Bir kez traducir francés
23,811 traducción paralela
Nightwing'in dediğine göre programlama bir kez bozulunca tekrar başlatılamazmış.
D'après Nightwing, une fois le programme détruit, il ne peut plus être initialisé.
Sonra, şüphesiz ki çok iyi sayılmayan ailemden ve şimdi bir kez daha, S.H.I.E.L.D zavallı Daisy'yi kurtarmak için motive olmuş durumda.
Puis, de mes parents pas si géniaux, et là, on rameute à nouveau les troupes pour sauver la pauvre Daisy.
Bir kez gerçeği öğrendinmi bunun geri dönüşü olmaz.
Une fois que vous savez la vérité, il n'y a aucun départ en arrière.
Bir kez daha sana hayatımı borçluyum.
Il semble qu'une fois encore, je vous doive la vie.
Bir kez daha saklandı.
Caché une fois de plus.
Ömründe bir kez olsun kendine karşı dürüst olabilir misin?
Oh, pour une fois dans votre vie, pouvez-vous s'il vous plaît juste être honnête avec vous-même?
- Bir kez daha deneyip öğrenelim mi?
Devrions-nous réessayer et le découvrir?
Neden hayatında bir kez olsun doğru dürüst uyumadığını söyler misin?
Pourrais-tu m'expliquer pourquoi tu ne fais pas la grasse matinée pour une fois?
İyi bir insansın. Ve doğru olanı yapmak istediğini biliyorum ama bunu sana bir kez daha yapmayacağını nereden biliyorsun?
Tu es quelqu'un de bien et je sais que tu veux faire ce qui est juste, mais comment peux-tu être sûre qu'il ne recommencera pas?
Son bir kez çekeceğiz.
Très bien, nous allons aspirer encore une fois.
- Kapattılar galiba. - Bir kez olsun iyi haberlerim var.
J'ai une bonne nouvelle.
Bir kez daha hiç yardımcı olmadın.
Encore une fois, vous ne m'avez pas aidé.
Çünkü bir kez daha onun hayatını kurtardık.
parce que, encore une fois, nous lui avons sauvé la vie.
Bir kez bile vermedim.
Pas une seule fois.
Çocuklar çok farklı şeyleri seviyor. Ama hiçbiri bir kez olsun savaşı sevdiğini yazmadı.
Les enfants écrivent sur tout genre de choses, mais aucun d'eux ne m'a jamais écrit qu'il aimait la guerre.
- O erkek kardeşini getir. Böylelikle bir kez olsun ailecek bir arada olabiliriz.
C'est juste ton frère donc on peut tous être ensemble pour la première fois.
- Bir kez daha!
Encore une fois?
Bir kez daha!
Encore une fois?
"# ilk kez ev sahibi oldum," "# vay be!", "# dunyaya bir kez gelirsin."
# proprio pour la première fois. # on n'a qu'une vie. "
Hayatında bir kez olsun eğlen.
Amuse-toi, pour une fois dans ta vie.
Los Angeles bugün bir kez daha barış ile tanıştı.
Aujourd'hui Los Angeles a retrouvé la paix.
Kehanet geçene kadar kendini kilit altına alman için yalvardık bir kez olsun yaratıcımızın yükünü almak istedik.
Nous t'avons supplié de t'enfermer juste qu'à ce que la prophétie soit passée, pour, une fois, porter le fardeau d'être nos créateurs.
Zincirler bir kez kırılmaya başladığında ak meşeyi kalbine saplamak için yaygara koparacaklar.
Une fois que leurs chaînes tomberont, ils vociféreront un morceau de chêne blanc pour te le planter dans le coeur.
Bir kez boynunu kırdığımdan eminim.
Et je suis plutôt sûr de lui avoir brisé la nuque une fois.
Strix'e bir kez girdin mi çıkmanın tek yolu ölümdür, yani öylece çıkıp gidemem.
Quand on y est, le seul moyen de quitter les Strix est de mourir, donc je ne peux simplement pas partir.
Bana ulaşmak için bir kez Camille'i kullandı.
Elle a déjà utilisé Camille pour m'atteindre.
Senden bir kez kurtulunca örtü kalktı ve geriye sadece acınası bir şeyler kaldı.
Une fois qu'il t'a jetée, le voile a été levé, et tout ce qu'il restait, c'était quelque chose d'assez pathétique.
.. sana haksız olduğunu kanıtlamam için bana son bir kez şans ver.
Donne-moi une dernière chance de te prouver que tu as tort.
Samimi, cana yakın ve akılsız babamız bir kez daha bize bilgi vermeden büyük bir bela bıraktı.
