English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bu benim arkadaşım

Bu benim arkadaşım traducir francés

858 traducción paralela
Bu benim arkadaşım.
Voici mon ami.
Beyler, bu benim arkadaşım, Bay Sherlock Holmes.
Messieurs, voici mon ami Sherlock Holmes.
Bu benim arkadaşım, Bay Holmes, birkaç günlüğüne burada.
Mon ami M. Holmes restera ici quelques jours.
Bu benim arkadaşım, "Koşan At".
Mon ami "Main tachetée".
- Sevgilim, bu benim arkadaşım.....
- Chérie, c'est mon ami...
Angelica, bu benim arkadaşım Gioacchino Lanza. Ve bu da Fulco.
Je te présente mon ami Gioacchino Lanza... et celui-ci c'est Fulco.
Baba bu benim arkadaşım.
C'est un ami ˆ moi.
Bu benim arkadaşım ve iş ortağım. - Selam. - Selam.
Voici mon ami et associé.
Bu benim arkadaşım, Bayan Van Niekirk.
Voici mon amie, Mme Van Niekirk.
Bu benim arkadaşım.
C'est mon pote.
Bayanlar baylar, bu benim arkadaşım, Ilya Ilyich Oblomov.
Mon ami Ilya Ilyitch Oblomov.
Bu benim arkadaşım...
Je vous Ie recommande :
Bu hanım benim arkadaşım.
Cette dame est mon amie.
Bu liste, benim pek şık arkadaşım Bay Colpeper'ın evinden aldığım yangın nöbeti çizelgesi ve sana alıntı yaptığım tarihler de onun nöbette olduğu geceler.
Le tableau des tours de garde que j'ai trouvé chez M. Colpeper. Aux dates que je t'ai énoncées, il effectuait des gardes...
Bu beyaz adam benim arkadaşım.
Ce Blanc est mon ami!
Arkadaşım bu gece bana para verecek, ben de sana vereceğim sonra. Pis paraya ihtiyacım yok benim.
Je ne suis pas fanatique de l'argent.
Konuşmak istediğim bir diğer konu da bu. Benim kız arkadaşım değilsin.
Ça aussi, faut qu'on en parle.
Angelina, bu Deanie. Benim eski bir arkadaşım.
Angelina, voici Deanie, une vieille amie à moi.
Bizim odamızda. Sevgili arkadaşımın anısı için çok üzgünüm! Bu menfur akraba, benim uyuduğumu düşünerek soyunmaya başladı!
je le regrette pour mon cher ami... cette infâme personne, me croyant endormi, se mit à se dévêtir.
Bu ikisi, benim arkadaşım.
Ces deux-là sont des amis.
Mamma, bu benim kız arkadaşım.
- Maman, voici ma fiancée.
Bu bayan benim arkadaşım.
Cette dame est une amie.
Eğer bu benim eski oyun arkadaşım değilse... Evet, evet, eski oyun arkadaşım.
Tiens, mon vieux copain!
İşte, benim eski arkadaşım bu da ne?
Mon cher ami et frère, que fais-tu? Comment, une seule couche pour deux?
Bu benim bir arkadaşım, John Grant. Onu her zaman içeri alabilirsin.
C'est un pote, John Grant, tu peux le laisser entrer n'importe quand.
David, bu benim eski bir arkadaşım, Charlie Venner.
Charlie Venner, un vieil ami.
- Bu benim ev arkadaşım, Sam.
C'est mon colloc, Sam.
Ve Bay Lang benim bu yaşlı arkadaşımı getirmemi benden rica etti ve Bay Smith formülün bir kısmını onun.. onun teni üzerine sürdü.
M. Lang m'a demandé de venir avec une amie âgée, puis M. Smith lui a appliqué une crème sur la peau.
Bakanım, üzüntü duyarak bildiririm ki... bu benim bir arkadaşımın sesi.
J'ai le regret de vous informer, M. le ministre que c'était la voix d'une amie.
Bu benim iyi arkadaşım, Charlie.
Voilà mon copain Charlie.
Bu benim iyi arkadaşım, Tony, bu batakhanenin sahibi.
Et Tony, le patron de la boîte.
Benim de iki tren biletim ve beş arkadaşım var. Bu işi burada bırakalım.
Moi, j'en suis de deux billets de train et de cinq amis!
Bu beyler benim arkadaşım
Ce sont des amis très proches.
Pek inanmayacaksın ama bunun avukatı benim kız arkadaşım ve bu sabah davası vardı ve avukatını yemeğe götürecektim ama suçsuz bulundu.
Vous n'allez sûrement pas le croire, mais son avocate est ma petite amie. Il passait en jugement ce matin, et j'attendais de déjeuner avec elle. Mais il a été acquitté.
- Polis. Bu çok komik. Onların hepsi benim arkadaşım.
Je n'ai que des amis dans la police.
Bu benim yeni kız arkadaşım.
Ma nouvelle petite amie.
Bu benim en iyi arkadaşım!
C'est mon meilleur ami!
Bu benim çok eskiden arkadaşım, Charlie.
C'est mon ami d'enfance, Charlie.
Buradaki arkadaşımın Louis Fraina'yla benim bu konuda aynı şekilde düşündüğümüzü anlamasını sağlayacak kadar konuşmadık. Delegasyonumuzdaki her Amerikan, İngiliz...
Je peux discuter avec la police, me battre contre des généraux, mais pas discuter avec un bureaucrate.
Sam. bu kadın benim çok yakın bir arkadaşım.
Cette femme est une amie.
- Bu da benim arkadaşım.
- Voici mon amie.
Bu benim özel arkadaşım Jilly Bryant.
C'est une amie très spéciale, Jilly Bryant.
Bu dünyada fazla kalmayacak gibi duruyorsun benim ihtiyatsız arkadaşım.
Vous risquez de ne pas faire long feu, imprudent que vous êtes.
Bayanlar, bu Bayan Fletcher, benim zaman zaman akıl almasını sevdiğim bir arkadaşım.
Mesdames, voici Mme Fletcher, une bonne amie... que je consulte de temps en temps pour obtenir de bons conseils.
- Selam. - Ve bu benim kız arkadaşım Freida.
Et ma petite amie, Frieda.
Bu daire gerçekten benim arkadaşım olabilir.
J'écris un roman. Cet appartement pourrait vraiment être mon ami.
Seni Charlene'le tanıştırayım sekreterim, arkadaşım, muhasebecim ve bu da onun kızı Renée, o da benim arkadaşımdır.
Je te présente Charlene, ma secrétaire, mon amie, ma comptable... et sa fille Renée qui est aussi mon amie.
- Bu benim yeni özel arkadaşım, Cindy.
- C'est ma nouvelle amie, Cindy.
Bayan Lexington, bu benim arkadaşım ve ortağım... Dr. Watson.
Je reste debout, si vous le permettez.
Doktor, bu benim arkadaşım ve meslektaşım Dr.Watson.
Voici mon ami et collègue, le docteur Watson.
Bu, benim arkadaşım Rose.
Voici mon amie Rose.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]