English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Ayak sesleri

Ayak sesleri traducir francés

198 traducción paralela
Dışarıda ayak sesleri duydum, sanki çıplak ayak sesi gibiydi.
J'ai entendu des bruits de pas, comme ceux d'un homme marchant pieds nus.
- Ayak sesleri.
- Les pas!
Ayak sesleri duydum.
T'es monté au grenier, cette nuit?
ben de ayak sesleri duymuştum.
.. mais j'avais moi-même cru entendre des pas.
Bu gece işittiğiniz ayak sesleri böyle miydi?
Est-ce bien le pas que vous avez entendu cette nuit?
- Şey, açıkça ayak sesleri duyduk da...
- On a entendu des pas...
Koridorda ayak sesleri duydum.
J'ai entendu des pas.
Gürültüler ve ayak sesleri duyuyorum.
J'entends des bruits, des pas!
Bir şeyleri hayal etmesiyle, gürültüler, ayak sesleri ve sesler duymasıyla başlamış... ve sonra sesler konuşmaya başlamış.
Au début, elle croyait entendre des bruits, des pas, des voix! Puis ces voix lui ont parlé!
Bina merdiveninden ayak sesleri geldi.
J'ai entendu des pas dans l'escalier.
Evet! Ayak sesleri.
Oui!
Hücredeki mahkumların horultuları ve iniltileri, Yürüyenlerin ayak sesleri, Blok gardiyanlarının voltaları.
Les grognements des prisonniers, les pas des surveillants, quand ils font leur ronde.
Sokaklardaki ayak sesleri ya da bir ses, bir çocuk ağlaması ya da uzakta bir radyo sesi.
Les pas dans la rue, les cris d'enfants ou une radio au loin.
- Ayak sesleri. Duyuyor musun?
Ces bruits de pas...
Broadway'de ayak sesleri bu vakitte duyulur.
C'est l'heure à laquelle on entend des bruits de pas sur Broadway.
Kilerde çalışıyordum ve fırının yanından gelen ayak sesleri duydum. Hemen kapağını açtım ve orada kömürlerin üstünde biraz yanmış halde duman çıkarıyordu. Hemen aldım.
Entendant les souliers dégringoler dans l'incinérateur, j'ouvre la porte, je les vois au-dessus du tas de charbon... et je les sors vivement du feu!
ve aşağıda bir ses var, sanki bir kapı kapanıyor, ve merdivende ayak sesleri duyuluyor.
il ya un bruit en bas, comme une porte qui se ferme, on entend des pas dans l'escalier.
Ceset yere yığıldığı zaman, yukarıda kapıya doğru koşan, ayak sesleri duyduğunu söyledi.
Alors que le corps tombe, il entend quelqu'un en haut courir à la porte.
Onu bulamıyordum, ve sonra merdivende ayak sesleri duydum.
Je ne la trouvais pas J'ai entendu des pas dans l'escalier
- O ve ayak sesleri
Et des pas.
Ayak sesleri duydum,... insan ayak sesleri.
J'ai entendu des pas d'homme.
Zamanın başlangıcından beri,... tüm kadınlar, ayak sesleri duymuştur.
Les femmes entendent toujours des bruits de pas.
Her şey aynı olsa da bir şey eksik. Pıtır pıtır ayak sesleri. Hobo'nun pati seslerini hiç söylemiyorum bile.
Je n'entends ni les chers petits monstres ni Clodo.
Sonra ayak sesleri duydum, hemen mektubu ateşe attım.
J'ai jeté la lettre au feu.
Birden, ayak sesleri duyuldu.
Soudain, il y eut des pas.
Bilmiyorum, ayak sesleri duydum ve kapımın kolunun zorlandığını gördüm.
Quelqu'un a marché, puis a essayé d'entrer dans ma chambre.
Yoksa az önce odanızda bulunan birinin ayak sesleri mi?
Ou les pas de quelqu'un qui... un instant auparavant était dans ta chambre?
Zamanın akışı kalbin atışı bir katilin ayak sesleri.
Le passage du temps, le battement du coeur les pas d'un assassin.
Zili çalacaktım lakin ayak sesleri duydum ardından sifon sesi.
J'allais aller sonner, mais j'ai entendu des pas, et le bruit de la chasse d'eau.
Yolumun üstündeyken birden, arkamda ayak sesleri duydum ve ağzımın üstünde bir el ardından kloroform kokusu.
J'étais en route vers Baker Street quand j'ai entendu des pas derrière moi, j'ai senti une main sur ma bouche et l'odeur du chloroforme.
Sadece Escudo'nun ayak sesleri kuru toprakta duyulur.
Seuls les pas d'Escudo se font entendre sur la terre sèche.
Bahçeden ayak sesleri mi geliyor?
Ne marche-t-on pas dans le jardin?
'Hâlâ direniyordum, yürüyordum.' 'Sonra duyduğum ayak sesleri beni kendime getirdi.'
Je continuais à me bagarrer continuais à marcher puis j'entendis des pas qui me firent choisir
At ayak sesleri.
Les sabots du cheval.
Ama ayak sesleri sağdan gidiyor. Okulun içlerine doğru.
Leurs pas vont vers la droite quelque part a l'intérieur de l'école.
Ayak sesleri sağdan gidiyor.
Les pas vont vers la droite.
Ayak sesleri bu yüzden kesiliyormuş.
C'est donc pour ça que les pas s'arrêtaient.
Ayak sesleri Moria'dan beri peşimizde.
Des pas... Je les ai entendus dans la Moria...
Sonra ansızın..... ayak sesleri duyup uyandığımı hatırlıyorum.
Ensuite, ce dont je me souviens, c'est d'être réveillée par un bruit de pas.
Önce ayak sesleri duydum ve baktığımda oradaydı, merdivenlerde.
J'ai entendu des pas et elle était là, sur les marches.
- Ayak sesleri.
- Des pas.
Sana söylüyorum. sessizliğin sesi bir babanın ayak sesleri gibidir.
Je te dis que le silence total est comme le pas d'un père.
Ayak sesleri duydum.
Et j'entends des pas.
Ayak sesleri.
On marche!
Sonra cama giden boğuk ayak sesleri.
Puis le son étouffé de huit pas se dirigeant vers la fenêtre.
O ayak sesleri sana ne söylüyor Watson?
Que vous suggèrent ces pas, Watson?
Ayak sesleri!
Des pas!
Bazen evden okula gelirken yolda... arkamda ayak sesleri duyar gibi oluyorum... senin ayak seslerini... ama arkama döndüğümde... hiçkimseyi göremiyorum.
Des fois, quand je rentre de l'école, je crois entendre des pas derrière moi, tes pas... et quand je me retourne, il n'y a personne.
Ayak sesleri hepimizin dikkatini dağıttı.
Nous étions perturbés.
- Ayak sesleri duyuyorum.
- J'entends des bruits de pas.
- Hangi ayak sesleri?
- Quels pas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]