar yengeç avcıları şovunu saf dışı bırakıyor!
Les baleines enlèvent le bateau du show sur la pêche au crabe.
Kelle avcılarından birine yakalanmış.
La proie d'un chasseur.
Hazine avcıları, bulaşılmaması gereken tehlikeli insanlardır.
Il est déconseillé de se frotter aux chasseurs de primes.
Çoğu kurbağa, avcılarından zıplayarak kaçabilecek şansa sahiptir.
La plupart des grenouilles et des crapauds échappent à leurs prédateurs par un bond.
Yaralandığını biliyor, yürümekte zorlanıyor ve etraftaki avcılar, işini bitirebilecekleri bir anı bekliyorlar.
Il est blessé, il a du mal à marcher, et ces prédateurs sont là à attendre l'occasion d'en finir.
Çok yetenekli avcılar ve bizden korkmadıkları gibi başımıza büyük, çok büyük belâ açmaları da gayet kolay.
Ils sont tellement puissants et n'ont pas du tout peur de nous. Ils n'auraient aucun mal à nous blesser gravement.
Algler avcıları çekecektir.
En effet, les algues attirent les espèces brouteuses.
Burada avcılar da var, bu arttan solungaçlı ve deniz sümüklü böceği gibi.
Il y a des prédateurs, comme ces nudibranches ou limaces de mer.
Tek yiyecek ve su kaynağı aşağıdaki boğazın dibinde,... avcıların pusuda beklediği yerde.
L'eau et la nourriture sont au fond du ravin, là où le danger guette.
Çoğu av başarısız olur,... bu sebeple avcılar sürekli yeni taktikler geliştirirler.
Les chasseurs doivent sans cesse inventer de nouvelles tactiques.
Yine de bu sahil her yıl Kuzey Amerika'nın en etkileyici avcılarından birini buraya çeker.
Chaque année, cette côte attire pourtant un chasseur impressionnant.
Ataları gündüz avcılarıydı,... ancak alaca karanlıkta yiyecek aradıklarında daha az rekabet olduğunu keşfettiler.
Ses ancêtres chassaient le jour, mais ont compris qu'il y avait moins de compétition au crépuscule.
Bu büyük avcılar son derece bölgesel takılırlar.
Ces grands prédateurs sont extrêmement territoriaux.
Jilet gibi keskin çalılar, tuzaklar ve tüfekli avcılar arasından mı?
Là où il y a des buissons épineux, des trappeurs, des chasseurs armés?
Tüfekli avcılar!
Des chasseurs armés!
Yavrulardan biri iz bırakıyor ve avcılar yaklaşıyor
Les petits loups ralentissent et les chasseurs avancent vite.
Elbette avcılar baba kurtu öldürüyorlar o sessizce ölüyor
Evidemment, les chasseurs massacrent le papa loup qui meurt en silence.
Erkeklerden iğrenen dul adam avcıları.
Les Divorcées dégoûtées des hommes mais qui continuent à chercher.
Fırtına avcılarını hatırlıyor musunuz?
On a regardé The Storm Chasers.
Gezegen avcıları, yanınıza mutlaka uzun süre yetecek kadar erzak alın.
Chasseurs de planètes, n'oubliez pas les rations de survie.
Canavar avcıları.
Chasseur de montre.
Canavar avcılarının kötü olduğunu söyler gibisin. Ama bu hiç mantıklı gelmiyor, çünkü ne zamandan beri canavarlar iyilerden oldu?
On dirait que pour vous, les chasseurs de monstres sont les méchants, ça n'a pas de sens parce que les monstres ne sont pas les gentils.
Ama avcılar daha kullanamadan katledildiler.
Mais les chasseurs ont été massacrés avant qu'ils puissent nous tuer.
onlar... onlar gerçek avcılar haline gelmişlerdir ona ne oldu?
Pas besoin d'attendre. C'est un chasseur. C'est ce que tu es?
'Çete Avcıları'olacak ismi.
On l'appellera Les Justiciers.
Çevredeki bütün avcılar o bataklığa gidilmemesi gerektiğini bilir.
Les chasseurs du coin évitent tous le marais.
Biz hayalet avcılarıyız adamım.
- On est des chasseurs de fantômes!
Yıldız avcıları her yeri tarar. Twiggy de böyle keşfedildi.
C'est comme ça qu'on a découvert Twiggy alors qu'elle marchait dans la rue
Ödül avcılarıyla ilgili oldukça deneyimin var, değil mi?
Tu connais bien les chasseurs de primes?
- Diyeceğim... - Biz yorulmuş avcılarız.
- On est des pauvres trappeurs!
Çünkü İrlandalı şahin avcılarının arasında büyüdüm.
Je veux dire... Je descends d'une longue lignée de fauconniers irlandais.
Avcılar mı geçmiş acaba?
C'est une balle. Il y a peut-être des chasseurs dans le coin.
Avcılarının gidecek yeri kalmadığından böyle yapmış olmalılar!
Leurs chasseurs n'ont nulle part où aller
Anti-Japon avcıları geliyor.
Et la arrive le combattant anti-japonais.
Caprica kızıl-kuyruklu şahininin geniş bir kanat genişliği vardır ve en önemli gece avcılarındandır.
Le rapace Rouge-queue Capricain a une large envergure... 20 heures plus tôt.
Avcılar tuhaf insanlar.
Les chasseurs sont bizarres.
Özür dilerim doktor bey ama bu cuma günü yetenek avcılarının koçların izlediği bir maçta oynayacak.
Excusez-moi, mais il joue devant des recruteurs et des coaches samedi prochain.
Ailem ünlü bir Nazi avcılarıydı, yani pek etrafta değildiler.
Mes parents étaient chasseurs de nazi, ils n'étaient pas souvent là.
Kimdir o avcılar hemen bilmek istiyorum!
Higgins, des nouvelles des chasseurs?
Avcılar yakalamış.
Ce n'est qu'une coquille vide. - Des braconniers l'ont trouvé.
Evet, evet. Kutsal Hazine Avcıları.
- Les Aventuriers de l'arche perdue.
Japon balina avcıları mizahtan anlamıyor.
Ces baleiniers comprennent pas les blagues.
Bukalemunun vücudu, hem avcıdan hem de avından saklanıp ani saldırılar gerçekleştirmesine olanak sağlar.
Ainsi caché à la vue des prédateurs comme des proies, il peut lancer des attaques surprise.
Çete Avcıları, ha?
"Les Justiciers".
Ölü sayısını kimse bilmiyor ama ölümünden yıllar sonra, balıkçıların, timsah avcılarının ve hikâyeleri dikkate almayacak kadar aptal olanların hepsi bataklıkta kayboldu, kesildi, öldürüldü, katledildi.
Les morts se succédèrent pendant des années. Des pêcheurs. Des braconniers.