Bruiser traducir francés
133 traducción paralela
Hadi, Bruiser, ver şunu bana, düşür onu,
Allez, donne-le-moi.
Bırak gitsin, Bruiser, Bırak gitsin, Bırak gitsin, hadi
Lâche, Bruiser.
Devam, Bruiser, al onu, al onu
Allez, va chercher.
Git! Al onu, Bruiser, Onu almak istiyor musun?
Va chercher, Bruiser.
Bak! Atla, Bruiser!
Saute, Bruiser.
- David? Bruiser'i beslemeyi unutma.
Donne à manger à Bruiser.
Hadi, Bruiser,
Viens, Bruiser.
Bak, Bruiser?
Tu vois, Bruiser?
Bruiser?
Bruiser?
O nedir, Bruiser?
Qu'est-ce qui se passe, Bruiser?
Bruiser!
Bruiser!
Buraya, Bruiser,
Au pied, Bruiser.
Eğer yüzme öğrenmek istiyorsan suya atlamak zorundasın.Bruiser'i beslemeyi unutma.
Si tu veux apprendre à nager, jette-toi à l'eau. Donne à manger à Bruiser.
Alma Bruiser! Oh, Bruiser!
Ne brûle pas Bruiser.
Bruiser,
Bruiser.
İnsanlara, Bruiser Stone gibi bir adam için çalıştığımı söylemekten daha utanç verici bir şey düşünemiyorum.
Je ne vois rien de plus gênant que d'avouer que je travaille pour un certain "Boxeur" Stone.
Yani, o bir avukat ve ona Bruiser derler.
Pour un avocat, s'appeler "Boxeur"!
Sigorta davaları geldiğinde, Bruiser genellikle benim göz geçirmemi ister.
Boxeur me confie les dossiers d'assurances.
Her neyse, burası Bruiser'ın hukuk kütüphanesi.
La bibliothèque juridique.
Bruiser tüm bunların sahibidir. Oh.
- Tout ça, c'est à Boxeur.
Bruiser'ın aşağı mahallede birlikte büyüdüğü, polislerle temasları vardır.
Boxeur a ses entrées au commissariat.
Bruiser benden tam olarak ne yapmamı bekliyor?
Qu'est-ce que Boxeur attend de moi?
Biliyorum, Bruiser, fakat bak, adamım baro sınavı gelecek hafta, tamam mı?
- Je sais, mais... L'examen est la semaine prochaine.
FBI, Bruiser Stone aleyhindeki rüşvet suçlamalarını soruşturuyor.
Le FBI enquête sur Boxeur Stone pour corruption.
Prens Thomas ve Bruiser Stone zimmete para geçirmekle suçlanıyor.
Prince Thomas et Boxeur Stone : escroquerie.
Çok teşekkürler, Bruiser.
Merci, Boxeur.
Dün, Bruiser'ın eski ortaklarından biri tahkikat heyeti önünde tanıklık yaptı.
Un de ses ex-associés a témoigné devant le Grand Jury.
Bruiser aleyhinde ötmesi an meselesi.
Il va balancer Boxeur. Et alors?
Bruiser içerde mi?
Boxeur vient?
Hem Bruiser hem de Prens için tutuklama emri çıkarıldı.
Mandats d'arrêt pour lui et Prince.
Evet. Bunu Bruiser'a yaptıklarını düşünsene?
- Ils auraient fait ça à Boxeur?
Bruiser bunun için fazla uyanık.
- Non, il est trop mariole.
Hem de Bruiser'dan.
Et grâce à Boxeur!
Bruiser mı? Bruiser'ın nerede olduğunu bilmediğini zannetmiştim.
Tu ne savais pas où le pêcher.
Bak, Rudy, çalıntı delil konusunu kimse Bruiser'dan daha iyi bilemez.
Boxeur, c'est l'expert des vols de preuves.
Bruiser bu mesele üzerinde bizzat kendisi çalışmıştı.
Boxeur a pris ça en main lui-même.
Bruiser... ve J. Lyman Stone bunu tartışmışlar.
Affaire plaidée par Boxeur...
Bruiser yükleniyor!
Le Boucher charge!
Bruiser Becker'ı mindere seriyor ve orası onun favori alanı olacak!
Le Boucher l'a mis au tapis et tape à son endroit favori!
İyi günler, Bruiser'cılar!
Buongiorno, bande de Brutes
Bruiser!
- Brutes!
Evet, şimdi bir Bruiser arıyorum!
Voilà ce que j'appelle la beauté Brute
Ve unutmayın, Bruiser'lar,
Et rappelez-vous, Brutes
Bruiser'daki güvenlik kamerası.
La caméra de sécurité de Brute
Hadi ama. Bruiser'ın kapağında çıktıktan sonra eşyalarımı toplayıp seninle kaçmamı mı bekliyorsun?
Tu crois que je vais fuir avec toi quand je fais la couverture de Brute?
Hepsi lanet Bruiser için dostum.
Brute de Brute
Bruiser bana sonra vurman gerekiyordu.
Cogneur... - pas tout de suite!
Bruiser, bu ne?
Molosse, qu'est-ce que c'est?
Bruiser, öyle heyecan verici ki.
Molosse, comme c'est excitant.
O bir Bruiser kızı!
Waka, c'est une Brute!
Bruiser.
Brute, mec.