English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ C ] / Cologne

Cologne traducir francés

447 traducción paralela
O zaman başını kolonya ile ovardım, işte böyle.
Je lui massais le visage avec de l'eau de Cologne, comme ça.
Çiçeklere de kolonya dökün.
Et puis... t'arroseras les fleurs de l'eau de Cologne...
Şu kolonyayı başına sür.
Un peu d'eau de cologne?
- Kolonya.
- L'eau de Cologne!
Tıpkı kolonya gibi!
Comme de l'eau de Cologne!
Şu güzel kokan kolonyadan verir misin.
Donnez-moi de l'eau de Cologne!
Katedralden çıkmış bakire biri gibi.
On dirait une vierge de Cologne.
Alkolle masaj. Kolonyayla.
Un massage à l'eau de cologne.
Sadece alnını yıkar mısın? Kolonya gibi bir şeyle.
Passez-lui le front à l'eau de Cologne.
Dolabımda hafif parfüm var.
J'ai de l'eau de Cologne dans mon casier.
Şimdi, Köln'e gidecek olanlar. Ellerinizi kaldırın.
Les permissionnaires pour Cologne, levez la main.
Köln şu anda yasaklı bölgedir, izinleriniz iptal.
L'accès à Cologne est interdit. Les permissions sont annulées.
Tüm sabun parçalarını topladım ve hepsini, bana tuvalet için ayrılan suyun kalanıyla karıştırdım.
Les restes de savon dans la fin de mon eau de cologne.
En çok metil alkolle kolonyayı sever. Ama en en çok da eteri sever.
Mais elle aime le méthanol, l'eau de cologne,... et son préféré c'est l'éther.
Hamburg, Bremen ve Cologne'dan çok sayıda mühendisin geldiğini keşfettik.
Nous avons constaté qu'un grand nombre d'ingénieurs... passaient par... Hambourg, Brême et Cologne.
Genelde traştan sonra kolonya kullanırım.
J'utilise à l'occasion de l'eau de Cologne.
Lakin bugün şaşkın ve ürkek halimden sıyrılıp uçurtmayla Köln'e koşuşunun şaşırtıcı görüntüsünü takdir edeceğim.
Mais aujourd'hui, je ne suis ni confuse, ni tremblante. Je n'admirerai pas la perspective inouïe et interdite de ta fuite vers Cologne à la poursuite de ton cerf-volant.
Oğlum sözümü dinlemiş olsaydı, onu kanatlarım altına alır ve birlikte Kölnümüzün şanlı bacalarıyla düğme ve toplarımızın yapıldığı fırının üzerinde uçardık.
S'il m'avait obéit je l'aurais pris sous mon aile. Nous aurions survolé les glorieuses usines de notre Cologne. fabriques de boutons et de canons.
Kolonya getir. O da alkol.
De l'eau de Cologne alors, et une bande...
Bay Loerke, Cologne'deki bir fabrika için duvar süsü yapıyormuş.
Herr Loerke fait une frise pour une usine de Cologne.
Bu bölge, kur yapmak için leylak kokmak zorunda olmadığın kadınlarla dolu.
Ce territoire est plein de femmes qui demandent pas à ce qu'on sente l'eau de Cologne.
- Köln'de.
- A Cologne.
Evet, ondan sonra da kolonya sürüyorsun.
Oui, et enfin, tu mets de l'Eau de Cologne.
Tozlarını ve Fransız parfümlerini buraya nasıl serpiştirmeye çalıştığını gördüm.
J'ai vu comment vous avez essayé d'asperger cet endroit de poudres... et de ces eaux de Cologne françaises.
Frankfurt ya da Cologne.
N'importe laquelle.
Sizi mümkün olduğu kadar yakın bir yere yollarız, mesela Amsterdam'a oradan otobüse binebilirsiniz.
Francfort ou Cologne. On peut vous faire atterrir à Amsterdam. Il y a une navette...
Helena Rubenstein'in traş losyonunu sürüyorum.
Je me tartine avec de l'eau de cologne Helena Rubenstein pour hommes.
Şimdiden, Duesseldorf ve Cologne'da sergi açması için davetler aldı ve evini Almanya'ya taşıması için Berlinli entelektüeller tarafından ikna edildi.
Il a d'ores et déjà reçu des invitations pour exposer à Düsseldorf et à Cologne et les intellectuels berlinois l'encouragent à s'installer définitivement en Allemagne.
Kolonyanın pek faydası olmaz.
L'eau de Cologne ne vous aidera pas.
Adım Tötges. GAZETE gazetesi için araştırma yapıyoruz.
Tötges, rédaction du "Journal" à Cologne.
Bayan K. Blum, Hochkeppelstr. 7, Cologne 1.
Katharina Blum, Cologne 1, Hochkeppelstrasse 7.
Sevgilim... Nuremberg, Leipzig ve Köln'ü unuttun.
Chéri, tu as oublié Nuremberg, Leipzig et Cologne.
Peki ya Leipzig ve Köln?
Et Leipzig et Cologne alors?
Benim bildiğim, Old Spice tıraş losyonunu kullanan tek kişi, O.
Je reconnaîtrais son eau de Cologne entre mille.
Biraz parfüm sür... ve biraz şarap iç.
Mets de l'eau de Cologne, et assure-toi de boire du vin.
Sence Köln'de şekerleme mi yapıyoruz?
On ne lambine pas, à Cologne.
İhtiyaçlarım makuldür. Bütün ihtiyacım hergün bir temiz gömlek ve bir damla kolonyadır.
Une chemise propre tous les jours, et un peu d'eau de Cologne.
Cologne'ye bir hızlı tren var her cumartesi sabah 5 : 33'te.
Il y a un rapide pour Cologne le samedi, à 5 h 33.
Evet, Köln ya da öyle bir yerde yaşıyor.
Oui, Köln, Cologne, il habite là.
Biraz kolonya alayım lütfen.
De l'eau de Cologne, je te prie.
İt gibi kokuyor.
Eau de Cologne canine.
Fakat görevleriniz 1943 öncesi ve sonrasında aynı değil miydi?
Par exemple, un train arrivant de Essen, ou de Cologne, ou d'ailleurs... là-bas, il leur fallait de la place.
Zorlanmanı istemedim. Bu yüzden, çok fazla kolonya sürdüm.
J'ai rajouté trop d'eau de Cologne.
Hadi gidelim.
- L'eau de Cologne?
- Erkek parfümü.
- Eau de Cologne pour hommes.
Oradan Cologne'ye devam edeceğiz.
De là on partira vers CoIogne.
Cologne'de ne aradığını söyleyecek misin?
Alors, que faites-vous à Cologne?
Sakalı parfüm kokardı.
Sa barbe sentait l'eau de cologne.
Köln'de.
- On se reverra à Cologne.
Geçen yıl Cologne Almanya'daki şu uçak kazasını hatırlıyor musun?
L'avion qui s'est écrasé en Allemagne l'an dernier, c'était l'œuvre de Devereau.
Hangi ekstra gezegenler?
De l'eau de Cologne bon marché.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]