Codes traducir francés
2,321 traducción paralela
Pinleri bana vermeniz için size güç kullanabileceğimi sanıyorum.
Je pourrais te forcer à me donner les codes maintenant.
Dünya kodlar ve şifrelerle yürür, John.
Le monde est fait de codes et cryptogrammes.
Çünkü o şifreleri sana verirsem Percy beni öldürür!
Si je te donne ces codes, Percy me tuera.
Hadi ama. Binaya girebilmek için MI5 kodlarını kullandın. Ne bekliyordun?
Vous avez utilisé mes codes, à quoi vous attendiez-vous?
Fargo, imha kodları.
Fargo, les codes d'auto-destruction.
Bilgisayar kuramları ve anarşistlerin ruh bilimi konusunda çok iyidir. Evinde hissetmesini sağlamaya çalışın.
Elle s'occupe des codes par ordinateur, et des anarchistes?
Hal, CIA'den aldığımız e-mail üzerinden bir şifre tanımlama yaptı.
Hal a cherché des codes dans la boîte mail que la CIA nous a fournie.
Bence bunlar buluştuğu adamların kodu.
Ce sont des codes pour les clients qu'elle voyait.
Bu adam George Pimsleur Hancock Alarm Güvenliği'nde çalışıyor o evrak çantasının içinde de taktıkları tüm alarm sistemlerinin şematiklerinin ve kodlarının bulunduğu bir klasör var.
C'est George Pimsleur. Installateur d'alarmes Hancock, il a un classeur avec tous les plans et les codes des alarmes qu'ils installent, y compris ceux de notre vraie cible.
Barkod etiketini okuyor ve uzaktaki veri tabanıyla karşılaştırıyor.
Ça scanne les codes et les compare à des bases de données.
Söyleyeceğim yerlerde, birden fazla kod bir durum görünmekte...
On a plusieurs codes 1 aux lieux suivants.
Onlar için birkaç kodu çeviriyordum.
Je leur écrivais des codes.
Beni koduma sahip.
Mes codes et moi.
Öyle bile olsa, bu kata çıkabilmesi için asansörün erişim şifresini bilmesi gerekir.
Mais elle devait avoir les codes d'accès pour cet ascenseur même pour s'arrêter à cet étage.
Ve cinayet esnasında asansördeki şifrelerin devre dışı kalmış olması da... o esnada yapılabilecek bir şey değil.
Et la désactivation des codes de sécurité de l'ascenseur juste avant le meurtre on ne peut pas faire ca en claquant des doigts.
- Şifre çözücü mü?
- Il déchiffre les codes?
Dükkan sahibi şifreler üzerinde çalışıyormuş.
Le gérant travaillait sur les codes.
Çililer bana şifreleme kodlarını verdiler.
J'ai les codes des Chinois.
Lucas'ın giriş kodları.
Avec les codes de Lucas.
Yumurtalar yaratığı çekmeye yeter. Ayrıca, kürelerdeki kodları değiştirebileceğimi sanmıyorum.
Les oeufs auront déjà attiré les crétures, et je n'ai plus le temps de changer les codes de mes sphères.
Nükleer fırlatma kodlarını vermek gibi bir şey.
Ça serait comme te révéler des codes de lancement.
Ancak bizim yazılımlarımız da değişkenleri ve kaynak kodlarını kırabilir.
Mais notre logiciel a craqué ses codes sources et binaires.
Şifreleri çözmek için karmaşık bir matematiksel formül programlamışlar.
Ils ont programmé une formule complexe pour décrypter les codes.
Hava trafik denetimlerine. Fırlatma kodlarına.
Mais aussi au trafic aérien et aux codes de lancement.
Enigma makinesinden şifreleri alamayacaksın.
Tu n'auras pas les codes d'Enigma.
Yönlendirme numaraları, ülke kodları, hesap numaraları.
Ses transferts, codes postaux, numéros de comptes.
Şifrelerini zaten ele geçirdik.
On a déjà les codes.
