Bin bakalım traducir francés
95 traducción paralela
Neyse bin bakalım.
- Montez quand même.
Haydi, küçük Hintli, atına bin bakalım.
Petit Indien, je suis ton cheval.
Bin bakalım.
Grimpe donc là-dedans.
- Kibar davranın çocuklar. - Bin bakalım. - Ben çok değerliyim.
"À manipuler avec précaution." Je suis un objet de valeur.
Taksiye bin bakalım.
Prends un taxi.
- Doğru. Bin bakalım.
- Oui, en selle.
Bin bakalım, kuzen. Neler oluyor yolda konuşalım.
Montez, cousine, et contez-moi l'histoire.
Hadi gel. Bin bakalım.
Allez, monte.
Evet, bin bakalım, Stash.
T'as un cœur, tu sais ça?
- Bin bakalım!
- Monte!
Hadi bin bakalım!
Allez, grimpe.
- Bin bakalım.
- Monte.
Tamam, bin bakalım.
Entendu. Monte à bord.
Babacığının atına bin bakalım.
Rire de Cristini
Bin bakalım arabaya.
Monte dans la voiture.
Bin bakalım, hava çok sıcak.
Allez rentre, ça va être chaud
Hemen bin bakalım.
Monte. Allez.
- Bunu sana söylemem. Bin bakalım.
- Je ne te dirai rien.
Bin bakalım.
Enfourche.
Peki, bin bakalım. Geç kalmak istemiyorum.
Ça marche, viens, je ne veux pas être en retard.
Bin bakalım.
Monte.
Bin bakalım otobüsüne.
Alors maintenant, file!
Pekâlâ, hadi arabaya bin bakalım.
Bon, monte dans l'auto.
"Pekâlâ, bin bakalım sepete."
"Très bien, dans la panier"
Bin bakalım.
C'est parti.
Saracen, bin bakalım.
Monte!
Bin bakalım, ayyaş.
Monte, pochtronne.
Haydi bakalım, at bin!
Si vous vous mettiez en route?
Bin haydi, süt annenin evine bakalım.
Allons chez la nourrice.
Haydi, bin bakalım.
Allez, hop!
Gisip Gan Wen Bin'e sorun bakalım... onuda yıkamam gerekir mi?
Demande également à Gan Wen-bin s'il veut que je le lave aussi.
Hemen bin, bu konuda ne yapabiliriz bir bakalım.
Monte et on va voir ce qu'on peut faire.
Bin bakalım.
Entre.
Haydi bakalım, geç ve otobüsüne bin.
Alors montez donc dans le bus.
Bakalım 10 bin dolarlık banknot diye bir şey var mı.
Vois s'il existe des billets de 10 000 $.
İşte, bin bakalım.
Allez, vas-y.
Bin bakalım, genç adam.
Donnez-moi ça
Peki Binbaşı, söyle bakalım,... elli bin kilo brizen nitrat Bajor'un işine yarar mı?
Alors, dites-moi major... Bajor aurait-elle l'usage de 50 000 kilos de nitrate brizéen?
Bir bakalım, elli bin kilo...
Alors, voyons voir.
100 dolar mı yoksa bin dolar mı? Kıyasla bakalım. - Hangisi daha ağır?
100 $ cash, ou 1000 $ en pièces commémoratives?
Bakalım... miras artı avukattan alabileceklerim... artı benim param, toplam... 200 bin.
J'ai... l'héritage, plus ce que je peux obtenir de l'avocat... et avec mon argent, cela fait... 200000.
Bakalım. Peki başka kimde 2 7 bin nükleer bomba var?
Qui d'autre a 27.000 têtes nucléaires à nous balancer?
Bence bu sabah beni buraya getirmeden... önceki son bin yıl da neler yapmışsınız ona bakalım, olurmu.
Ok. Gardez votre monument pour vous. Où est cette bibliothèque dont vous m'avez parlé?
Young-bin, beni buradan kovduracak fikrini duyalım bakalım.
Young-bin, écoutons l'idée que tu m'as trouvé en sortant d'ici.
5 bin puan. Kaltak! Ekleyelim bakalım!
5 000 points, salope!
Pekala, bin bakalım.
Montez.
Bush yönetimi FBI ve istihbarat kuruluşlarına, Usame Bin Ladin'e çok yakın iki kişiyi de barındıran Bin Ladin ailesi hakkındaki soruşturmaları geri çekmesini emrediyor ve bilin bakalım bu insanlar nerede yaşıyorlar! Falls Church, Virjinya
L'administration Bush donne l'ordre au FBI et aux services secrets de cesser toute enquête relative à la famille Ben Laden, incluant deux parents d'Oussama Ben Laden qui vivaient, devinez où?
Ondan on bin dolar iste, bakalım ne diyecek.
Demande-lui dix plaques et tu verras ce qu'il dit.
Lanet olsun, on bin dolar iste, bakalım ne diyecek.
Demande-lui une plaque et tu verras ce qu'il dit.
Bakın bakalım ne diyecek. Beş bin, beş bindir, değil mi?
5000 dollars, c'est bon à prendre.
Size beş bin öderim. Bakalım doğru anlamış mıyız?
Vous voulez qu'on kidnappe un caniche?