Coopersmith traducir francés
63 traducción paralela
Buna oyun denmez ancak "Coopersmith yürüyüşü" denir.
Je fais de mon mieux! T'es incapable de jouer, Coopersmith!
Coopersmith gibi olan kişileri de artık kabul ediyoruz.
Mais maintenant, à cause des conditions financières, nous sommes forcés d'ouvrir nos portes à des garçons comme... Coopersmith.
Buraya geldiğini kimse bilmiyor, değil mi? Coopersmith?
Personne sait que t'es ici, hein?
Bu sizsiniz efendim...
Coopersmith? Ah!
Çavuş, Coopersmith burada cezalı olduğu için bulunuyor.
Sergent? Le soldat Coopersmith a une puntion à effectuer.
Sessizliğin beni mutlu ediyor, Coopersmith.
J'apprécie votre silence, Coopersmith.
Bu sana bir büyük nasihattır, Coopersmith.
La Parole est au sage, Coopersmith.
Bu hafta bu ikinci gecikmen, Coopersmith.
C'est la deuxième fois que vous êtes en retard cette semaine, Coopersmith.
Coopersmith seni anlayamıyorum. Sen çok akıllısın...
Je ne comprends pas, Coopersmith.
Ben ağır olduğunu biliyorum, Coopersmith.
JE SAIS QUE...! c'est un gros travail, Coopersmith.
Ben, Stanley Coopersmith, Sana sesleniyorum!
Moi! Stanley Coopersmith, Je te le commande!
Efendim sizinle, Coopersmith hakkında konuşmalıyız.
Mon Colonel! je voudrais vous parler de Coopersmith.
Ona sahada bizi temsil etmesine nasıl izin verebilirim? Rahat, Coopersmith.
Comment voulez-vous qu'ils nous représente sur le terrain?
Öğrenci Coopersmith bodrumda temizlik yapıyor.
Le soldat Coopersmith est chargé de nettoyer la cave.
Coopersmith, git temizlen.
Coopersmith, allez vous changer!
Hey, Coopersmith.
Hé, Coopersmith! Ça va?
Coopersmith, bütün bunlar da nedir.
Coopersmith! Qu'est-ce que ça signifie?
Ben köpek Coopersmith olmalı. Kes şunu.
Ce doit être le chien de Coopersmith!
Coopersmith nerede?
Où est Coopersmith?
Jake, Coopersmith'i gördün mü?
Jake! Vous avez vu Coopersmith?
" Yangında feci şekilde ateşli ölümlerine tanık olan, Stanley Coopersmith katatonik şok yaşıyor...
Souffrant d'un choc et d'un coma catatonique consécutif au fait d'avoir été témoin
Akademi West Andover Kilisesi yangınında trajik şekilde öldüler. Kurtulan tek kişi o oldu.
Stanley Coopersmith, seul survivant du tragique accident de la chapelle de l'Académie de West Andover a été admis à l'hôpital psychiatrique de Sunnydale.
Daryl Coopersmith.
Daryl Coopersmith.
Bu Chris Parker ve bu da en iyi arkadaşım Daryl Coopersmith.
Voici Chris Parker et mon meilleur ami, Daryl Coopersmith.
Eğer Coopersmith Özel Dedektiflik Ajansı bir katkı sağlarsa, o zaman tamam. Eğer olmazsa, sadece birkaç dolar kaybederiz.
Ou l'Agence de Détectives Coopersmith contribue et tout va bien, ou on perd quelques dollars.
Coopersmith Ajansı mı? O adamlar Fric ve Frac gibidir. - Onlar kaçık.
Les Coopersmith, c'est Dupont et Dupont, des sous-débiles.
Coopersmith detektifleri bütün sabah sorguladı.
Les détectives Coopersmith les ont cuisinés.
İnanamıyorum. Magruder'i işi Coopersmith'in yapması için ikna etti.
Elle a convaincu Magruder de mettre les Coopersmith sur le coup!
Coopersmith Ajansının raporunu arıyorsun.
Vous cherchez le rapport des Coopersmith.
Coopersmith yetkilileri sizi olanlar hakkında bilgilendirecek.
Les Coopersmith vont vous mettre au courant.
Coopersmith laboratuarı çok gelişmiş aparatlar kullanır.
Notre labo a un équipement ultra-sensible.
Coopersmith kardeşler bugün Laura Kensington'ı sorguladılar.
Les frères Coopersmith ont interrogé Laura Kensington.
Buraya Laura Kensington'ın Coopersmithlere anlattıkları hakkında konuşmaya geldim.
Parlons de ce que Laura Kensington a dit aux Coopersmith.
- Herb ve Joe Coopersmith.
- Herb et Joe Coopersmith.
- Coopersmithler onun üzerine işi bitiriyorlar.
Les Coopersmith le traquent.
- Coopersmithler arıyor. - Teşekkür ederim.
C'est les Coopersmith.
Coopersmithler bunu suç mahalline giderken yolda buldular.
Les Coopersmith l'ont trouvé devant la propriété.
Şimdi, eğer Coopersmith bir şey olursa...
Maintenant...
O oynayamaz...
S'il arrivait quelque chose à Coopersmith, qui l'empêche de jouer...
Coopersmith'in ailesi öldü.
Ceux de Coopersmith sont morts!
Coopersmith tüm işleri yapacak.
Coopersmith fera tout le travail.
Geç kaldın, Coopersmith...
Vous êtes en retard, Coopersmith!
Dağılın!
Rompez! Pas vous, Coopersmith!
Senin sorunun ne, Coopersmith? Ne oldu, ha?
C'est quoi ton problème, Cooperbite?
Coopersmith?
Coopersmith?
Coopersmith.
Coopersmith?
Coopersmith...
Coopersmith?
Affedersiniz, efendim. Coopersmith, sen nerelerdeydin, Tanrı aşkına?
Pardon, Révérend!
Coopersmith, şu haline bak.
Quelle tenue!
Coopersmith?
Coopersmith!
"Ben, STANLEY COOPERSMİTH ÇOK YAKINDA DÖNECEĞİM."
Par les 4 Monstres devant le Trône, Par le Feu qui brûle auprès du Trône, Par la Sainte Hostie et ton Glorieux Nom, Satan.