English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ D ] / Danger

Danger traducir francés

15,972 traducción paralela
Tehlike anında yardımcı olur.
aide en cas de danger.
Tehlikede miyiz?
On est en danger?
Siz dâhil herkesi güvende tutmaya çalışıyorum.
J'essaie de garder tout le monde hors de danger, toi y compris. - Où est Joey?
Dinle... Çocuğum tehlikede.
Écoutez, ma... ma môme est en danger.
Dinle, Harry'nin de başı belada.
Écoute, je pense que Harry est aussi en danger.
Hayatım tehlikede olunca hemencecik öğreniveriyorum işte.
Et bien j'apprends vite lorsque ma vie est en danger.
Sessiz kalarak kendini daha da tehlikeye atıyorsun.
En te taisant tu te mets encore plus en danger.
Korkmak için zaman yok.
... au danger. Pas le temps d'avoir peur.
3 ayak dalga, 10 mil görüş. - Capcom, çıkıyor musun?
mer calme, bonne visibilité... pourrait mettre la mission en danger
Mahkumları riske attın, iş arkadaşlarını riske attın. Bütün kasabayı tehlikeye attın!
Vous avez mis les détenues en danger ainsi que vos collègues, vous avez mis toute cette ville en danger!
Attığın hiçbir adım güvenli olmayacak.
À chacun de tes pas, tu seras en danger.
Tehlikede.
En danger.
- Tehlikede.
- Elle est en danger.
Yani büyük bir tehlike olmadıkça içeri girmezler.
Donc à moins qu'il y ait un quelconque danger ils ne peuvent pas entrer.
Randall hepimiz tehlikedeyiz.
Randall, nous sommes tous en danger.
Başı dertte olan ikinizsiniz.
Les seules qui sont en danger ce sont vous deux.
Sizi bile bile tehlikeye atan benim. Tanımadığınız insanlar için hayatlarınızı tehlikeye atan benim.
Je suis celui qui vous mets constamment en danger, et vous fait risquer vos vies pour des personnes que vous ne connaissez même pas.
Birilerinin kayıp olabileceğini düşünüyoruz. Başları tehlikede olabilir.
On pense que quelqu'un a disparu et qu'il pourrait être en danger.
Yoksa burada kalabilir ve Gwen'i tehlikede olduğunu ikna etmeme yardım edebilirsin.
Ou tu pourrais rester ici et m'aider à convaincre Gwen qu'elle est en danger.
Partideki herkes teklikede olduğundan, tek yapabileceğimiz, güvenli bir yer bulup fırtına geçene kadar onları saklamak.
Mais comme tout le monde qui était à la soirée est en danger, tout ce qu'on doit faire c'est trouver un endroit sûr pour les cacher le temps que la tempête passe.
Tehlikeli olmasından bahsetmiyorum bile.
Sans parler du danger.
Ailemi tehlikeye atmak?
Mettre en danger ma famille?
Bir silahın olduğunu ve hayatlarımızın risk altında olduğunu düşünmeliyiz.
Nous pouvons juste supposer qu'une arme est en jeu et que nos vies sont en danger.
Ne kadar büyük bir tehlikenin içinde olduğun aklına geldi mi?
T'est-il venu à l'esprit, l'immense danger dans lequel tu t'es placé?
İşten kovuldum, itibarım yerlerde geleceğim tehlikede, ve şimdi ayaklarımı öpmesi gereken tek kişi beni onu kazıklamakla suçluyor.
J'ai été viré, ma crédibilité a mis en danger ma avenir et maintenant, la seule qui devrait me baiser les pieds m'accuse de l'avoir bernée.
Ve Caleb sana söylemek istemedi çünkü seni riske atmak istemedi.
Caleb refusait de t'en parler pour pas te mettre en danger.
Tamamen güvendesin.
Ok, tu es complétement hors de danger.
Onu bilerek tehlikeye attın!
Tu as fait exprès de le mettre en danger!
Oğlun tehlikedeyken hissettiklerimi söylemek istemedim.
Quand ton fils était en danger J'ai dû mettre de côté ce que je ressentais à propos de tout ça.
Konuşup dertleşmek isterdim ama dediğin gibi, tehlike devam ediyor.
Je suis pour la méthode douce mais comme vous l'avez dit, il y a danger.
Umarım aklını kaçırmaya başlamıyordur.
J'espère que son esprit n'est pas en danger.
Elimizde "Açık Tehlike" ve "Son of the Mask" adlı filmler var. Ve de birçok yapbozumuz var.
Il y a Danger immédiat, Le Fils du Mask... et cette moitié de puzzle.
İnsanları dövüp hayatlarını benzinle tehlikeye attın.
Pour coups et blessures... Et mise en danger de la vie d'autrui à la pompe.
Ve bu tesisi riske attı.
Et il a mis ce bâtiment en danger.
Etkileyici bir kız ama yöntemleri onu bu şehir için bir tehlike yapıyor.
Elle est impressionnante, mais ses méthodes mettent en danger la ville.
Tehlikenin farkındalar ve oldukça istekliler.
Ils sont au taquet malgré le danger.
Hayır tehlikede olduğunu görünce, yerini bulmak için bir yol bulmalıydım.
Non, une fois que je vous ai vu en danger, j'avais besoin de déterminer un moyen de vous localiser.
Joe, kimseyi tehlikeye atmayacak bir plan bulmalıyız.
Joe, tenons-nous en à un plan qui ne met personne en danger.
Hepimiz risk altındayız.
Nous sommes tous en danger.
Bregan'ın güvende olmasını sağlamalıyız.
Quand tu es sûr qu'il n'y a plus de danger à Bregan.
Rhys'in dediklerini yaptığın sürece tehlikede değilim, değil mi?
Tant que tu fais ce que Rhys demande, je ne suis pas en danger, c'est ça?
Margot Bishop bizi hedef aldı ve paramızı aldı. Neredeyse bizi işimizden ediyordu.
Margot Bishop nous a ciblé, nous a volé, et a mis en danger notre entreprise.
Alice'in başı ciddi manada tehlikede.
Alice est en danger.
Norma, oğlun tehlike teşkil ediyor mu?
Norma, est-ce qu'il représente un danger?
- Tehlikede miyim?
Suis-je en danger?
Ama bunu yapınca, dünyamızı yeni tehditlere karşı açık hale getirdim.
Mais ce faisant, j'ai mis en danger notre monde
Bu ülkeye adım attığınız andan itibaren şiddetli tehlike altına girdiniz.
Dès que vous mettrez le pied dans ce pays, vous courrez un grave danger.
Demek istediğim, böyle muazzam bir tehlike altındayken Hristiyan olarak nasıl yaşıyorsunuz?
Comment pouvez-vous vivre en tant que chrétiens quand le danger est si grand?
Hayır ama kalsanız da gitseniz de tehlikede olacağımız için kalın, kalın.
Nous serons en danger que vous restiez ou partiez. Alors restez.
- Bu sizi tehlikeden uzaklaştıracak.
Ainsi, le danger s'éloignera de vous.
Hepimizi tehlikeye attın!
Ils nous ont tous mis en danger!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]