Compare traducir francés
2,628 traducción paralela
Mahalle sakinleri hiç silah sesi duymadıklarını söylediler biz de silahla ateş sesinin desibel değeriyle araçta dinledikleri müziğin desibel değerini karşılaştırıyorduk.
Les passagers disent n'avoir entendu aucune détonation. Donc, on compare le niveau de décibels du coup de feu aux décibels de la musique qu'ils écoutaient.
Sallayabileceğin diğer şeylerle kıyaslıyorum işte.
Je compare avec des trucs qu'on remue.
Karşılaştırdığımdan değil ama.
Je me compare pas à Sully.
Bu herşeyi açıklığa kavuşturuyor. Oraya yarın sabah erkenden gitmeli ve bunları Avrupa'daki diğer tel cinayetleri ile karşılaştırmalıyım.
Il faut que j'aille au bureau demain matin et que je compare les entailles avec celles d'autres meurtres en Europe.
Boyun uzadı mı?
On se compare?
İnsanlığa karşı işlediğim suçlardan dolayı yargılanacağım pazartesiden önceki cuma günündeyiz.
Le vendredi avant le lundi où je compare pour crimes contre l'humanité.
Sadece Donanma Memurlarında arıyoruz.
On compare l'image qu'aux officiers de la Marine.
Sakın, hislerini benimkilerle mukayese etme.
Ne compare pas tes sentiments aux miens.
Hiçbir erkek soft ahşap diye anılmak istemez.
on ne compare pas un homme à du bois tendre.
Vay. Sherlock Moriarty'nin yorumu Hellboy II ile karşılaştırıp "berbat bir film" diyor.
Sherlock Moriarty le compare à Hellboy en le qualifiant de "merde fumante".
- Beni kendinle kıyaslamayı kes.
- Ne te compare pas à moi.
Wonder Woman'ın kemendiyle Thor'un çekicini kıyaslayamazsın oğlum.
Compare pas le lasso de Wonder Woman au marteau de Thor.
Penis ile vajinayı kıyaslamak gibi olur.
On compare pas un pénis à un vagin.
Yağlı orkinos ile yağsız orkinosu kıyasladığınızda... günümüzde, pek çok insan yağlı olanın tadını sever.
Quand on compare un thon gras et un thon maigre, de nos jours les gens préfèrent le goût du gras.
Tarihte hiçbir şey bugün bize yapılanla karşılaştırılamaz.
Rien dans l'histoire ne se compare à ce que nous avons aujourd'hui.
... ötekini de Megan, Nate ve müdürün DNA'sıyla karşılaştırıyorum.
Je compare le 2e, aux échantillons de Megan, Nate et Lieber.
Robin Hood benzetmeleriyle haydudun ününün her yere yayılmasından sorumlu olan kişi o.
- C'est à cause de ce scribouillard si les gens aiment ce voleur. Il le compare à Robin des Bois!
Genellikle Koruyucu Melekler * ile kıyaslanıyoruz..... ama onlardan daha farklı olamazdık.
On nous compare aux Guardian Angels, mais on est très différents.
Bir şey bulunca, Cannon'ın örgütünün bilinen tüm üyelerinden şu an veritabanında kayıtlı olanlarıyla karşılaştır, tamam mı?
Quand tu l'auras fait, compare avec tous les membres connus du gang Cannon dans la base de données.
Çalışan, işvereninin ofisinde diğer çalışanlara göre daha fazla zaman geçiriyor mu?
L'employé passe-t-il beaucoup de temps dans le bureau de son patron comparé aux autres employés?
Hayır, bu saçmalık. Mümkün olsa bile bir ışığı açıp kapamak makinenin yanında devede kulaktı.
C'est ridicule, et même si c'était possible, manipuler une lumière n'est rien comparé à manipuler l'appareil.
Vampirlere kıyasla daha az havalı olmamdan dolayı mı?
Je suis pas assez cool, comparé à un vampire?
- Evet, öyleyim. - Neye kıyasla peki?
- Comparé à quoi?
Televizyonda yayınlamaktan kat kat ucuza geliyor.
Mais comparé à une pub télé, ça coûte rien.
Şöhret kültürü, Los Angeles'daki polis işinin ülkenin kalanından farklı olmasına neden oluyor.
Les célébrités rendent le boulot de flic différent à Los Angeles comparé au reste du pays.
Eğitim kampının yarısı kadar bile zorlanmazsın.
Ça va être de la rigolade comparé au camp d'entraînement.
Kilowog bazı yönlerden zorludur ama Deegan'la kıyaslarsan, solda sıfır kalır.
Kilowog est un instructeur très exigeant mais c'est un rigolo comparé à Deegan.
Denizci Balfour'un dairesinde bulunan çiçeği Kuzey Amerika'daki türlerle karşılaştırdım ve bir eşleşme buldum.
