English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ C ] / Coute

Coute traducir francés

7,972 traducción paralela
Bak, Murphy'ye güvenmiyorum.
à ‰ coute, je n'ai pas confiance en Murphy.
Evet, böyle bir yer çok paraya mal olur.
Un endroit comme ça coute beaucoup de blé.
- Kalinda, bu ne kadara mal oldu?
- Combien ça coute?
Hayır.
Non, ça coûte une fortune.
Ş ž imdi ise bir şişesi 2000 doları geçiyor.
Et maintenant une de ces bouteilles coûte 2000 $.
Ne olursa olsun, hayatta kalın.
Peu importe ce qu'il en coûte. Reste vivante. Pas de questions posées.
Bu elbise benim evimden daha pahalı.
Cette robe... coûte plus cher qu'un appartement.
Clay'in reddi unvanına mal oldu. Beş yıllık olası bir hapis cezasıyla da karşı karşıya kaldı.
Son refus de s'engager lui coûte son titre et il est passible d'une peine de cinq ans d'emprisonnement.
Önemli olan güçlerinle ne yaptığın ve sana neye mâl olduğu.
Ce qui importe, c'est ce que tu en fais et ce que ça te coûte.
Bu seferki neye mal oldu?
Combien a-t-il coûté? Ma propre mortalité.
O ayakkabıların fiyatına baktın mı bari?
Tu sais combien ces chaussures ont coûté?
Apollo Projesi o zamanki parayla 100 milyar dolardan fazla tuttu.
Apollo a coûté plus de 100 milliards en dollars constants.
Sen de finansörleri benim kadar tanıyorsun. Kendine şunu sor ; Sence şu ikisinden hangisi harcanmaya daha çok değer?
Connaissant bien le groupe TC, demandez-vous qui a le plus de chance d'être enterré dans un champ, un projet qui a coûté des milliards, en œuvre depuis 50 ans, ou une espionne décolorée que personne ne pleurera?
Aslında daha da pahalıya mal oluyor.
En fait, ça coûte un peu plus que ça.
Tutumların, kimseyi kurtarmadı, hiç birşeyi korumadı ve bize çok pahalıya mal oldu.
Vos actions n'ont épargné personne, n'ont rien sauvé et nous ont tous coûté cher.
Evet. Bir şansımı deneyeyim dedim.
Ça coûte pas grand chose.
Ekmek somunu ne zamandan beri 8 $ eder oldu?
- Depuis quand une miche de pain coûte 8 dollars?
Evet. Toby geçen hafta yanlış bir tuşa bastı ve fonumuza sekiz milyon dolara mal oldu.
Toby, uh, a joué les mauvaises cartes la semaine dernière, et nous a coûté 8 millions.
Üç gün önce Toby bilgisayarda yanlış tuşa bastı ve bu hata size 500 bin dolara mı mal oldu?
Donc, il y a trois jours, Toby appuie sur le mauvais bouton sur un ordinateur- - une erreur qui vous coûte, quoi, 500 000 $?
Ciddiyim, Toby. Maliyeti ne olursa olsun bilgisayarlarımızı onun sunucusunun yanında istiyorum.
Je suis sérieux, Toby, je veux que nos ordis soient avec leur serveur, quoi qu'il nous en coûte.
Muhafızların liderliğini kaybetmeme neden olmasına rağmen sana bakıcılık yaptım.
Je t'ai remis sur pied, bien que ça m'ait coûté la direction de la Garde.
- Çok şeker. - Evet ama o saat çok büyük, gösterişli ve çok pahalı.
Ouais, mais cette montre est grosse et belle et coûte la peau des yeux.
Ne pahasına olursa olsun, bu krizi durdurmalıyız.
coûte que coûte.
O şey her neyse adamın hayatına mal olmuş.
Peu importe ce que c'était, ça lui a coûté la vie.
Cruz'un cezasını kaldırtman sana neye mal oldu?
Ça vous a coûté quoi de lever la suspension de Cruz?
Bakmaktan zarar gelmez.
Ca ne coûte rien de regarder.
Eminim fazla kazanamayan bir çiftçinin satacak atı vardır.
Je suis sûre qu'un cheval de trait ne coûte presque rien.
Tek başına içecek 99p ve sıcak, çıtır çıtır patates kızartması 1.50 pound.
La boisson seule coûte 99ct, et les potatoes 1 € 50.
Ve hepiniz anlamalısınız ki bir keşif yapıldığında sonu nereye çıkarsa çıksın elimizden geldiği kadar çabalamak, bilim adamı olarak görevimizdir.
Toi, plus que quiconque, doit réaliser qu'une fois une découverte faite, c'est de notre responsabilité en tant que scientifiques, de continuer aussi loin que possible, quoi qu'il en coûte.
Yalvarmayacağım ama sen oğlumsun ve ne olursa olsun seni hayatımda istiyorum.
Je ne te supplierai pas, mais tu es mon fils, et je te veux dans ma vie, quoi qu'il en coûte.
- İşinize ve emekliliğinize mal olan çocuk...
Ce garçon qui vous a couté votre travail et votre retraite...
Bunu söylemek acı veriyor ama haklısın.
Ça me coûte de le dire mais tu avais raison.
Bu onun hayatına mal oldu değil mi?
Et ça lui a coûté la vie.
Neredeyse evliliğimize mal oluyordu.
ça nous a presque coûté notre mariage.
Neye mal olursa olsun.
Peu importe ce que cela me coûte.
Peter bu koltuğun fiyatı 3 bin dolar!
Ce fauteuil coûte 3000 $.
Ne pahasına olursa olsun Jason'ı korumalısın, başarısız olamazsın.
Tu dois protéger Jason, coûte que coûte. Tu n'as pas droit à l'échec.
Bolca parana mal olmuş.
Ca vous a couté beaucoup d'argent.
Bana tahmin ettiğinden daha çok şeye mal oldun, ama bu borçlarını ödeyeceksin.
Vous m'avez coûté davantage que vous ne pourriez l'imaginer. Vous en paierez le prix.
Ya kaderim insanlara karşı Ariadne'nin hayatı ise?
Et si ma confiance coûte sa vie à Ariadne?
- Hiçbir maliyeti de yok.
- Ca ne coûte rien.
Amma pahalıydı.
Qui m'a couté une fortune.
Huzuru almak pahalıdır.
La paix coûte cher.
- Ne kadar... - Evet, ne kadar fiyatı?
Combien elle coûte?
O peynir ne kadar pahalı, haberin var mı?
Sais-tu combien a coûté ce fromage?
Gerçeği bulacağım ve bu işi bitireceğim, neye mâl olursa olsun.
Je découvrirai la vérité. J'en finirai avec ça. Coûte que coûte.
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama haksız sayılmaz.
Ça me coûte de le dire, mais c'est vrai.
- Yapabileceğim bir şey için bir de para mı ödeyeceksin?
Pourquoi payer quelqu'un quand on peut le faire soi-même? Ces gars-là, ça coûte un bras.
- O ne kadarmış?
Combien il coûte?
- 289 Dolar.
Celui-ci coûte 289.
Bu akıcı bir sürüş için beni davranır, ve biliyor musun? Bu banka kırmak değildi.
Elle roule bien et ne m'a pas coûté les yeux de la tête.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]