English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ D ] / Dames

Dames traducir francés

3,649 traducción paralela
Bayanlar ve baylar, bugün aramızda bir ünlü var. Kendisi, Cinayet Evi'nin şu anki sahibi.
Et Messieurs, Dames, nous avons une célébrité dans le bus aujourd'hui, la propriétaire actuelle de la maison du meurtre.
Genç kızlarla, elinde toz fırçası olan yaşlı kadınlarla.
Des jeunes filles, des vieilles dames avec des plumeaux.
Butun o yasli uzgun bayanların.
Énerver toutes ces vieilles dames.
- Charlie'nin Meleleri.
- Les Drôles de dames.
Bu erkekler hafta sonu bayanlar Rotary Kulübü değil.
C'est un weekend entre hommes. Pas un déjeuner de dames du Rotary Club.
Yemekçi kadınlar görünmezdir.
Les dames de cantine sont invisibles.
Yani iki tane sıska, beyaz erkeğin gözleri kapalı bir hâlde birbirine vurmasından daha seksi ne olabilir?
Rien ne fait plus chaud au coeur de ses dames que que deux blancs-becs des personnes se battant les yeux fermés pour elle
İncil okuma grubundaki kadınlara ne dersin?
Et les dames de ton groupe d'étude de la bible?
Bu iki leydi hakkında ne kadar doyumsuz bir biçimde meraklısın.
Quelle curiosité insatiable vous avez à propos de ces deux dames.
Her şey bu ana bağlı, millet.
La fin approche, messieurs dames.
Bize iki bira kokteyli.
Deux dames du lac.
Bayan için bir tur.
Une visite pour les dames.
- Bayanlar baylar, güvenlik memuru.
Messieurs-Dames, sécurité ferroviaire.
Ve diğer tüm önemli hanımefendiler gibi halen kendi gizli özellikleri var.
Et comme toutes les grandes dames, elle garde ses petits secrets.
Barnabas amca. Neden suratında hanım iç çamaşırı var?
Oncle Barnabas... pourquoi avez-vous des sous-vêtements pour dames sur votre visage?
Şu altın kızlardan iri nalları diker dikmez atlaman lazım.
II faut attendre qu'une de ces dames casse sa pipe.
Bayanlar önden.
Honneur aux dames.
Bir an için Charlie'nin Melekleri'nden Kate Jackson kulübüme geldi sandım.
J'ai cru que Kate Jackson de Drôles de Dames avait débarqué.
Ve kadınlar, senin küçük kız kardeşinin aksine erkekler dışarı çıktığında evde kalırlar -
Et les dames, contrairement à ta petite sœur, restent à la maison quand les hommes sortent.
Her zamanki gibi bayanlar önden.
Comme d'habitude, honneur aux dames.
İyi günler, millet. Gabato Lüks Tur'a hoş geldiniz.
Messieurs-dames, bienvenue à bord de Gabato Luxury Tours.
İyi akşamlar, millet. Gabato Lüks Turlar'a hoş geldiniz.
Messieurs-dames, bienvenue à bord de Gabato Luxury Tours.
Ama daha çok bayanların göğüslerine bakmaya yarıyacak.
Mais c'est surtout... pour regarder dans le décolleté des dames.
Yarı çıplak yerli kızların olduğu tropik adalara maceraya gideceğiz.
Goûtons à l'aventure sous les tropiques avec ces dames indigènes aux tenues sans mystère.
Doğruymuş. Kadınların göğüslerine bakılıyormuş.
C'est vrai qu'on voit dans le décolleté des dames!
Eminim, hanımlar dans etmek isteyecektir.
Je suis sur que les dames voudraient danser.
Millet...
Messieurs, dames...
Kızlar tuvaletinde kuyruk vardı.
Il y avait une file chez les dames.
Önce hanımlara.
Juste un échantillon pour les dames.
Katılımınız için teşekkürler, bayanlar ve baylar.
Merci! Merci d'être venus, messieurs dames.
Bayanlara öncelik.
Les dames d'abord.
- Hanımlarla tanış.
- Fais connaissance avec les dames.
Önden bayanlar.
Les dames d'abord.
Hah! Kim demiş yaşlı kadınlar araç kullanamaz diye?
Qui a dit que les vieilles dames conduisent mal?
Öncelikle, çünkü "Dames At Sea" ye, "Rahatsız edici değilse, önemsiz olan cansız performansların ve çizgili gömlek giyen komedyenlerin karışımı." demişsin.
- Et bien... Premièrement, parce que vous décrivez Dames At Sea comme "Un insignifiant, si ce n'est un irritant amalgame de performances médiocres et de répliques tirées de sitcoms."
Hoş hanımlar!
Belles dames!
Hoş hanımlar Bir ısırığı bekler!
Charmantes dames qui réclament une bouchée!
Hoş hanımlar Çağırmaya hazırlar,
Charmantes dames, toujours prêtes pour une passe.
Hoş hanımlar Karanlıkta bekliyor.
Charmantes dames qui patientent dans le noir.
Hoş hanımlar Şarkıya hazırlanıyorlar,
Charmantes dames, prêtes pour une chanson.
Aşağıdaki bayanlarla hemen bir şeyler içip geleceğim.
Je vais juste m'en jeter un avec les dames en bas.
Şu anda çok iyi hissettirmeyebilir. Sadece bir istatistik. Ama biz şu anda konuşurken büyük olasılıkla en iyi arkadaşının gardırobunda saklanmış Çin daması oynuyorlardır.
Vous vous dites que ce n'est qu'une statistique, mais Suzy est sûrement cachée dans un placard chez sa meilleure amie, à jouer aux dames chinoises en ce moment même.
3. Kat! Bayan iç çamaşırları!
3ème niveau, sous-vêtements pour dames.
Gururumuz, bir tanecik, ölüme kafa tutan, kadınlara iç çektiren, trapezde uçan, ip cambazı!
Le seul et l'unique. Il affronte la mon, il conquiert les dames, il vole sur un trapèze, voici l'aérien!
Bir sürü bayanın yaşadığı bir evde illa ki lazım olacağını düşündüm.
Je suppose qu'une maison pleine de dames pourrait toujours en utiliser un autre.
Ayrıca senden de uslu bir kız olmanı bekliyorum.
Et j'attends de vous que vous vous comportiez comme des dames pendant que je serai parti.
Hadi ama millet, izin verin de adam nefes alsın.
Venez, messieurs, dames. Laissez-le respirer un peu.
Beni izleyin millet, içeri giriyoruz.
Messieurs-dames, suivez-moi, on va entrer.
Dama oynuyorlar.
Ils jouent aux dames.
Satrançtan bahsediyoruz, damadan değil.
Ce sont les échecs, ok, pas les dames.
İşte.
Elle vole, messieurs dames! La voilà!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]