Barneys traducir francés
96 traducción paralela
Ben konuşurken gidemezsin öyle, ben olmasam Barneys'de tişört satıyor olurdun.
Ne t'en va pas, petit arrogant! Si je ne t'avais pas aidé tu vendrais encore des chemises.
Barneys'deki açık arttırma mı?
Quelles soldes chez Barneys? Vraiment?
- Barneys'te deneme satışı mı?
- Vous faites un test chez Barney's?
Barneys'teki son olaydan sonra. ... olumsuz tanıtım ve iç çekişmeler yaşanmakta.
... de mauvaise publicité et de conflits internes liés à ce qui s'est passé récemment chez Barney's.
Korkunç bir oyun oynanmakta. Özellikle Barneys'teki son olaydan sonra. ... olumsuz tanıtım ve iç çekişmeler yaşanmakta.
Nous sommes enfoncés dans un immense bourbier de mauvaise publicité et de conflits internes liés à ce qui s'est passé récemment chez Barney's.
Evet. Barneys büyük bir satışa sahip.
Barneys faisait des soldes monstres.
Çünkü Barneys'te aynaya bakıyordum. İnanılmaz gözüküyordum.
Dans la glace de Barneys, j'étais superbe!
Sıska aynalar. Barneys'in sıska aynaları var.
Barneys a des glaces amincissantes!
Eğer böyle gözükeceğimi bilseydim Barneys'ten bu elbiseyi alır mıydım?
Crois-tu que je l'aurais achetée, si je m'étais vue comme ça?
Barneys'e bu elbiseyi iade edeceğim.
Je la rapporte chez Barneys.
Samantha'ya göre, cerrahlık Barneys'de olmak gibiydi.
Pour Samantha, la chirurgie esthétique, c'était comme les grands magasins.
- Barney'e gideriz.
- On ira à Barneys.
Gillette dosyasını masanıza bıraktım, ayakkabılarınızı Barneys'den aldım...
- Oui? J'ai été prendre vos chaussures, et la réunion de direction est annulée.
Barneys'te alışveriş demek.
Tu vas faire du shopping chez Barneys.
- Bunu Barneys'ten aldım.
- Je l'ai trouvé chez Barneys.
- Barneys'tekilerin hepsi iyidir.
- lls sont bien, chez Barneys.
Gördün mü, Barneys'in satış elemanları, resmen medyum gibiler.
Tu vois, chez Barneys, les vendeurs sont presque devins.
Bugün Barneys'teki performansınla aklımı başımdan aldın.
Je suis vraiment bluffée par ton attitude chez Barneys aujourd'hui.
- Barneys'e gittim.
- Je suis allé chez Barneys.
Ve Barneys'e gideceğini söyledi... Düşündüm, benim de bir şeylere ihtiyacım var, onunla orada buluşayım dedim.
Elle m'a dit qu'elle allait chez Barneys... je me suis dit que j'avais des achats à faire, donc je l'y ai retrouvée.
- Mary'le torbaları karıştırmışsınız.
- Vous avez échangé vos sacs chez Barneys.
Merhaba, ben Barneys'teki tezgâhtarım, Danny.
Bonjour, je suis le vendeur de chez Barneys, Danny.
Geçen gün Barneys'ten çıktıktan sonra, öğle yemeğine gittik.
Après Barneys, l'autre jour, on est allés déjeuner.
Seninle tekrar Barneys'te karşılaşmak ne tuhaf.
Comme c'est bizarre de te recroiser chez Barneys.
Barney's'in yakınında kiralık bir daire tutarken yanında hayvan hastanesi olduğu gerçeğini önemsememiştim.
Prise d'un coup de folie, j'avais pris un appartement prés de Barneys, mais aussi d'une clinique vétérinaire. C'est ça New York.
Los Angeles'a yeni bir ayakkabı almadan hayatta gitmem. Hadi Barney's'e gidelim.
Allons chez Barneys.
Monica, Barneys'i ara.
Monica, appelles-moi Barney.
Hızlı aramada Barneys var.
Il a un raccourci Barney's.
Mağaza olan Barneys olup olmadığını bilemezsin.
C'est pas forcément le magasin.
Kim Barneys Mağazası'nı hızlı aramaya kaydeder ki?
Qui rentre un raccourci pour un magasin?
"Barney'nin büyük indirimi" de!
Les soldes de Barneys.
Anneniz o kadar aptal ki Barneys Rooftop restorana yemeğe gidip nicoise salatası sipariş ediyor ve ona ni-coise salatası diyor.
Ta mère est si conne qu'elle va déjeuner chez Barneys et au lieu d'une salade niçoise, elle dit "niquoise".
Barneys'de indirim mi vardı?
Des soldes chez Barney's?
Ben Barneys'deyken.
Et j'étais chez Barney's!
Charlotte karanlıkta, Barneys'de veya hayatta nereye gittiğini bilmediğini fark etti.
Dans le noir, Charlotte réalisa qu'elle ne savait pas où elle allait, dans ce magasin comme dans la vie.
Hayır, ona çok yüklenmek istemiyorum.
BARNEYS DE NEW YORK Non, tu sais, je ne veux pas être trop dure avec lui.
Aslında Barneys de olabilir ama gömlek kesin Bloomies'den.
En fait, c'est du Barneys, mais la chemise vient de Bloomies.
Kıyafetlerin her yerde. Barneys'de bile görmüşler.
Tes fringues sont partout, meme chez Barneys.
Barneys'de ( * ) bir öğleden sonra geçirmek ya da Il Cantinori'deki ( * ) bir akşam yemeği için birini öldürebilirim.
Je tuerais pour un après-midi chez Barneys et un dîner à "El Cantinori".
Barneys'in satın alıcısı.
Il est acheteur pour Barneys.
Barneys, Hermès, Prada.
Barney's... Hermès, Prada...
İşte Barneys kartım. Keyfine bak.
Tiens, ma carte Barney.
ama Barneys'in orta yerinde mi?
Mais chez Barney?
Barneys'ten aldım.
Je l'ai acheté chez Barney.
Sonra bir de Barneys'te çalıştım.
... puis j'étais acheteur chez Barneys.
Ben de Barneys'te gördüğüm Prada marka botları gerçekten istiyordum.
Je voulais vraiment les bottes Prada que j'ai vu à Barney's.
Topun Barneys'teki ayak numarama uygun son çift Manolo olduğunu düşüneyim.
Faisons comme si la balle était la dernière paire de Manolo en 37 chez Barney's.
- Barneys Drive-by'a kimler geliyor?
Qui est partante pour une virée chez Barney?
Cyndi Lauper'i görmeye gitmeden önce,... Barneys'den elbisemi almam gerekiyor.
Avant d'aller voir Cyndi Lauper, je dois aller récupérer ma robe chez Barney's.
- Barneys'e yakın olanda.
J'étais peut être sur le point de partir, mais mes chaussures étaient déjà parties sans moi.
Anne, burası Barney's değil.
Maman, C'est pas Barneys.