Barbie traducir francés
1,373 traducción paralela
Ve Barbie, eğer orada üşürsen benim labaratuvar önlüğümü alabilirsin.
Oh, Barbie... S'il fait froid dans la salle, je peux te prêter ma blouse.
Barbie'nin kafasını uçurmak benim için sorun değil.
Ca ne me pose pas de problème de couper la tête de Barbie.
Sizin Barbie olmadan da kafama yeterince silah dayanıyor.
J'ai assez de flingues sur la tempe sans que Barbie s'y mette!
Barbie, seni kim incitti?
Barbie, qu'est-ce que tu as?
Öfkeden kudurmuş bir Alman olan Otto tarafından ani bir, saldırıya uğradığımdan benim için Dr. Barbie diye birisi yok, yani bana bir soru sormak isterse, duymam mümkün olmayacak, bu yüzden senin tekrarlaman gerek.
Je viens de me faire blitzkriguer par un Allemand enragé nommé Otto, alors le Dr Barbie n'existe plus à mes yeux. Si elle me pose une question, je ne l'entendrai pas, et tu devras la répéter.
- Tanrı'ya şükür.
- Dieu merci. - Barbie?
- Barbie? Ödeştik.
On est quittes.
Bu çıkar çıkmaz Ken ve Barbie'nin ayrılması ne kötü oldu degil mi? Tesadüf mü?
Et comme par hasard, Ken et Barbie se séparent pile quand ce petit gars entre en scène.
Burada kim Barbie'nin gücünü kötüye kullanmaması gerektiğini düşünüyor?
Qui ici pense que Barbie abuse de son pouvoir?
- Onu rahat bırak, Barbie.
- Laisse le tranquille, Barbie.
Çağrı cihazını ver.
Rends lui son bipper, Barbie.
Barbie gibi olmaya başladım.
Voilà que je me comporte comme Barbie.
- Bugün Barbie aradı.
- Barbie a appelé aujourd'hui.
Baksana, Daisy Mae.
Yo, Barbie.
Lütfen Barbie ile içki içmeye zorlama. Bunun çok kolay olduğunu biliyorum Ken.
Je t'en prie, ne me fais pas boire un verre avec Barbie, et oui je sais que c'est trop facile, Ken...
Barbie yaptı! Barbie!
C'est Barbie!
Barbie, neden bu testi istedin?
Pourquoi tu as demandé ce test?
- Hatırlattığın için teşekkürler.
Oh, merci de me le rappeler, Barbie.
Barbie, senin birçok şüphen var.
Barbie, ta vie est pleine de doutes.
Tuvalete gitmem gerekiyordu Barbie.
J'avais besoin d'aller aux toilettes, Barbie.
Barbie lütfen.
Barbie, chut.
Barbie, neden bu testi istedin?
Barbie, tu as demandé ce test?
Pekala. Barbie, Bayan Sykes'ın amonyum seviyesine bak.
Vérifie la teneur ammoniacale de Mme Sykes.
İlk Barbie bebeğin!
C'est ta première Barbie!
Geçen hafta odasında hiç Barbie göremeyince gözlerime inanamadım.
J'y ai à peine cru quand j'ai vu qu'elle n'avait pas de Barbie dans sa chambre.
Barbie'ler konusunda ne düşündüğümü bilirsiniz.
Tu connais mon opinion sur Barbie.
Aman, kızlar Barbie'lere bayılır.
Tu parles, les filles adorent Barbie.
- Ama bu Barbie muhteşemmiş.
Non, elle est super, cette Barbie.
Siyah Barbie'yi sevmedim!
Je l'aime pas, la Barbie noire.
- Siyah Barbie'den daha iyi.
Ça passe mieux que la Barbie noire.
Sadece siyah Barbie'yi atmadık..
On n'a pas jeté que la Barbie noire.
Dostum, ne diye siyah Barbie getirdin ki zaten?
Pourquoi tu lui as acheté une Barbie noire, de toutes façons?
Siyah Barbie'ler yarı fiyatına inmişti de ondan.
Parce que les Barbie noires étaient à moitié prix.
Ne sen, ne de Barbie.
Ni toi, ni Barbie.
Bu Barbie kim?
C'est qui cette Barbie?
Bence Malibu Barbie'si yaptı!
Je crois que c'est Malibu Barbie le tueur.
O zaman bu Barbie'de güzel bir yüzden çok daha fazlası varmış!
Il y a plus que la beauté de Barbie ici.
Burası Barbie'nin oyuncak hastanesi değil.
Vous ne jouez pas dans l'Hôpital de Rêve de la Poupée Barbie.
Çok üzgünüm, Barbie.
Je suis vraiment désolé, Barbie.
Sevgiler, Barbie. "
"Barbie qui t'aime."
" Selam, Barbie.
" Salut, Barbie.
Dondurulmuş Barbie, Ken'i arıyor.
"Barbie gelée cherche Ken." "Cher Ken, tu m'as laissée en morceaux." " Pourquoi ce froid?
Sevgili Ken, paramparçayım.
Barbie qui t'aime. "
Barbie, sabırlı ol.
Barbie, sois patiente.
Söylesene Barbie, stajyerleri buralarda hiç gördün mü?
Dis Barbie, tu as vu les internes?
Sevgiler, Barbie. "
Pourquoi me battre froid?
Teşekkürler Barbie.
Merci, Barbie.
Barbie, demek buradasın.
Barbie, te voilà.
Beyaz Barbie.
Tu vois?
İkisini de attık.
Regarde, la Barbie blanche.
Sen gittikten sonra Paul aradı.
Amitiés, Barbie. " Paul m'a appelé après ton départ.