English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ C ] / Cadbury

Cadbury traducir francés

49 traducción paralela
Ve ben, Herbert Arthur Runcible Cadbury hizmet etmek için doğdum... ve onun beyfendinin uşağı veya siz amerikalarının dediği gibi kahyası oldum.
Quant à moi, Herbert Arthur Runcible Cadbury, élevé dans la tradition du service, je devins le gentleman de Monsieur ou, comme on dit en Amérique, son majordome
Teşekkürler, Cadbury.
Merci, Cadbury.
Koşu dediler, Cadbury. Koşu.
Cela s'appelle une batte.
Bu Cadbury.
voici Cadbury.
Cadbury, bunu duydun mu?
vous avez entendu?
Cadbury, Arnold hakkında bir şey- -
Cadbury... Et Arnold?
Sağol, Cadbury.
Trop aimable.
Cadbury, programımı değiştiriyorum.
Changement d'emploi du temps.
Cadbury, sakinleş.
Pas de panique.
Cadbury, sen bir dahisin.
Cadbury, vous êtes un génie.
Teşekkürler, Cadbury, sana borcum oldu.
Merci, je vous revaudrai ça!
Efendi Rich, çok özür dilerim, gerçekten üzgünüm. - Bay. Cadbury!
Monsieur Richie, je suis affreusement désolé...
Bunu yapabilirmiyim bilmiyorum, Cadbury.
Je ne sais pas si je pourrai.
Bu arada, Cadbury, ne kadarlık bir yüzdeye sahibim?
De combien d'actions je dispose?
- Herbert Cadbury!
Herbert Cadbury!
Bir ihbar doğrultusunda Rich malikanesini araştırdık. Bomba parçaları, patlayıcı aletler Herbert Cadbury'nin odasından çıktı.
Un appel anonyme nous a fait découvrir de quoi fabriquer des bombes dans sa chambre!
Richie, Bay. Cadbury'nin uçağa bomba yerleştirdiği doğrumu?
Cadbury a-t-il posé la bombe dans l'avion?
Cadbury'nin masum olduğuna inanmak istiyorum. - Ama kanıtlar diğer sonucu gösteriyor. - Bay.
Nous aimerions croire à son innocence, mais les preuves nous contredisent.
Bu arada sanık Herbert Cadbury kefalet ile serbest bırakılmayacak.
Et la liberté provisoire a été refusée à Herbert Cadbury
Bay. Cadbury yakında tamamen... ortadan kalkacak,... kendi hücresinde kendini asmış olarak bulunacak.
j'ai fait en sorte que M. Cadbury soit bientôt rongé par le remords... au point de se pendre dans sa cellule.
- Cadbury'yi mi öldürecekler?
Ils vont tuer Cadbury?
- Herbert Cadbury.
- Herbert Cadbury.
Biraz düzenden çıktı. Şimdi toparlanırım 835 01 : 02 : 18,751 - - 01 : 02 : 20,218 - Cadbury.
Ces effusions sont tout à fait déplacées.
Yani, Efendi Richie, Cadbury'nin kaçmasına yardımcı oldu.
Ainsi, môssieu Richie a aidé Cadbury à s'échapper.
Beni dinle, Cadbury ve ben odama gitmemiz lazım. Güvenliği geçmemiz için dikkat dağıtmamız lazım.
Je dois aller dans ma chambre, il faut faire diversion.
Cadbury, bak. Hala çalışıyor.
Regarde, ça marche toujours.
Cadbury herşey iyi mi?
Cadbury! Tout va bien?
- Kola, Heinz, Smuckers, Kellogs, Nestle, Kraf
Le lobby de Coke, Heinz, Smucker's, Kellogg's, Nestlé, Kraft, Hershey's, Sara Lee, Cadbury,
Çünkü bence bana yarım bir pasta ve yüzlerce sürpriz yumurta borçlusun!
Il me semble que tu me dois toujours la moitié d'un gâteau et 200 œufs Cadbury!
Cadbury's? - Yok.
- Un truc à grignoter?
Zavallının biri, vücudu Cadbury Yumurtası şeklinde ve her tarafı kıllı.
C'est un vrai loser. Il est bâti comme un œ uf Kinder avec des poils partout.
Cadbury'de şekerden yapılmış bitkileri ziyaret edecez.
Nous allons visiter une usine de bonbons, Cadbury.
zamanını harıl harıl Cadbury için harcıyorsun.
Et vous perdez votre temps en prospectant ici pour Cadbury.
Sen, Duds'ım, Chunks'ım Twix'im Cadbury'im ve kafanı iyi yapacak her şeyim var.
J'ai des Milky-Way, des Crunch, des Twix, du Lindt, tout ce que tu veux.
Bacardi, Belle Jolie, Birds Eye, Cadbury Campbell's Çorbaları, Cartwright çift taraflı alümiyum Chevron Petrol, Dunkin'Donuts, General Foods Avrupa Kodak, Lever Brothers, Martinson's, Popsicle Relaxacisor, Rio De Janeiro, bu müşteri faaliyet göstermiyor.
Bacardi, Belle Jolie, Birds Eye, Cadbury, Campbell's Soup International, aluminium Cartwright, Chevron, Dunkin'Donuts, General Foods Europe,
Bir karton Cadbury yumurta çikolataları...
Une boîte d'oeufs Cadbury.
Cadbury aradı.
Plus de budget avec Savane.
Cadbury'nin Noel Özel kutusu her tarafta sanki.
C'est comme une boîte de Quality Street de Noël, une fois de plus.
Fry Çikolata Kreması.
Barre chocolatée. ( Fry's Chocolate Cream : produit de Cadbury )
Dondurma için sağ ol.
Merci pour le cornet. ( Le 99 est un cornet de glace avec une barre de chocolat de Cadbury )
İngiltere'de, Cadbury Kaymaklı Yumurtası tüm yıl boyunca satılır..
En Angleterre, les oeufs à la crème de Cadbury sont vendus toute l'année.
- Cadbury creme yumurtası?
- Des oeufs Cadbury?
- Cadbury screme yumurtası.
- Des oeufs Cadbury.
Tamam, bu seferki ödül de Cadbury Creme Egg.
Ok, celle-ci est pour un oeuf en chocolat Cadbury.
Hastaneye bir kutu Cadbury çikolatayla gelip güzel olanların hepsini yedi.
Il est venu à l'hôpital avec une boite de chocolats et a pris tous les bons.
Hadi ama. İçindeki tek yumurta sabah yediklerin.
Les seuls œufs en toi sont les Cadbury.
"Testislerin iki muhteşem sürpriz yumurta ve annecik de çikolata yemeyi çok sever".
"Tes testicules sont deux œufs Cadbury luisants, et Maman aime ce qui est sucré."
Hey, dinle. Lobiye inip Bay "Kasıntı Cep Mendili" ne otelde sekiz odamız olduğunu söylemelisin.
Tu peux descendre dans le hall et dire à Cadbury McPochette qu'on a huit chambres à l'hôtel?
Konuşması bitince de sürpriz yumurtamı yerdim.
Et quand elle avait fini, j'avais un œuf Cadbury.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]