Cami traducir francés
366 traducción paralela
Belki de birkaçını cami avlusuna bırakmalıydık!
Il fallait peut-être les noyer à la naissance.
İyi ki beni cami avlusuna bırakmamışsın baba!
Heureusement que non, papa.
Şey, belki de... onları cami avlusuna bırakmamakla iyi ettik!
Une chance qu'on n'en ait noyées aucune à la naissance.
Ne çok cami ve minare var!
Toutes ces mosquées, ces minarets!
Yüce imparator Üçüncü Şumunşin Şah'ın hakimiyeti altında, bu tepelerde, İmparatorluk mimarisi gelişti birbiriyle fevkalade uyumlu, içinde bir saray, bir cami, 1200 yataklı bir harem, ve haz dolu pek çok şey daha bulunan...
À l'époque de l'empereur Shumunshine-Shah III s'élevait sur ces collines un merveilleux ensemble architectural, avec le palais du shah, la mosquée, il y avait aussi un harem de 1200 pensionnaires et bien d'autres choses.
Burası İspanya Cordoba'daki Büyük Cami, M.S. 785'te Arap istilasından sonra yapıldı.
Ceci est la grande mosquée à Cordoue en Espagne, construite dans l'an 785AD après la conquête arabe.
Bir Cami'den hırsızlık yapmış.
II a volé dans une mosquée.
Eğer kazanırsak, senin için büyük bir cami yaptıracağım.
Si nous gagnons, je construirai pour toi une grande mosquée.
DRAX INDUSTRIES VENINI CAMI'NIN KOPYASI
SOCIETE DRAX COPIE POUR LES VERRES VENINI
VENINI CAMI
VERRES VENINI
Hanımefendi, burası bir cami.
C'est une mosquée, madame.
ve Romanya topraklarına asla bir Türk kalesi veya cami inşa edilmeyecek.
Et jamais ne verra-t-on de forteresse musulmane ou de mosquée sur les terres valaques.
İmam Cami İsfahan, İRAN
Mosquée de l'Imam Isfahan, IRAN
New York şehrinde yeni bir cami kurup Müslüman Birleşik Camisi, adı altında çalışacağım.
Je vais fonder une nouvelle mosquée à New York, appelée "Muslim Mosque Incorporated."
- Cami veya havra olabilir.
- Une mosquée ou une synagogue.
Cami, havra.
Une mosquée ou une synagogue.
- Kahretsin, cami arabası geliyor!
Le fourgon de la mosquée!
Hadi Tariq, cami arabası geldi.
Tariq, le fourgon est là.
Bu arada, ben Cami Shroeder.
Cami Shroeder.
- Cami? Sissy?
Cami, Sissy?
Bugün akşam yemeğinde Cami ve bana katılmak ister miydiniz? 6 : 00 civarında.
Voulez-vous dîner avec nous, ce soir?
Cami, fark ettim ki Mike'ın evinin önünden iki kere geçtik.
J'ai remarqué qu'on est passées deux fois devant la maison de Mike.
Cami, iyi misin?
Cami, ça va?
Cami nasıl?
Comment va Cami?
Bir cami.
Une mosquée.
Tabii ki kazandılar. Ellerinde Gigi Vandecourt ve Cami Sewell var.
Mais je viens de découvrir que c'est excellent avec du sucre.
- Cami.
- Cami.
Merhaba, Cami.
Salut, Cami.
Birkaç saat önce tanıştığınız küçük kız, Cami. Bulunduğu gemide sıçrama kapasitesi yok.
La fillette que vous avez rencontrée tout à l'heure, son vaisseau ne pourra pas sauter.
- Cami nedir?
C'est quoi une mosquée?
Bilmiyorum Cam, tamam mı?
Cami, je ne veux pas m'en mêler, OK?
Anlaşılan bu cami aşırıcılar tarafından ele geçirilmiş.
D'après nos infos, cette mosquée serait contrôlée par des extrémistes.
Cami cemaati Rachid ve bu adamın taraftarları arasında bölünmüş durumda.
La mosquée est divisée entre les partisans de Rachid et ceux de cet homme.
Tam şurada cami var.
Il y a la mosquée, ici.
Cami bu tür davranışların yeri değil.
On ne se comporte pas comme ça dans une mosquée, ne l'oublie pas
Fakat cami, şarkı söylenecek yer değil.
Mais une mosquée n'est pas un lieu pour chanter!
- Ben de hayır işleri yapıyorum. Okul ve cami yapıyorum.
- Je fais de bonnes actions je construis des mosquées et des écoles
Haberleri cami hoparlöründen yayınlayacağız.
On diffusera les nouvelles avec le haut-parleur de la mosquée.
- Cami mikrofonunu getir.
- Apporter le micro de la mosquée
Bak uydu! Cami'nin mikrofonu!
Tiens, voilà le micro de la mosquée.
Git ve İsmail'e de ki cami mikrofonundan halka savaşın yarın biteceğini söylesin.
Dis à Kak Ismaël de prévenir les gens avec le haut-parleur de la mosquée que la guerre sera finie demain.
..... Cami mi?
La mosquée?
Cami mi?
À la mosquée?
Ha cami sahipsiz. Bütün derdin bu mu?
Personne s'occupe avec la mosquée, c'est ça?
- Şey, cami için değil mi?
- Pour la mosquée, n'est-ce pas?
Bu, bir cami, değil mi?
Ça vaut le coup d'essayer, non?
"Bırak da cami avlusunda zıkkımlanayım ya da Allah'ın olmadığı bir yer gösterin."
'Laisse m'assoient et boire sur la Mosquée... ou montre-moi un endroit où Dieu n'est pas trouvé
Sultanahmet Palace Oteli. Sultanahmet Cami'nin yanında.
Le Sultanahmet Palace, près de la mosquée bleue.
Benim koşullarım olacak. Süleymaniye Cami, saat 6.
Non, rejoignez-moi à la mosquée de Süleymaniye à 1 8 h.
Binori Cami
MOSQUEE DE BINORI
Körfez savaşı sırasınca, 70 cami parçalamış ve onunda adı Lisa'ymış.
Je verrai des oiseaux rares aspirés par les réacteurs.