Ama bir avuç polis, onu öldürmek için bekliyordu sen de bu planı buldunuz Vector'den şifreleri biz alacaktık ardından da bizi öldürtmek için polisleri gönderecektin.
Mais un tas de ripoux étaient là, prêts à le tuer, donc vous avez échafaudé un plan. Qu'on obtienne les codes de Vector, et puis envoyer les flics nous tuer tous.
Bütün kodlar temelinde şablondur.
Et les codes sont justement des motifs.
Adamlarım Cyber Shell terminalini kurduklarında,... kriptoloğumuz giriş kodlarını buraya getirecek.
Quand le terminal Cybershell sera en place, notre cryptographe apportera les codes d'accès.
Başlatma kodları bekleniyor
EN ATTENTE CODES D'INITIALISATION
Her şeyi duymuşlarsa, kullandığımız bütün giriş kodlarını biliyorlardır.
Ils savent que les codes arrivent.
O kadının ya da kodların Birime gelmesine izin veremeyiz.
Elle ne doit pas entrer au QG avec les codes.
Bakın, bu uzak bir ihtimal. Diyelim ki hackerlar burada, Londra'da. Kodları çalmak isteyen başka bir saldırgan olduğunu belirten sahte bir istihbaratla onları bir yere çekemez miyiz?
C'est tiré par les cheveux, mais si les pirates sont à Londres, on pourrait les attirer à un endroit en prétendant que quelqu'un cherche à voler les codes.
Giriş kodlarının peşinde olan biri olabilir.
Peut-être quelqu'un qui veut les codes.
Ortiz'i öldürecekler ve biz burada tecrit edilmiş ve güçsüz bir haldeyken kendi şifre çözücülerini kullanacaklar.
Ils vont tuer Ortiz. Leur cryptographe introduira les codes.
Kodları kurtarmaları için bir ekip gönderiyoruz.
On envoie une équipe récupérer les codes.
Karşı koyarsa, onu etkisiz hale getir ve kodları buluşma yerine kendin getir.
Si elle résiste, neutralise-la et amène les codes toi-même.
Neye mal olursa olsun, kodlar buluşma yerine getirilmeli.
Les codes doivent absolument être au rendez-vous.
Hayır, üzgünüm. Tam açıklığa ve yetki kodlarına ihtiyacım var.
Désolé, je veux l'habilitation et les codes.
Bütün yetki kodlarımı biliyorlar.
Ils ont mes codes d'autorisation.
Bu kodları almanın tek yolu beni öldürmek, seni pislik!
Moi vivante, vous n'aurez pas ces codes, sale con.
Sonra adamı öldürün ve kodları buraya getirin.
Après, tue-le et rapporte les codes.
Sadece kodlara ihtiyacım var!
Donnez-moi les codes.
İstihbaratı sayesinde elimize sahte isimli biriyle Edgar Halbridge olduğunu düşündüğümüz kişi arasındaki şifreli konuşmalar geçti. Hamburg'dan bir adam, Bay Black deniliyor.
Grâce à elle, nous avons obtenu des e-mails codés entre un alias que nous pensons être Edgar Halbridge et un homme à Hambourg qu'il appelle M. Black.
Bölüm'ün yaptığı bütün işlerin kanıtlarının dünyanın çeşitli yerlerinde şifreli dosyalar halinde saklanmasından bahsediyorum.
Je parle de preuves de toutes les missions de la Division sous formes de fichiers codés, cachés partout dans le monde.
Evet.
- Tu as saisi les bons codes?
Tanaz'ın maillerinin çoğu temiz ama bazıları da şifreli olarak geldi.
La plupart des e-mails sont normaux, mais quelques-uns sont codés.
Annemle ilgili bir şeyler? Babam gazete ilanlarında gizli mesajlar gönderirdi.
Papa envoyait des messages codés par les petites annonces.
Sadece şifrelerden ibaret.
C'est plein de messages codés.
Kodları mı istiyorsun?
Les codes?