English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bismarck

Bismarck traducir francés

98 traducción paralela
Bismarck'ı okumadın mı hiç? "Onları ağlatmadan bırakmayın."
Bismarck : "Laissez-leur les yeux pour pleurer".
Bismarck'ı okumalısın, büyük bir Alman'dı
Tu devrais l'étudier. Ce fut un grand Allemand.
Lincoln Kalesi. İşte burada, gördün mü?
Le train jusqu'à Bismarck...
Bismarck'ı ablukaya alırlar, köprüleri uçururlar.
Alors nous devons éliminer Custer!
Süvari alayı olmasa Terry'nin birliği yok olur, yerleşimciler öldürülür, Bismarck mahvolurdu.
Bismarck détruit. Je veillerai à ce que le régiment soit cité par le Congrès.
Şey, Napolyon'un adını konyağa Bismarck'ın adını da bir balığa verdiler. - Ve Hitler'in adını da...
Il a dit qu'il y a le brandy Napoléon, le hareng à la Bismarck, et qu'Hitler finira...
Napolyon'un adını konyağa Bismarck'ın adını da bir balığa verdiler. Liderimizin adı da nihayetinde bir parça peynire verilecek.
Il y a le brandy Napoléon, le hareng à la Bismarck, et le Führer finira en fromage.
- Gerçekten sinir adamsın Bismarck.
- Tu manques pas d'air, Bismarck!
Evet, daha önceden Büyük Otel Göring'di. Ondan önce de Büyük Otel Bismarck.
Oui, c'est l'ancien Grand Hôtel Göring... et avant, c'était le Grand Hôtel Bismarck.
Bu dirseğimde de gümüş levha var.
J'ai le coude estropié. Quand on a coulé le Bismarck.
Hadi, gel Bismarck.
Viens, Bismarck.
Şansölye Bismark'la konuştum ve ona acil bir cevap vermem gerekiyor.
Versailles. J'ai parlé au Chancelier Bismarck, il attend une réponse.
Bunu söylememem gerekir, ama Bismark kelimeleri ana kendisi dikte etti.
Je ne devrais pas le dire, mais Bismarck me l'a dictée.
Bismark'ın tavsiyesi çok akıllıca.
le conseil de Bismarck est des plus sages.
Evet, Bismark sizin buna itimat edebileceğinizi anlamamı sağladı.
Bismarck me l'a laissé entendre.
Ordakiler, Edison ve Bismarck.
Là-bas, Edison Bismarck.
Balona Bismarck'ın adını verecekmişsiniz?
Il paraît que vous appelez ce ballon Bismarck?
Bismarck mı?
Bismarck?
Her halde Bismarck'ın adını vermeyeceğim.
Je ne l'appellerai sûrement pas Bismarck.
Kahrolası Bismarck'la ilgisi yok!
Aucun rapport avec ce foutu Bismarck!
Bismarck bir çiğoz mu?
Bismark est un hareng?
Birinci sınıf sosla hazırlanmış balık salamurası! Balık fileto! Birinci sınıf sosla hazırlanmış balık salamurası!
Harengs marinés, à la Bismarck, filets sans arêtes, rollmops en sauce... avec cornichons...
Bismarck dışında ringa ile yapmışlar.
Bismarck est devenu hareng...
Üçüncü kez bir Almandan hamile kalıyorum.
Trois fois que je me fais engrosser par un Bismarck.
Geçen gece Bismarck'ta tavlamaya çalıştığın "faust" gibi mi?
Comme la Faust que tu draguais au Bismarck.
Siz güvercinleri geçen gece Bismarck Kafe'de görmedik mi?
Ne vous a-t-on pas vues au Café Bismarck?
Otto von Bismarck Maurice Chevalier, Jay Leno.
Otto von Bismarck, Maurice Chevalier et même Jay Leno.
Lanet olası Kont Von Bismarck
Comte d'Enfoire de Von Bismarck!
BISMARCK DIŞI, KUZEY DAKOTA.
Près de Bismarck, Dakota du Nord
ABD varlığını sürdürür ve bunların pençelerinden kurtulabilirse Çar kendini güvene almış olacaktı.
Le tsar comme Bismarck en Allemagne, savait ce que les changeurs de monnaie internationaux comptaient faire et avait clairement refusé de les laisser mettre en place une banque centrale en Russie.
Alman Başbakanı Bismarck, Lincoln'ün ölümüne yas tuttu : " Lincoln'ün ölümü Hristiyanlık için bir felaket.
Lincoln a été assassiné par John Rock Booth. Bismarck, chancelier de l'Allemagne, se lamenta de la mort d'Abraham Lincoln :
Bana Bismarck'ın batışını hatırlattı.
Ça me rappelle le naufrage du Bismarck.
Kuzey Dakota'nun başkenti Bismarck, değil mi?
Bismarck est bien la capitale du Dakota du Nord?
devam edin. bu ülkeyi yönetmek için onun gibi centilmenlere ihtiyacımız var.
Nous avons besoin que de vrais allemands dirigent à nouveau ce pays, comme du temps de Bismarck. Je l'ai connu, vous savez.
Bismarck'tan mektup yollayıp... yerleştiğinde bizi aldıracağını söyledi.
Il a écrit de Bismarck, il voulait nous envoyer chercher.
Bize Bismarck'tan mektup yolladı, buralarda olmalı.
Il nous a écrit pour dire qu'il cherchait de l'or dans les collines.
- Bismarck'tan Lucalis Childs.
- Lucalis Childs de Bismarck.
Muhtemelen Bismarck ve Cheyenne'de de vardır.
Bismarck et Cheyenne en ont probablement aussi.
Bismarck'tan gelen arabayı görmek için.
Une voiture qui vient de Bismarck.
Bismarck mı dedin?
Bismarck, avez-vous dit?
Bismarck'a geri dönüyor.
Il retourne à Bismarck.
Bismarck.
Bismarck.
Bismarck'a kadar trenle ondan sonra at arabasıyla.
Et puis en chariot.
Alayının da yoktur.
Ils peuvent bloquer Bismarck, faire sauter les ponts.
Büyük zarar verebilirim.
Si j'en cause assez, je donne une chance à Terry le temps que Sheridan arrive de Bismarck.
Yeterince verebilirsem Sheridan Bismarck'tan gelene kadar Terry dayanabilir.
J'me demande si j'irai un jour en Californie.
Bismarck'ın resmini çizeceğiz.
Nous allons faire le portrait de Bismarck.
Otto von Bismarck, Almanya Başbakanı...
Était-ce juste une sorte de théorie de conspiration de l'époque?
"ABD'nin eşit güçte federasyonlara ayrılma kararı iç savaştan çok önce Avrupa'nın finans odakları tarafından alınmıştı. Bu bankerler ABD'nin tek bir blok ve ulus olarak kalırsa ekonomik ve mali bağımsızlık kazanmasından ve dünya üzerindeki mali egemenliklerinin kırılacağından korkuyorlardı."
Son nom était Otto von Bismarck, chancelier d'Allemagne, l'homme qui a uni les États allemands quelques années plus tard :
Çar da Bismarck gibi uluslararası para değiştiricilerin neyin peşinde olduklarını biliyordu, ve Rusya'da bir merkez bankası kurmalarına ısrarla karşı çıkmıştı.
Plus tard en 1863, Lincoln eu de l'aide inattendue du tsar Alexandre II de Russie.
Lincoln suikastinden uluslararası bankacıları sorumlu tutan suçlamalar 70 yıl sonra 1934'te Kanada'da su yüzüne çıktı.
Bismarck a bien compris les plans des changeurs d'argent.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]