English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Avustralya

Avustralya traducir francés

1,547 traducción paralela
İşte Tony FingIeton'ı taşıyan uçak alana iniyor. Olimpiyatların gümüş madalyalı oyuncusu, Avustralya şampiyonu.
J'allais faire une promenade.
Oğlun Avustralya şampiyonu.
Ta mère le sait.
Kız kardeşin Avustralya'da.
Ta soeur est en Australie, je suis seule : c'est trop pour moi, il faut que tu viennes.
Biraz tenis izlemek için Avustralya Açık'a gidiyorum ve yani belki oraya gidebilirim veya en azından sen gidebilirsin.
Je vais à l'Open d'Australie pour voir des matches de tennis. Je peux y aller. Ou au moins vous.
Avustralya Açık'a gitmek ister miydin?
Vous voulez aller à l'Open d'Australie? "
Avustralya'ya. Dünyası tepetaklak, ters yüz olmuştu bir kez daha!
Le monde de Harvie était à l'envers... une fois de plus.
Ama bana Avustralya'daki 9 yaşındaki bir kızın daha büyük bir koleksiyonu olduğunu söylediler.
Ils m'ont dit qu'une Australienne de 9 ans m'avait dépassé.
Avustralya'dayım.
En Australie.
Olga'yı biliyorsun, cockatoo'lar. ( avustralya tepeli papağanı )
- Vous connaissez Olga et ses cacatoès.
Avustralya'da karides denmiyormuş.
On ne dit pas "crevettes" en Australie.
Çok zehirli bir Avustralya yılanıdır.
Un serpent australien très venimeux.
Avustralya yılanı zehriyle.
Venin de serpent australien.
Avustralya'daki...
En Australie...
Bir turizm acentesinde çalışıyor, insanları Avrupa'ya, Japonya'ya, Avustralya'ya gönderiyor...
Elle est agent de voyage. Elle envoie les gens en Europe, au Japon, en Australie...
"Avustralya ya da şu A il başlayan ülkelerden biri" Doğru mu?
"Australienne ou un de ces pays en'A'." Est-ce exact?
Bana ihtiyaç duyarsanız Avustralya'da olacağım.
Je pars en Australie.
Bacakları burasına geliyor. Babası da Avustralya'nın yarısına sahip.
Elle a des jambes interminables et son papa possède la moitié de l'Australie.
Ve Avustralya kaydedilen en büyük tayfunu gördü.
Et l'Australie vient de vivre le plus grand typhon jamais enregistré.
Avustralya'ya gideriz.
L'Australie, ça te paraît loin?
Yukarıdan küçük görünüyordu. Avustralya'ya gitme konusunda ciddi miydin?
Tu parlais sérieusement pour l'Australie?
Avustralya.
L'Australie!
Avustralya'da ne yapacağız?
Qu'est-ce qu'on fera en Australie?
Avustralya'ya hiç kar yapmadığını biliyor musun? İstediğin zaman denize gidebiliyorsun.
Sais-tu qu'il n'y a pas d'hiver en Australie?
Bizim olduğumuz yerden bir çivi çak, çivinin ucu Avustralya'dan çıkar.
Si je plantais un grand clou là où on est, il sortirait droit en Australie.
Hayır, bana Kanada ve Avustralya'ya gitmekten başka... yapacak bir şey kalmadı, Allah yardımcım olsun.
Il ne me reste plus qu'une tournée au Canada et en Australie.
- Van Lew Avustralya'da
- Van Lew en Australie
KYÖ'nün ölçüm yapacağı topraklara da bakalım. Avustralya'dan Hindistan'a doğru seyredecek.
Ensuite, nous pouvons voir le territoire de l'instrument de GPM tandis qu'il passe par l'Australie, l'Inde,
99'da Avustralya'nın batırılmasından Lucy Diamond sorumlu tutuluyor.
Elle serait derrière le complot de l'élimination de l'Australie en 99.
- Avustralya tostu.
- Du pain grillé australien.
Sosyal hizmetimi bitirdiğim zaman, Avustralya'ya gideceğim.
Après mon service civil, je pars pour l'Australie.
Avustralya'nın arazileri video oyunlarında bile çok güzel görünüyor.
Les terrains de crickets australiens sont géniaux, même en jeu
Şu anda hayır. Kendisi Avustralya'da.
Plus maintenant.
Yine de Avustralya'ya gidiyor musun?
Tu comptes toujours partir en Australie?
Adamların Zandvoort'da barları vardı ve her yaz Avustralya'ya özgü noel partisi düzenlerlerdi.
Les types avaient un bar sur la plage, à Zandvoort... et ils organisaient tous les étés une fête de Noël à l'australienne.
Noel'i Avustralya'da geçirdim, alıştım artık.
J'ai souvent passé Noël en Australie, alors j'ai l'habitude.
Üç yıllığına Avustralya'ya tayin edildim.
Je suis muté en Australie pour 3 ans.
Avustralya'ya geri dönün!
Retournez en Australie.
Avustralya parası, gıcır gıcır, ard arda gelen seri numaraları. Her parada tam olarak aynı yerde, 10 adet parmak izi var.
Les numéros se suivent. J'ai 10 empreintes au même endroit.
İnatçı olmaktan nefret ederim ama sen bana parayı Birleşik Devletler'de bozduğunu söylüyorsun ben de senin Avustralya'da bozdurduğunu tespit ettim.
Vous dites que vous avez changé l'argent aux US et j'apprends que c'était en Australie.
- Avustralya'dan geliyorum.
- J'étais en Australie.
Avustralya'da bulunduğumuz bölgede, dünyada yaşayan en ölümcül 10 yılandan... dokuzu orada yaşıyordu.
Et nous voilà, au fin fond de l'Australie, oû vivent neuf des 10 serpents les plus dangereux du monde.
Çok yorgundur. Avustralya uçuşu yorucudur.
Le vol pour l'Australie est éreintant
Ben annemle birlikte, Avustralya'da yaşıyorum.
Je vis en Australie avec ma maman.
Avustralya'da olma sebebin?
Votre raison pour être en Australie?
Burası Avustralya.
Ça, c'est l'Australie.
Avustralya listemin başındaydı. Ben de Melbourne uçağına atladım. Burada kimseyi tanımıyorum, bari biraz yürüyeyim dedim.
Alors, j'ai pris l'avion pour Melbourne, mais je ne connais personne ici, alors j'ai décidé de marcher.
Avustralya'da ne yapıyordun?
Que faisiez-vous en Australie?
Avustralya'nın büyük yüzücüsü Tony FingIeton.
Mon bateau part d'ici, ce soir.
Şimdi hepsi Amerika Avustralya ya da Atina'ya gidiyor.
En Amérique, en Australie, à Athènes...
- Direkt Avustralya'dan mı geldin?
- Bien sûr.
- Avustralya güzel miydi? - Çok güzeldi.
- L'Australie, c'était bien?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]