Celle traducir francés
36,804 traducción paralela
Buradan çıkmadan önce öldürebildiğim herkesi öldürürüm sonra sen de torbacılıktan polis katilliğine terfi edersin.
C'est celle où j'en tue le max d'entre vous avant que vous me butiez et vous passez du rang de petit dealer à tueur de flic.
Evet kızlar seviyor bu kanunu.
Oui, les... Les filles aiment celle-là.
Sevdiğin kadını kurtarma vakti.
Il faut sauver celle que tu aimes.
Hayır ama bunu ona söyleyecek kişi sen olmamalısın.
Non, mais tu n'es pas obligée d'être celle qui doit lui dire ça.
Biz de Scrat için en iyi olanını seçtik.
Et on a choisi celle qui allait le mieux pour Scrat.
I bilerek son üç yıl geçirdi. Benim ömrü Rayna en bağlıydı.
J'ai passé les 3 dernières années à savoir que ma vie était relié à celle de Rayna.
Aracılığıyla bir kardeşim yaptığını düşünmüyordu?
Tu ne l'avais pas vue venir, celle-là, hein, frérot?
Eğer, motel yuvalanmış sensin Makine kraker otomat yeme, yani tamam, bana bir mola vermek?
Tu es celle qui se tient dans le motel, en mangeant des crackers du distributeur, donc accorde-moi une pause.
Hayatım Rayna en bağlı olmaz.
Ma vie ne serait pas liée à celle de Rayna.
Şu anda, bu arada, müşteri listemiz ihtiyara yetmiyor.
Au fait, pour l'instant notre liste de client n'est rien comparé à celle du vieux.
Alt kattaki.
Celle en bas.
Ama elbette en içten teşekkürüm, en sıcak teşekkürüm en iyi arkadaşım olan kişiye aşkıma ve artık, bunu söylemekten onur duyuyorum, karıma.
Mais bien sûr, mon remerciement le plus sincère et le plus chaleureux va à celle qui est ma meilleure amie, la personne que j'aime et celle que j'ai l'honneur aujourd'hui d'appeler ma femme.
Doğru hücredeyim ben. Bana verdiğiniz hücredeyim işte.
Je suis dans celle que vous m'avez donné.
- Evet ama bu bana verdikleri hücre değil.
Ouais, mais c'est pas celle qu'ils m'ont donné. Quoi?
Burası ama...
Celle là mais pas...
Bundan hoşlanacaksın.
Tu aimeras celle-ci.
Buzdolabindakini bile.
Même celle qu'il y a dans le frigo.
Siz Dukes ile tavşanın kafesinde kullandığımız eski havlu arasında seçim yapabilirsiniz.
Vous deux pouvez maintenant choisir entre Shérif, fais-moi peur et celle qui gratte qui était au fond de la cage du lapin.
Şuna da bir baytar verin.
Celle-là aura besoin d'un véto.
Regina, biz burada sihrimizi kullanabiliyorsak Gold da kullanabilir.
Regina, si notre magie fonctionne ici, celle de Gold aussi.
Tecrübelerime göre bir şey yüzünden endişelenmek istemiyorsan onu bir kafese kilitlersin. Aynı bunun gibi güçlü bir kafese.
D'expérience, si on ne veut pas avoir à s'inquiéter de quelque chose, on l'enferme dans une cage... une cage solide, comme celle-ci.
İyi ve kötü arasındaki farkı bilmekle lanetliyim.
Celle de savoir la différence entre le bien et le mal.
Sağdaki hanım Carol Fincher, ortadaki adam da sizsiniz.
Celle de droite, c'est Carol Fincher et l'homme au milieu, c'est vous.
- Sopanın şekliyle yara izinin eşleştiremem. Çünkü kafatasındaki hasar çok fazla.
- Je ne peux pas relier la forme de la crosse à celle de la blessure parce que les dommages crâniens étaient trop importants.
Yara şekli ve basamaklar mükemmel şekilde eşleşti.
La forme de la blessure et celle de l'escalier correspondent parfaitement.
Üzgünüm Jack.
Et en cours de route, tu arrêtes de penser à leur voiture, et tu penses à celle dont tu aurais besoin.
Eğer parayı maaşımdan ödememi kabul edersen...
Celle que vous m'avez donnée.
- Buna bak.
- Vise celle-là.
Bir kere film galasına gitmişliğim var ama hiç çiçek galasına gitmedim.
J'ai assisté à la première d'un film une fois, jamais celle d'une fleur.
- Bu seferki değil.
Pas celle-là.
Illinois Hukuku ve Castle İlkesi de dahil olmak üzere eğer herhangi biri, ki bu bizim davamızda bu İHA oluyor geri çekilirse onu vurmak yasaktır.
D'après la loi de l'Illinois, et celle du château, il est illégal de tirer dans le dos d'un intrus s'il, ou dans ce cas, bat en retraite.
Mahkemenin bulduğu en fazla yükseklik buydu ve bu uçak Bay Causby'nin evinin çevresinden geçseydi tavuk gibi korkardı.
C'est une hauteur inférieure à celle où la Cour a acté qu'un avion volant au-dessus de chez M. Causby pourrait effrayer ses poulets.
Benim ve sevdiklerimin güvenliği için bu çok önemli...
Il est impératif pour ma sécurité et celle des personnes que j'aime...
Kahraman topluluğu.
Celle des super-héros.
Standard-Bearer'la senin giydiğinin? tıpatıp aynı marka kemer oluşu seni şaşırtır mı?
Ça vous surprend d'apprendre que c'est la même marque que celle de votre Porte-drapeau?
Petrol tankerleri ve ticaret gemileri genelde bu rotayı seçiyor.
Celle-ci... est utilisée pour les pétroliers et les navires commerciaux.
Eğer işleri ağırdan alıp akıllı olsaydım, buradaki olmazdı.
Sois intelligente. Si je faisais les choses doucement et intelligemment, celle-ci n'existerait même pas.
Güzel. Çünkü sonuncusu için bir savunman yok.
Tant mieux, car la dernière est celle pour laquelle vous n'avez aucune défense.
Diğer kurbanlarda psikotik krize yol açmıştı.
Celle qui a poussé d'autres victimes à des crises psychotiques.
İş yerindeki mi?
Celle de son travail?
Bu güzel.
Celle-là est sympa.
Buranın sahibi benim, neden bunun da kırık olduğunu söylemiyoruz?
Mais je possède cet endroit, alors pourquoi nous ne dirions pas que celle là s'est cassée aussi?
Bunu deneyelim.
Allons essayer celle-là.
Buzdolabındakini bile!
Même celle du frigo!
- Bu iyiymiş. - Gerçekten güzel.
- Elle est super, celle-là.
O ses Rollins'in sesi gibi gelmiş olabilir ama o ölü.
Cette voix a pu ressembler à celle de Rollins, mais il est mort!
Jenna veya Mary, Rollins'e benzeyen bir sesle sana işkence etmeye çalışıyor.
Jenna ou Mary essaie de te rendre folle avec une voix semblable à celle de Rollins.
Yalnız bu sefer cesedi taşıdı.
Sauf, il a déplacé celle-ci.
Bunu mu?
Celle-ci?
Belki bu o okuyacağım biridir.
Peut-être que celle-ci sera celle qu'elle lira.
Silahla değil en azından. Balta?
- Pas celle au fusil.