English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Brokeback

Brokeback traducir francés

67 traducción paralela
Brokeback'in yukarısında orman işletmesinin belirlediği kamp alanları ve tahsis edilmiş parseller var.
Au mont Brokeback, les services forestiers ont des camps désignés sur les lotissements.
Brokeback'de hiçbir şeye ihtiyacınız yok mu?
Il n'y a rien au mont Brokeback?
Geçen yaz, Brokeback'e gittim. Aguirre'la iş için konuştum ve senin gelmeyeceğini söyledi, ben de gittim.
L'été suivant, je suis retourné à Brokeback, voir si Aguirre avait du travail.
Yaşlı Brokeback bizi birbirimize yaklaştırmıştı, değil mi?
On ne se remet pas de Brokeback.
Elimizdeki tek şey Brokeback Dağı!
Alors ce qu'on a maintenant, c'est le mont Brokeback!
Her zaman küllerinin Brokeback Dağına serpilmesini isterdi. Fakat dağın nerede olduğundan emin değildim.
Il voulait qu'on répande ses cendres au mont Brokeback, mais je ne savais pas où c'était.
Sanırım Brokeback Dağı büyüdüğü yerde.
J'ai pensé que c'était dans le coin où il avait grandi.
Biz yazları Brokeback'te koyun güderdik.
Nous étions bergers à Brokeback, un été.
Şunu söylemek için geldim eğer küllerini Brokeback'e götürmemi isterseniz karısı son isteğinin bu olduğunu söylemişti seve seve yaparım.
Je suis venu vous dire que si vous voulez, je peux disperser ses cendres au mont Brokeback, comme sa femme dit qu'il le voulait. Je serais heureux de le faire.
Brokeback Dağının nerede olduğunu biliyorum.
Je sais où est le mont Brokeback.
Brokeback Mountain değil burası.
Assez de gonzesseries.
Sütün içine biraz likör koysak nasıl olur?
C'est pas Brokeback Mountain. Si on se faisait un whiskyllait?
Burası Brokeback değil.
On est pas dans Brokeback.
Brokeback burda. Taze çıktı fırından.
Tout frais venu de la rue.
Size Brokeback Dağı tribi yapmak istemem ama biz dostuz.
Je vais pas la jouer Brokeback Mountain, mais on est potes, non?
Yoksa tekrar geleceğim ve seni bu Brokeback Mountain kitabıyla kendinden geçene kadar döveceğim.
Sinon, je reviens te tabasser à mort avec cet exemplaire de Brokeback Mountain.
Evet, hem de sağlam bir kitap- - Brokeback Mountain.
Celui-là est vachement bien. Brokeback Mountain.
- Brokeback, bebegim.
Brokeback Mountain.
- Ne için? Bilmiyorum. Kötü notlar için.
A moins qu'elle amène son nouveau copain, car là, je vais lui foutre ce café de voyage brokeback dans son putain de cul.
Ee, Brodeback Dağı'nı izledin mi, Kenneth? .
Tu as vu "Brokeback Mountain," Kenneth?
Brokeback Dağlı Aquaman.
"Le Secret de Brokeback Aquaman".
- Flamingo parkında "Brokeback" delikanlılarla takılıyor ve bir avuç dolusu parayla dönüyor.
Jeremy se vend? Il traîne toujours avec les pédales au Flamingo Park. Il revient les mains pleines de blé.
Brokeback dağının sansürsüz hâli gibi...
Vous savez, la version non-censurée de Brokeback Mountain...
- "Brokeback Mountain" gibiydi.
C'était très Brokeback Mountain.
Brokeback Koridoru.
Brokeback Couloir.
Ya da Brokeback Mountain'da ki iki adam.
Ou les deux types de "Brokeback Mountain".
Brokeback Mountain'ı ne zaman izledin?
Tu l'as vu quand, "Brokeback Mountain"?
"brokeback dağı" gibi
"Brodeback Moutain" et tout ces trucs-là.
Eşlerinden uzakta iki adam, Brokeback'e mi gidiyorsunuz, başka yere mi beni ilgilendirmez.
Je me fiche de savoir si vous faisiez la noce sans vos femmes, ou si vous avez changé de bord.
Brokeback Mountain filminden beri tüm erkekler erkeksi, sert tipler ister oldular.
Depuis "Brokeback Mountain", tous les mecs veulent des types forts et durs.
Brokeback hala insanların aklında.
Les gens l'associent encore à "Brokeback".
- Merhaba, ben Broken Mountain *.
- Genre Brokeback Mountain.
Brokeback Carter oldum.
Je suis "Brokeback Carter"!
Aslında bu Brokeback Mountain filminin atlara göre uyarlaması.
En gros, c'est Brokeback Mountain, mais du point de vue des chevaux.
"Brokeback Dağı" nı izledin mi, Frank?
Vous avez déjà vu le "Secret de brokeback mountain", frank?
- Ya da Brokeback'deki Jake Gyllenhaal.
- Ou Gyllenhaal de Brokeback Mountain.
Ya çok pis biri, ya da elinde bir "Brokeback Mountain" olayı var.
Soit il a du mal, soit on se retrouve à Brokeback Mountain.
Angus, Brokeback Mountain'da gibi görünüyor.
Angus a un role dans Brokeback Mountain.
Brokeback Mountain bir cennetti
Retour à Brokeback Mountain C'était le paradis
Yoksa Brokeback Mountain'daki gibi sonuna kadar mı?
Un bar en ville ou jusqu'à Brokeback Mountain?
Sıraya gir Brokeback.
Brokeback.
Ama Dante'nin şu Brokeback şeyini yapmasıyla alakalı bir sorunum yok.
Mais Dante faisant son truc de Brokeback ne me posait pas de problèmes.
Herkes, iyi bir "Brokeback Dağı" * şakasını sever.
Tout le monde aime une bonne blague sur "Brokeback Mountain".
Cleveland, Brokeback Mountain. O senin oğlun.
Brokeback Mountain, c'est ton fils.
- Evet. Brokeback Mountain DVD'si.
Brokeback Mountain en DVD.
Brokeback'lli Buck Berry...
Buck Berry de Brokeback.
Brokeback'li Buck Berry...
Buck Berry de Brokeback.
Brokeback botlarını iş yerimin önünden çek yoksa seni annenin rahmine geri gönderirim.
Vous feriez mieux de déguerpir de ma propriété, ou vous irez pleurer dans les jupes de votre mère.
Biriniz Brokeback olayına girerseniz ben de Rambo'laşırım.
Si l'un d'entre vous commence à nous faire "Brokeback Mountain", je vais devenir "Rambo", compris?
Öyle bir şey olursa şu Brokeback kahvesini herifin kıçına sokarım.
Bon Dieu. File-moi une tasse de thé.
Çok kullandım ben onu.
( Brokeback Mountain ) et je pense qu'il était sur le point de m'embrasser. Je m'en sert beaucoup.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]