Benim için endişelenmene gerek yok traducir francés
115 traducción paralela
Merak etme. Benim için endişelenmene gerek yok.
Ne vous en faites pas pour moi.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Ne t'inquiète pas pour moi.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Vous en faites pas pour moi, papi.
Benim için endişelenmene gerek yok! - Sana yardım etmek istiyorum. - Bana acıyorsun.
Oui, j'ai peur.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Ne craignez rien pour moi.
Benim için endişelenmene gerek yok!
T'as pas à t'inquiéter pour moi.
Bana bak.Benim için endişelenmene gerek yok.
Ecoute, attends. Je ne veux pas que tu t'inquiètes pour moi.
Benim için endişelenmene gerek yok Carla.
Ne t'inquiète pas.
Sam benim için endişelenmene gerek yok artık.
Sam, ne t'en fais plus pour moi. Tu te rappelles?
Tamam, Leo. Benim için endişelenmene gerek yok, tatlım.
Tu n'as pas de raison de t'inquiéter pour moi, chéri.
Benim için endişelenmene gerek yok!
Je me débrouillerai!
Benim için endişelenmene gerek yok kardeşim.
Cela n'est pas la peine de t'en faire, mon frère.
Senin benim için endişelenmene gerek yok ki.
T'inquiète pour moi, Mickey.
Buffy, benim için endişelenmene gerek yok.
Ne t'en fais pas pour moi, Buffy.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Tu n'as pas à t'en faire.
Benim için endişelenmene gerek yok ama.
Mais ne t'inquiète pas pour moi.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Comment je ferais sans vous?
Benim için endişelenmene gerek yok.
T'inquiète pas pour moi.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Ne vous en faites surtout pas pour moi.
Baba benim için endişelenmene gerek yok.
Papa... Ne t'inquiète pas pour moi.
Ama benim için endişelenmene gerek yok.
Mais je... Je ne veux pas que tu t'inquiètes pour moi.
İlgilendiğin için minnettarım ama benim için endişelenmene gerek yok.
J'apprécie vraiment ton geste, mais t'as pas besoin de t'occuper de moi.
Ama benim için endişelenmene gerek yok, yemin ederim.
Mais tu n'as pas besoin de te faire du souci, je te jure.
Benim için endişelenmene gerek yok.
T'as plus à t'en faire pour ça.
Ama benim için endişelenmene gerek yok.
Mais ne t'en fais pas pour moi.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Tu n'as pas à t'inquiéter pour moi.
- Benim için endişelenmene gerek yok, Jake.
- Ne t'inquiète pas pour moi, Jake. - Je sais.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Tu n'as pas besoin de t'inquiéter pour moi
Benim için endişelenmene gerek yok.
Arrête de t'en faire pour moi.
teşekkür ederim, fakat benim için endişelenmene gerek yok.
Merci, mais tu ne dois pas t'inquiéter pour moi.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Ne vous en faites pas pour moi.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Et donc, il ne faut pas t'inquiéter.
Benim için endişelenmene gerek yok, baba.
Ne t'inquiète pas pour moi. Ça va.
Ve benim için endişelenmene gerek yok tamam mı?
Et tu n'as pas à te soucier de moi, ok?
Benim için endişelenmene gerek yok.
Ne t'en fais pas pour moi, surtout.
Benim için endişelenmene gerek yok.
T'en fais pas pour moi, de ce côté-là.
- Benim için endişelenmene gerek yok.
- Vous en faites pas pour moi.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Ne t'inquiètes pas pour moi.
Benim için endişelenmene gerek yok.
- Ne t'inquiète pas.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Tu n'as pas à t'en faire pour moi.
Benim için endişelenmene gerek yok.
C'est pas de moi que tu dois te méfier.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Tu n'as pas à avoir peur de moi.
Benim için endişelenmene gerek yok Fi.
Ne t'en fais pas pour moi, Fi.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Vous devez pas être préoccupé par moi.
- Benim de işim risk altında. Bu değersiz sefil iş için endişelenmene gerek yok.
Papa vous en trouvera un autre.
Benim için endişelenmene gerek yok.
Ne te tracasse pas.
Benim için doğru biri değil. Ben de onun için... Yani endişelenmene gerek yok.
Ce n'est pas mon genre et vice versa.
Yani benim için endişelenmene hiç gerek yok.
Donc, ne vous inquiétez pas pour moi.
" Benim için bu kadar endişelenmene gerek yok.
Tu t'inquiètes trop.
Artık benim için bu kadar endişelenmene gerek yok.
Tu t'inquiètes trop.
Benim için endişelenmene ya da üzülmene gerek yok.
T'en fais pas pour moi. Je me débrouille tout seul.