Calvin traducir francés
1,463 traducción paralela
Mücevherat soygunu için hazırlanıyorum, Calvin. Jesse James olma yolunda ilerliyorum.
Je prépare un braquage de bijouterie.
Calvin, şimdi ne yapacağız?
- On fait quoi?
- Ne güzel herkes Calvin ile tanışmaya geldi.
J'ai hâte de leur présenter Calvin.
İşte Calvin.
Voici... Calvin!
Calvin, sakin ol. Sana bir şeyler getirdik.
Calvin, on a quelque chose pour toi.
Mutfağa gidelim. Haydi, Calvin.
Allons dans la cuisine.
Şaşırtıcıydın - Calvin, çok iyiydin.
- Super! T'es formid...
- Evet. - Çok iyiydin.
Calvin, tu as été parfait!
Calvin, tamam. - Sanki Cep Herkül'ü.
Il est costaud.
Benim. - Calvin?
- Percy, c'est moi.
- Neler oluyor?
- Calvin. Ça va?
Bu soyguncunun, hapishaneden yeni tahliye olan Calvin "bebek surat" Sims... - D. Rex, D. Rex, D. Rex.
C'est cet homme, Calvin "Baby Face" Sims qui vient de sortir de prison.
Baba, Calvin'in Susam Sokağı'nı seyretmesi gerek.
Papa, laisse Calvin regarder son émission.
Bırak da Calvin şu kaseti seyretsin.
Laisse-le regarder sa cassette.
Dün gece, küçük Calvin'i silahla tehdit ederken yakaladım. Sebep, onu telefonda konuşurken yakalamış.
Cette nuit, je l'ai surpris menaçant Calvin d'une arme, car il parlait au téléphone.
- Calvin'e göz kulak olur musun? - Tabii ki.
- Tu peux surveiller Calvin?
Yakın zaman önce eyalet hapishanesinden tahliye edilen Sims, böylece...
Calvin "Baby Face" Sims qui vient de sortir de prison et a disparu depuis.
Darryl, oynayacak mısın, yoksa Calvin ile bale dersi mi alacaksın?
Darryl, tu marches ou Calvin préfère les tutus?
Haydi bakalım Calvin, bir dilek tut.
Calvin, fais un vœu.
Calvin polis amcana bir şey vermeyecek misin?
Calvin, tu as quelque chose pour le gentil policier?
Yeni bir aile kuracaksınız ve Calvin Sims gibi bir suçlunun hayatınızda yeri yok.
Tu auras une famille, plus de voyou comme Calvin Sims dans ta vie.
Kimse Calvin'i sevmiyor.
Personne... n'aime... Calvin.
Sırada Calvin Baker var.
Suivant, Calvin Baker.
Silahı indir Calvin, delirdin mi?
- Ne tire pas!
Calvin Klein'dan 10 ya da 15 eteğe ihtiyacım var.
Il me faut de 10 à 15 jupes de chez Calvin Klein.
Ayrıca Calvin Klein'dan etekler istiyor.
Ah... et elle veut des jupes Calvin Klein.
Tüm bunlarla ben ilgilenirim, ve sen Calvin Klein'a gideceksin.
Je vais m'occuper de cela. Et tu iras chez Calvin Klein.
Ben Calvin ile evliyim.
J'ai épousé Calvin.
- Teşekkürler. - Bir de şu genç dişçimize bakın Calvin Klein elbisesiyle pek yakışıklı olmuş.
- Et regardez-moi ce jeune dentiste, tout beau dans son Calvin Klein.
Calvin, bu ödev senin mi?
Calvin, c'est ton travail?
Hayır, siz yer değiştirin. Calvin, ön tarafa.
Calvin, mets-toi devant.
"Pythias öldürülmeden önce, son arzusu olarak, son bir kez evine gitmeyi..." Calvin, devam et.
"Pythias implore une dernière fois le tyran Dionysius de le laisser rentrer chez lui une dernière..." Calvin, continue.
Calvin ve Sam. Harika.
Calvin et Sam.
Jeremiah Calvin. 59391 Sandhill.
Jeremiah Calvin. 59391 Sandhill.
Bay Calvin? Jeremiah'ın odasının yanındaki oda kimin?
A qui est l'autre chambre?
Yani Morris Calvin oradaydı.
Morris y était.
Calvin, problemi çözdün mü?
- Calvin, tu as fini? - Oui, oui.
- Calvin, hemen bitirdin mi?
Calvin, tu as fini?
Solaris, bir roket aracılığıyla yeni bulunmuş bir gezegen olan Solaris'e keşif yapması için gönderilen Calvin ismindeki bir psikologla ilgilidir.
Solaris raconte l'histoire de Kelvin, un psychologue qui part en fusée rejoindre une station orbitale de Solaris, planète nouvellement découverte.
Oraya gönderilen tüm bilim adamları delirmiştir ve... Calvin orada neler olup bittiğini anlamr.
Tous les scientifiques deviennent fous, jusqu'à ce que Kelvin découvre ce qui s'y passe.
Tomahawk, Wisconsin'den Pickles'ın anne ve babası Calvin ve Molly, yakın zamanda tahliye olan mahkûm ağabeyi Seth.
Les parents de Pickles, Calvin et Molly, vivent à Tomahawk, dans le Wisconsin, avec son frère aîné, Seth, un prisonnier qui vient d'être libéré.
- Calvin Oates.
- Calvin Oates.
Calvin Oates'u arıyoruz.
On cherche un certain Calvin Oates.
Aramızda bir çekim olduğunu hissediyorum Calvin.
Vous savez, je, je... sens une attraction entre nous, Calvin.
Calvin Hooper pazar günü metalik Honda Accord'unun çalındığını ihbar etmiş.
Calvin Hooper a porté plainte parce que sa Honda Accord grise a été volée dimanche soir à Fairfax.
Bir şeyler yemek ister misin Calvin?
Voudriez-vous manger un morceau, Calvin?
- Calvin Hooper?
Oh! - Calvin Hooper?
- Tutuklu değilsin Calvin.
Vous n'êtes pas en état d'arrestation, Calvin.
... Calvin "Bebek Surat" Sims olduğunu açıkladı.
- Je le savais!
- Calvin nerede?
- Où est Calvin?
Calvin, uçağı at.
Jette l'avion.