Bana bir iyilik yapar mısınız traducir francés
89 traducción paralela
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Vous pouvez me rendre un service.
Şu işi bırakıp bana bir iyilik yapar mısınız?
Pouvez-vous oublier ces rongeurs et me rendre un service?
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Pouvez-vous me rendre un service?
Hemşire hanım. Hemşire hanım, bana bir iyilik yapar mısınız?
Garde, feriez-vous quelque chose pour moi?
Evet. Bana bir iyilik yapar mısınız?
Pouvez-vous me rendre un service?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Ecoutez, faites - moi plaisir.
Bana bir iyilik yapar mısınız? - Tabii.
- Pouvez-vous me rendre un service?
Bekleyin lütfen. Bana bir iyilik yapar mısınız?
Faites moi une faveur
Bana bir iyilik yapar mısınız? Söylediğim saçmalıkları unutun gitsin.
Faites-moi plaisir, oubliez mon boniment.
Bay Ruddle, bana bir iyilik yapar mısınız?
M. Ruddle, pourriez-vous me rendre un petit service?
- Karşılığında bana bir iyilik yapar mısınız?
- Me rendriez-vous un service? - Ce que vous voulez.
Gitmeden bana bir iyilik yapar mısınız?
Pouvez-vous faire quelque chose pour moi?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Un petit renseignement.
"Bayan Jelkes, bana bir iyilik yapar mısınız? Benim için bir şey yapar mısınız?" dedi.
"Mlle Jelkes, voulez-vous faire quelque chose pour moi?"
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Vous pouvez me rendre un service?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Voulez-vous m'aider?
Oh, efendim, bana bir iyilik yapar mısınız?
Vous pourriez me rendre service?
Bana bir iyilik yapar mısınız, efendim?
- Vous pouvez me rendre service?
Bakar mısınız bayan? Bana bir iyilik yapar mısınız?
Madame, vous pourriez me rendre un service?
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Puis-je vous demander un service?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Rendez-moi service.
Çırpıcının içinde ne kadar margarita olduğunu biliyoruz, çünkü kalıntı iz bırakmış. Bana bir iyilik yapar mısınız, efendim?
On connaît la quantité de Margarita car le résidu a laissé une trace.
Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Faites-moi une faveur.
- O zaman bana bir iyilik yapar mısınız?
- Non. - Faites-moi plaisir.
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Je peux vous demander une faveur?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Voudriez-vous me rendre service?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Bon. Faites-moi une faveur, hein!
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Pourriez-vous me rendre service?
Acaba bana bir iyilik yapar mısınız?
Est-ce que... - Pouvez-vous me rendre un service?
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Vous pourriez me rendre un service?
Aman Tanrım! Bana bir iyilik yapar mısınız?
Je peux vous demander de me faire une fleur?
Sağınızdaki Bay Field, solunuzdaki Bay Gray ya da arkanızdaki Bay Diebel değil. Siz efendim. Bana bir iyilik yapar mısınız?
Ni M. Field ni M. Gray, ni M. Diebel, derrière vous.
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Mais faites-moi une faveur.
Bay Cahill. Bana bir iyilik yapar mısınız?
Pouvez-vous me rendre un service?
Arkadaşlar, bana bir iyilik yapar mısınız?
Les gars, rendez-moi service.
Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Oui? Vous pourriez me rendre un service?
Bana bir iyilik yapar mısınız lütfen?
Vous pouvez me faire une faveur?
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
Vous pourriez me rendre un service?
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Vous voulez me faire plaisir les gars?
Siz çocuklar bana bir iyilik yapar mısınız?
Soyez gentils. Restez tranquilles une minute...
- Bana bir iyilik yapar mısınız?
Pourriez-vous me rendre un service?
Bana bakın Bayan Ralston, bana büyük bir iyilik yapar mısınız?
Puis-je vous demander un service?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
- Quoi donc?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Soyez gentil.
Bana bir iyilik yapar mısın? Arkamdan yürü böylece çarpışmayız.
S'il te plaît, marche derrière moi pour ne pas croiser mon chemin.
Ama bana bir iyilik yapar mısınız? - Tabii.
Bien sûr.
- Bana bir iyilik yapar mısın? - Tabi. - Beni yalnız bırakır mısın?
- Tu veux me faire plaisir, laisse-moi tranquille.
Bana bir iyilik yapar mısınız? Luis'e söyleyin ;
Rendez-moi un service.
Bana bir iyilik yapar mısın, Tacize Uğramış Çocuklar Merkezi'ndeki çocuk kayıp kızı tanıdığını düşünüyor.
Rends-moi un service. Une fille du centre pour les enfants a cru reconnaître notre disparue.
Bunu sonraya bırakmamız gerekiyor ama bana ufak bir iyilik yapar mısın?
On va devoir reporter à plus tard, mais rends-moi un service, s'il te plaît.
Dr. Montgomery, bana bir iyilik yapar mısınız?
Dr Montgomery?