English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ D ] / Danish

Danish traducir francés

47 traducción paralela
- Yok. - Danish Fynbo? - Yok.
Fynbo danois?
Ama kahve orada ve bugün Danish günü.
C'est le seul bon café et le jour des danois.
Yani şimdi bana aptal bir kavganın Danish gününün önüne geçeceğini mi söylüyorsun?
Cette ridicule dispute va vraiment nous priver du jour des danois?
İçeri gir ve iki kahve ile iki danish paket söyle.
Entre et va commander deux cafés et deux danois.
İki kahve ve iki tane kirazlı danish istiyorum. Paket olsun lütfen
Donne-moi deux cafés et deux danois à la cerise, s'il te plaît.
- İki kahve ve iki tane kirazlı danish.
- Deux cafés et deux danois. - Et des serviettes en papier.
Sana bir kahve bir danish vereceğim.
C'est simple, je vais donner un danois et un café.
Orada dikilip benim danish yememi mi seyredeceksin?
Tu vas rester là à me regarder manger un danois?
Ve bunun için danish gününden daha güzel bir gün olabilir mi?
Quel meilleur jour pour le faire que le jour du danois?
Hadi herşeyi unutup kahve içip danish yiyelim dediğimiz bir gün.
Celui où on se dit : "Assez de dispute, on se réconcilie " devant un danois et on prend un café. "
Bir kahve ve bir danish.
Un danois et une seule tasse de café.
Bütün bir gün boyunca kahvesiz ve özellikle da danish'siz yapamayacağını biliyor.
Il te connaît assez pour savoir que tu ne passes pas une journée sans café et sans danois.
Kahvenin birazını ve danish'inin yarısını vermeye ne dersin?
Pourquoi tu me donnerais pas la moitié du danois et du café?
Sana danish'imi verebilirim ama kahvemi veremem.
Je te donne tout le danois, mais je garde le café.
Kahvesiz danish'in ne anlamı var ki?
Mais qu'est-ce qu'un danois sans café?
Kahvesiz Danish yemenin hiçbir anlamı yok.
Il est impossible de manger un danois sans café.
- Üzgün Danish. Yalnız Danish.
- Danois triste et abandonné.
- Zavallı Danish.
- Pauvre danois.
Yarın restoranda Danish'in seni bekliyor olacak. Uğra, tamam mı?
On se voit demain au resto, y aura des danois, d'accord?
- Ama yarın Danish günü değil ki.
- Demain c'est pas le jour des danois.
Tamam öyleyse... Bir danish.
Ok, je vais prendre... un gâteau de levure.
- Roger Danish.
- Funke, maintenant.
Şuna bakın.
- Roger Danish.
Kahve ve Danish çörek alabilir miyim?
Je peux avoir un café et un danois?
Çünkü som gümüşten Royal Danish yemek takımını tükürdüm. Babamın şirketini bıraktım. O dünyayı bıraktım.
J'ai quitté la société de mon père, car j'ai mes propres valeurs.
Ve çöreğiniz, en sevdiğinizden.
Et un Danish, votre préféré.
Danish, bekle oğlum.
Danoise... attendez, fils.
Genç birini kaybetmek çok acı. Danish ilk oğlumdu benim.
La douleur de perdre un si jeune Et danois a été mon premier-né.
Annen genç oğlunun ölümünü kabullenemiyor. Uyuşturucu kullanman, Danish'i unutmana yardımcı olmaz.
Rester lapidé ne vous aidera pas oublier la mort de danois.
Sonra da evet Danish.
Alors que Danois.
Üstelik o kadın, Danish'in dul eşi ve Sultan'ın kız kardeşiydi.
Selon la coutume, elle était la veuve de danois premier puis la sœur de Sultan.
Kız kardeşi, Danish ile evlendiğinde, buradan taşındı.
Il a déménagé le jour de sa sœur a épousé danois.
Danish, dul eşi, Nagma ve Asgar.
Danois, sa veuve, Nagma, Asgar...
Poğaça * almaya gidiyorum.
Je vais chercher Danish.
Danimarka pastası getirmişsiniz.
Tu m'as apporté un Danish.
Ayı Pençesi, Danish, tarçınlı kekler.
les pâtisseries, les donuts, griffes d'ours, Danois, ces choses demontées à la canelle.
- Bundan bir sonra ki şeyi bilirsin, senden Wall Street Journal gazetesi ve Danimarka peyniri istemesi olur.
- La prochaine fois, il demandera le journal de Wall Street et le fromage Danish.
dayanabilirsen sana kahve ve danish ( çevrilmeyen kısım ) aldım.
J'ai un café et une danoise, si tu peux les supporter.
Danish yiyeceğim ben.
J'ai besoin d'un beignet.
Görünüşe göre Danish Açılışı deniyor.
On dirait qu'il tente un Gambit danois.
İstersen armut koltuk al ister ahşap sandalye, ister bambu sandalye.
Tu veux des poufs Danish Modern, tu veux...
Burada insanlar Danimarka usulü kahvaltı poğaçaları istiyor ve önce kahve veriyorlar. Oturur oturmaz hem de. Portakal suyu bile vermeden önce.
Les danish s'appellent "roulés au sucre" et on sert le café d'abord, à peine assis, avant même le jus d'orange.
Dannycik?
Danish?
DNA doktoru bulana kadar Dannycik'ten bahsetme.
Ne me "Danish" pas tant que tu n'as pas trouvé le docteur en charge de l'ADN.
Sana en sevdiğin çörekten getirdim.
Je t'ai pris un Danish, ton préféré.
- Max, burada danish * var...
Non, je veux pas de viennoiserie.
Danish?
Danois?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]