Une fois de plus, notre père chaleureux, adorable et déraisonnable nous laisse dans le pétrin sans aucune instruction.
- Bir kez daha, çok memnun oldum.
- Un plaisir.
Sadece bir kez daha soracağım.
Je te le demande encore une fois.
- Yarın bir kez daha arayacağım.
Il doit me rappeler.
Her gün en az bir kez kalkmamı istedi.
Je dois me lever au moins une fois par jour.
- Bir kez daha.
- Encore.
Reyes bir kez daha yeni bir yol bulup bizi sıkıştırmayı başardı.
Encore une fois, Reyes nous coince.
- Bir kez daha çok üzgünüz, bunu...
Encore une fois, on est désolés... Maintenant!
Bunu bir kez başardığımızda ne olacağını... artık bizim kontrolümüzde olmadıklarını bilmeden.
On ne se rend pas compte qu'une fois que c'est fait, ils ne sont plus sous notre coupe.
Bana bir kez daha "şu" de seni ikiye bölerim.
Appelle-moi encore "ça", et je te coupe en deux.
Bunu karıma karşı son bir kez saha hissedebilmek için tam burada, bu restorantta kolumu koparırdım.
Je me couperais le bras là, dans ce restaurant, pour que ma femme me fasse ressentir ça encore une fois.
Sanırım bir kez olsun zaman bizim tarafımızda.
Je crois, que vous jugerez que le temps... pour une fois... est de notre côté.
Bir kez daha beni öldürmeyi başaramadın.
On dirait qu'une fois encore, vous avez échoué à me tuer.
Bu kez bir fatih olarak gireceğim.
Cette fois, je rentre en vainqueur.
İnanmayabilirsiniz ama ilk kez size verecek iyi bir haberim var.
VOus ne le croierez pas mais, pour la première fois j'ai une bonne nouvelle à vous annoncer.
İlk seyahatinizi duyurmanız ve halk önüne ilk kez çıkma olasılığınız Aziz Peter Meydanı'nda bir sonraki ayininize katılım taleplerinde yüzde 12'lik artış yarattı.
Le seul fait que vous ayez annoncé votre première visite pastorale et la promesse qu'elle contient d'apparaître pour la première fois en public a fait monter de 12 % le nombre de demande d'assister à votre prochaine messe à Saint Pierre.
Lakin ben son olarak son kez onlarla iyi bir şekilde konuşmadım Biliyormusun...
C'était la dernière fois... Que je leur ai parlé... Et j'ai été horrible!
- Tüm yeteneğin ve gelişimin seni son kez karşılaştığımızda yenilmekten kurtaramadığını düşünürsek bu tutarsız bir eleştiri.
- Étrange critique, vu que ton flair et ton instinct, ne t'ont pas évité d'être mis K.O. la dernière fois qu'on s'est battus.
Senin binlerce kez yaptığın şeyden farklı bir şey yapmadım.
Je n'ai rien fait que tu n'ais fait un millier de fois avant.
Vay be. İlk kez bir savaş kazandım.
La première guerre que je gagne.
Geleceğe yönelik bir adım sunmuştun. Bu kez sunmuyorsun.
À l'époque, vous proposiez d'aller de l'avant.
Bir lokantaya son kez girmek üzere olan birkaç adam.
Des types qui viennent au restau pour la dernière fois.
Belki de bu 7 kişilik takımı toplayıp geleceği ilk ve son kez değiştirmeye çalışmam da kaderin bir cilvesidir.
Et peut-être que ce destin m'a conduit à vous rassembler tous les sept pour que nous changions ce futur une fois pour toutes.
bir kez olsun 43
bir kez daha 333
bir kez daha deneyelim 24
bir kez bile 18
bir kez daha söylüyorum 16
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kere 190
bir kez daha 333
bir kez daha deneyelim 24
bir kez bile 18
bir kez daha söylüyorum 16
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kere 190
bir kız mı 24
bir katil 56
bir kitap 34
bir karar ver 16
bir karar verdim 25
bir kız var 17
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kız vardı 25
bir katil 56
bir kitap 34
bir karar ver 16
bir karar verdim 25
bir kız var 17
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kız vardı 25
bir kahraman 27
bir kelime 22
bir kaza 50
bir kadın olarak 17
bir kere olsun 20
bir kadının 32
bir keresinde 202
bir keresinde bana 17
bir kere bile 27
bir kişi 36
bir kelime 22
bir kaza 50
bir kadın olarak 17
bir kere olsun 20
bir kadının 32
bir keresinde 202
bir keresinde bana 17
bir kere bile 27
bir kişi 36