Candice traducir francés
251 traducción paralela
Hafta sonları Candice'in görmesine izin veriyorsun, değil mi?
Vous la laissez bien voir Candice le week-end!
Bunu Candice mi söyledi?
Candice vous a dit ça?
Candice bundan bahsetmiyor.
Elle refuse d'en parler.
Şu durumda Candice'i ondan uzaklaştırmak Nola'yı derin bir hüsrana sürükler.
Lui enlever Candice à ce stade risque de faire plonger Nola.
Nola'ya kalsaydı Candice'i hiç göremezdim.
S'il ne tenait qu'à Nola, je ne verrais jamais Candice.
Juliana, Candice sadece beş yaşında.
Candice n'a que cinq ans.
Evet, Candice?
Oui, Candice?
- Siz Candice'in babası olmalısınız.
- Vous devez être le père de Candice.
Ruth Mayer'i öldürdüler ve Candice'i buraya getirdiler.
Ils ont tué Ruth Mayer et ramené Candice ici.
- Candice'i geri istiyorum.
- Je veux Candice.
Sen onu benden alamadan Candice'i öldüreceğim.
Je tuerais Candice plutôt que de te laisser me la prendre.
Sen onu benden alamadan Candice'i öldüreceğim!
Je la tuerais plutôt que de te laisser la prendre!
Candice'i öldürmelerini istiyorsun.
Tu veux qu'ils tuent Candice.
Yer değişikliği konusunda sana gerçeği söylemedim Candice.
Je t'ai un peu menti au sujet de ce déménagement, Candice.
- Candice ve ben olmayacağız.
- Candice et moi allons partir.
- İyi geceler.
- Dormez bien, Candice.
Candice.
Candice.
Candice, yardım etmeyi bırak.
Candice, arrête de l'aider.
Candice Rogers, Dick Brady. Darien Taylor.
Candice Rogers, Dick Brady, Darien Taylor.
- Candace müziğin çok yüksek olduğunu söylüyor.
Candice est assourdie. Qui?
- Eşim Candace. - Selam, Pete.
Ma femme, Candice.
Sen sadece onun peşinde kal, Candace.
Tu ne le quittes plus d'une semelle, Candice.
- Hem de Candice Bergen'la. - Evet.
Pas mal, hein?
- Hep sevmişimdir onu.
- Avec Candice Bergen.
Kim arıyor acaba?
- Candice Bergen, s'il vous plaît.
O Candice miydi?
C'était Candice?
Hayır, hayır, Candice buraya dün geldi.
Candice etait ici, hier.
Candice, bu lanet olası şehirde güzel bir şey varsa, görmek için her şeyimi veririm.
Candice, s'il y a quelque chose de beau dans ce trou de l'enfer de ville, j'adorerais le voir.
Candice! Dedektif Hallstrom, Dedektif Hallstrom'u ara, çabuk! Git!
Appelle le inspecteur Hallstrom maintenant!
- Bana Candice de.
- beaucoup de plaisir, Mlle... - Appelez-moi Candice.
Candice, Jake kendine geldiğinde ona kovulduğunu söyle.
Candice, quand Jake se réveillera, dites-lui qu'il est renvoyé.
Geciktin, Candice.
Vous restez tard, Candice.
Hadi Candice, maskesini al.
Allez, Candice, prenez son masque.
Candice!
Candice!
- Candice gelinceye dek iyiydin.
- Il a fallu que Candice arrive.
Onu tanıyorsam, oradadır.
Connaissant Candice, c'est sûr.
İNKÂRA TANIK CANDICE BUTCH'TAN BİR CİNSEL YOLCULUK
Témoignage d'un refus Exploration d'une sexualité
Ben Candice.
Je m'appelle Candice.
- Candice Bergen'in memelerini beğeniyordum.
- Les nichons de Candice Bergen.
Candice'i mi diyorsun?
Tu veux parler de Candice?
Candice adında bir pilice geçtim.
Je suis avec Candice maintenant.
- Candice gibi konuşuyorsun.
- On dirait Candice.
Günün sonunda, idari bölümden Candace ile konuyu görüşebilirsiniz.
Vous pourrez dire tout ça à Candice en fin de journée.
Hayır, dört. Maxine, Candice, Sandy ve Theresa.
Maxine, Candice, Sandy et Teresa.
Çocukların annesi, Candice Malton, erkek arkadaşının yüzüne saldırmaktan aldığı 90 günlük hizmet cezasının 47 gününü yapmış.
La mère des garçons, Candace Malton, a fait 47 jours sur une peine de trois mois pour avoir écrasé une brique sur le visage de son petit-ami qui la battait.
Bakın, kadın erkeklere düşkün olsa da, bence Candice Malton iyi bir anneydi.
Écoutez, malgré son goût pour les hommes, à mon avis, Candace Malton était une bonne mère.
Hey Candice.Sean senle okuldan sonra otoparkta buluşmak istiyor.
John voudrait te retrouver sur le parking après les cours.
- Murphy Brown. - Candice Bergen lütfen.
- Murphy Brown.
Ne? Bir şapkası vardı. Şapkası mı?
un chapeau eh bien, vous - vous - vous voulez dire Candice?
Candice ah, kendisi oradaki mi?
est-ce que - il est?
İsmi Candice.
Elle s'appelle Candice.