Après avoir comparé la fleur trouvée à l'appartement du matelot Balfour, à des douzaines d'espèces originaires d'Amérique du Nord, je l'ai identifiée.
En iyi arkadaşımsındır ama bu dediğin benimkinin yanında devede kulak kalmıyor mu?
Mais c'est que dalle comparé à ce que j'ai vécu. Tu crois pas?
Ne ironik ; Hillside'a kıyasla Brooklyn Köprüsü Parkı'nın daha güvenli olduğunu düşünürdük.
C'est ironique, on trouvait que Brooklyn Bridge était sûr, comparé à Hillside.
Neye göre?
Comparé à quoi?
Brown'un kan örnekleri Chris Logan'a uygun gözüküyor.
Le sang de Brown a été comparé à celui de Chris.
Şehirdeki ürkünç tiplere göre bu adam John Stamos sayılır.
Comparé aux pervers de cette ville, c'est John Stamos.
Savonarola'ya yaptığımız şey sana yapacaklarımın yanında devede kulak kalacak.
Ce qu'il a fait à Savanarola ressemblera à un petit caprice comparé à ce que je vais faire de vous.
Hanna'nın karşısında bir salak gibi duruyorum.
Je ressemble à un abruti comparé à Hanna.
Ratzo Rizzo ile kıyasladığımızda evet.
- Juste comparé à Ratso Rizzo.
Jiro'nun benim damak tadıma saygı duyması gururumu okşadı.
Je suis fier que Jiro respecte mon goût. Mes méthodes et standards sont un peu inhabituelles comparé aux autres vendeurs.
Gerekli yetenekleri öğrenmek on yıl alır... Başka bir işte gereken süreden çok daha uzun...
10 ans pour apprendre le savoir-faire nécessaire est long comparé à d'autres professions.
Tempura ya da soba şeflerine göre... Sushi şeflerini izlemek daha ilginçtir.
Comparé aux chefs de tempura et de soba, les chefs de sushis sont plus intéressants à regarder.
Aynadaki cadının yanında Bo kuzu pirzola kalır.
C'est un agneau comparé à la sorcière dans le miroir. Montre-lui.
Yani, ne kadar yoksulsanız, Bill Gates'ten 1 dolar daha az gelirli kişiden başlayarak bu ülkede ortalama ne kadar fakirseniz ortalamaya göre sağlığınız o kadar kötüdür.
Donc, plus vous êtes pauvre - en commençant par la personne qui reçoit 1 dollar de revenu de moins que Bill Gates... Plus vous êtes pauvre dans ce pays comparé à la moyenne, moins bonne est votre santé.
Maktulün el ve ayak bileklerinden kestiğimiz iple karşılaştırdım.
J'ai comparé aux liens coupés retenant la victime.
Sürücünün diş kayıtlarını tarattım. Ming-han ismiyle karşılaştırdım.
J'ai relevé les empreintes dentaires du conducteur, j'ai comparé avec le nom Ming-Hua.
GUB'da aldığımla kıyaslanırsa hiç hatta. Aslında ne ile kıyaslanırsa kıyaslansın hiç.
Comparé à ce que je faisais à la BNG, ce n'est rien.
Hiçbir şey almayacağım.
En fait, comparé à rien, c'est rien. C'est rien.
Ve sonra bu mermileri, bulduğunuz silahtan ateşlediğim mermiyle karşılaştırdım ama yiv izleri uyuşmadı.
Et j'ai comparé ces tours aux tours que j'ai tiré. Les stries ne correspondent pas.
Camille Jordanson'ın iş telefonunu buraya yönlendirdim. Yaptığı aramaları telefon faturasındakilerle karşılaştırdım.
J'ai comparé ses appels à sa facture de téléphone personnelle.
Ama bunların hepsi bir düğünü organize etmenin yanında sönük kalır. Siz de katılacak mısınız? - Kesinlikle, geleceğim.
- Ce n'est rien comparé à l'organisation d'un mariage.
Geceliği beş bin dolar, o kadar da pahalı değil alternatifinin benim sinir krizi geçirmem olduğunu düşünürsek.
Cinq mille dollars la nuit, ce n'est pas très cher comparé à la dépression que j'aurais pu faire.
Tek başına halletmeye çalıssan uzunca bir süreni alacak bir düzine dosyaya yardım ederek ön koltuktaki yerine zamanında ulaşmanı sağladım.
Je t'ai aidé pour une pile de dossiers en peu de temps comparé à ce que t'aurais mis, pour t'assurer d'avoir ta place dans les temps.
Yargıç Kamalei'nin tehdit dosyasına zorlu faillerle şartlı tahliye edilen suçlulara odaklanarak, hem kendisinin hem Chen'in ortak davalarıyla çapraz başvuru yaptım.
J'ai comparé le dossier menaces de Kamalei avec les affaires qu'il a jugées avec Chen en me centrant sur les libérés sur parole.