Açık konuşacağım traducir francés
433 traducción paralela
- Açık konuşacağım.
Je serai franc avec vous.
Seninle açık konuşacağım.
Je vais être franc.
Seninle açık konuşacağım.
Je vais être franc :
Açık konuşacağım :
Je vais être franche :
Tony'nin dediği gibi ; açık konuşacağım.
Comme le dit Tony, je vais aller droit au but.
Bay Williams, bu senin hayatın, o yüzden açık konuşacağım.
Il y va de votre vie, je serai franc :
Seninle çok açık konuşacağım...
Ingeborg, je vais être franc.
Açık konuşacağım.
Je te le dis comme c'est.
Bayan Thayar sizinle açık konuşacağım.
Mlle Thayar, je ne mâcherai pas mes mots.
"Açık konuşacağım Ben" der.
"Je vais être franche, Ben."
Başçavuş O'Rourke, açık konuşacağım için beni bağışlayın. Bir astsubay olarak, sizin sınıfınızla benimki arasındaki sınırı biliyorsunuzdur.
Pardonnez ma franchise mais nous n'appartenons pas à la même classe.
Açık konuşacağım...
Je serai franche.
Açık konuşacağım.
Je parlerai sans détour.
Beni dinle, seninle açık konuşacağım.
Je vais être très franc avec vous.
Fausto, çok açık konuşacağım.
Mon cher Fausto, je vais vous parler très franchement.
Ama geldiğinde onunla açık açık konuşacağım.
Mais dès qu'il sera là, je lui parlerai franchement.
Ruhani liderin olarak seninle açık konuşacağım.
Je vais te parler honnêtement, comme ton guide spirituel.
Sana bir şey söylemek istiyorum, ama açık konuşacağım tamam mı?
Je voudrais vous dire quelque chose, mais je dois parler franchement.
- Evet ama açık konuşacağım.
- Il faut que je parle franchement.
Kaptan Speedy, sizinle açık konuşacağım. Bu tekne için, elden nakit olarak, kaç para istersiniz?
Capitaine, combien voulez-vous de votre bateau?
Sen benimle açık konuştun ve şimdi ben seninle açık konuşacağım.
Vous m'avez parlé franchement, je vais faire de même.
Açık konuşacağım.
Jouons franc jeu.
Seninle açık konuşacağım, Rocky.
Je vais être franc avec toi.
Açık konuşacağım, giderseniz size biraz para veririm.
Eh bien, je vous récompenserai de votre peine.
Bak Hunk, seninle açık konuşacağım.
Ecoute, Hunk... je vais être honnête avec toi.
- Bütün gün saçmalayabilirim... Ama açık konuşacağım.
J'pourrais vous l'faire à l'estomac.
Seninle açık konuşacağım. Buraya taşınmadan önce benim ve ailemin hakkında söylentiler vardı.
Franchement... je n'avais pas bonne presse avant que ma famille et moi venions ici.
Dinle Rosaria! Şimdi seninle çok açık konuşacağım.
Mieux vaut être francs :
Açık konuşacağım :
Et je vous parle franchement.
Açık konuşacağım bağışla, ama eğer bu işe gireceksem... kendimi kızdan sorumlu hissedeceğim.
Excusez ma franchise, mais je me sens un peu responsable aussi.
Açık konuşacağım, bağışlayın.
Pardonnez-moi d'être si abrupte, et si directe.
Seninle açık konuşacağım.
Je vais être franc avec vous.
Efendim, nasıl söylesem bilemiyorum ama açık konuşacağım.
Monsieur, je ne sais comment dire cela, mais je me dois d'être franc.
- Sayın Başkan, çok açık konuşacağım.
Puis-je parler franchement?
Açık konuşacağım.
Je serai franc avec vous.
Pekâlâ, açık konuşacağım. Ne yazık ki 25 senedir... -... evli olduğum şu kadın var ya...
Ben, pour être franc, le jour où j'ai épousé la femme... à qui je suis malheureusement marié depuis 25 ans...
Açık konuşacağım Bay Stiller.
Je vais être franc.
Açık konuşacağım, Bill.
Je vais être franc avec vous, Bill.
Bakın sizinle açık konuşacağım, Bay Holmes.
Je serai franc avec vous, M. Holmes.
Nazik olacak vaktim yok, bu yüzden açık konuşacağım.
Je n'ai pas le temps d'être aimable. Soyons directs.
Açık konuşacağım.
Je parlerai carrément.
Bak, seninle açık konuşacağım.
Vous êtes un ami du Dr Crawford mais je n'aime pas être ici.
McCroskey, açık konuşacağım.
McCroskey, je vais être franc.
Açık konuşacağım oğlum.
Je vais te dire franchement.
Birbirimizi liseden beri tanıyoruz o nedenle, açık konuşacağım.
On se connaît depuis l'école primaire, alors je vais vous dire ça tout de go.
Seninle açık konuşacağım.
Je te monte ça.
- Yüksek sesle konuşuyorsun, öyle mi? - Öyle, daha açık da konuşacağım.
Vous avez votre franc parler, vous Je serai plus franche encore
Beyler, sizinle makul şekilde konuşmaya çalışacağım. Açık ve net konuşacağım.
Je fais appel à votre bon sens, et je serai direct.
Seninle açık konuşacağım.
Dommage!
Sör James açık yüreklilikle konuşacağım.
Sir James, je vais être honnête.
Henry, açık ve net konuşacağım.
Henry, je vais être directe.