English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bilerek yapmadım

Bilerek yapmadım traducir francés

148 traducción paralela
- Bilerek yapmadım ki.
- Ecoute, ça va, je l'ai pas fait expres.
Hayır, Ruthie, bilerek yapmadım. Hayır, bilerek yapmadım.
Non, je ne l'ai pas fait exprès
- Özür, bilerek yapmadım.
- Désolé, je n'ai pas fait exprès.
Özür dilerim, bilerek yapmadım.
Je suis vraiment désolé.
Bilerek yapmadım.
Je n'ai pas fait exprès.
Bilerek yapmadım!
Je ne l'ai pas fait exprès!
- Bunu bilerek yapmadım!
Je n'y ai pas pensé!
Bilerek yapmadım.
Attends Paco.
- Bilerek yapmadım, spastik.
- J'ai pas fait exprès, andouille.
Bilerek yapmadım.
Je ne voulais pas.
Bilerek yapmadım.
Je voulais pas.
Bilerek yapmadım.
Ce n'était pas mon intention.
Bilerek yapmadım.
Je l'ai pas fait exprès.
Bilerek yapmadım.
Je n'ai pas réfléchi.
Fakat bu sayılmaz çünkü bilerek yapmadım.
Mais ça ne compte pas parce que je ne le voulais pas.
Bilerek yapmadım.
Tu le prends mal?
Bilerek yapmadım tabii...
Je ne l'ai pas fait exprès...
Sonuçta bunu bilerek yapmadım ya.
C'est pas comme si je l'avais fait exprès.
Hayır, bilerek yapmadım.
J'ai pas fait exprès.
Tüh, bilerek yapmadım.
Oops, c'est pas ce que je voulais faire.
Bilerek yapmadım.
C'était involontaire.
Bilerek yapmadım. - Bana da altı vermişsin.
Tu m'en as donné 6.
— İlk defasında bunu bilerek yapmadım.
- Je ne me contrôlais pas au début.
Bilerek yapmadım. Çok serin ve rahatlatıcı görünüyordu.
Il avait l'air si bon, si rafraîchissant.
Ama onu bu öldürdüyse, bilerek yapmadım.
Mais si c'est ça qui l'a tué, c'était purement par erreur.
Bilerek yapmadım ki.
Je n'ai pas fait exprès.
Bilerek yapmadım. Endişelenmeyin.
J'ai pas fait exprès.
Arkadaşına kaba davranmamalıydım. Bunu bilerek yapmadım.
Si j'ai été impoli avec ta copine, c'était malgré moi.
Bilerek yapmadım. Yemin ederim.
J'ai pas fait exprès.
Bunu bilerek yapmadım. Eğlendiğimizi sanıyordum. Seni sevmiyorum.
Coucher avec toi me faisait me sentir sexy et belle, et pour être honnête, je n'aurais jamais pensé que ça durerait aussi longtemps.
Bilerek yapmadım, Louis.
J'ai pas fait exprès, Louis.
Bilerek yapmadım.
J'ai pas fais exprès.
- Bilerek yapmadım.
- J'ai pas laissé tomber.
Bilerek yapmadım.
Le pneu est crevé, j'ai pas fait exprès.
Ayakkabılar mı? Ah, hayır, bilerek yapmadım.
Je ne l'ai pas fait exprès.
Tamam, cebimde duruyordu. Bilerek yapmadım.
Ah oui, il était dans ma poche.
Üzgünüm, bilerek yapmadım!
Désolé, je ne voulais pas...
Bunu bilerek yapmadım. İdarenizi kaybetmeden önce, belki bu konuda birşeyler düşünürsünüz.
Je n'ai pas fait exprès, et avant de vous énerver, vous devriez y réfléchir.
Bilerek yapmadım.
Pas délibérément.
Söylediğin gibi 2 tanesini bilerek yapmadım.
J'ai fait 2 erreurs juste comme tu m'as dit.
Bilerek yapmadığımı anlamalısın.
Je n'étais pas moi-même.
- Bilerek yapmadım!
Mais non...
Bayım, şu topluluğun önünde bilerek bir kötülük yapmadığımı söylüyor ve hoşgörünüze sığınarak düşüncenizle beni temize çıkarmanızı diliyorum. Ben evim üzerinden bir ok attım ve kendi kardeşimi yaraladım.
Que le désaveu que je fais ici de toute mauvaise intention me disculpe et persuade votre générosité que c'est par une flèche lancée au-dessus de la maison que j'ai blessé mon frère.
Hiçbir şey yapmadığımı bilerek yaşamaktansa bunu öğrenmeye çalışırken ölmeyi tercih ederim.
Mais je préfére mourir pour le savoir que vivre en sachant que je n'ai rien fait.
Hey, bunu bilerek yapmadım.
Ça va...
Umarım Jill'in bunu bilerek yapmadığını biliyorsundur.
Jill ne l'a pas fait volontairement.
Asla onu bilerek kıracak bir şey yapmadım!
Je ne l'ai pas délibérément fait souffrir. C'est tout?
Senin de yardımınla Tom, ki bunu bilerek yapmadığını düşünmek isterim bütün kasabaya bela getirdi. Tadımızı kaçırdı.
Avec ton aide, que je considère accidentelle, elle a réussi à semer la rancoeur et le désordre dans la ville.
MONTGOMERY İL MECLİSİ birşeyler yapmamız gerektiğini bilerek... kendi kendime yaşayamazdım ve yapmadınız.
CONSEIL DU COMTÉ DE MONTGOMERY je ne me le pardonnerais jamais. Sachant qu'on aurait pu faire quelque chose et qu'on ne L'a pas fait.
Bunu bilerek yapmadığımı biliyorsun, değil mi?
Vous savez que ce n'était pas voulu.
- Bilerek yapmadım.
- Je ne l'ai pas fait exprès!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]