Dara traducir francés
150 traducción paralela
Kim dara düşerse ona yardım ederdi. "
Qui leur a donné aide, quand ils étaient malades.
Dara düştüğüm zamanlarda da borç alıyorum.
Si je suis fauché, j'emprunte.
Endişelenecek hiçbir şey yok, hem de hiçbir şey. Ne vakit dara düşsen her daim yanındaydım, değil mi? Düğün marşı başladığında da yanında olacağım.
Écoute, Cathy... il n'y a rien qui doive te tourmenter.
İnsanın başı dara düşünce köpeği bile kıskanıyormuş demek ki.
C'est amusant de voir comment dans la pire des situations on peut devenir jaloux d'un chien.
Kadir kıymet biliriz. Bir gün dara düşersen, sana bir tas çorbayı çok görmeyiz.
Si un jour t'étais dans le besoin nous sommes là, nous.
Ama ne zaman dara düşsek Pavlinka yardımımıza koşardı hemen.
Mais dans les moments difficiles il y avait notre Pavlínka.
Elimizin dara düştüğünü anında hissederdi.
Elle comprit nos problèmes financiers.
Sonra, başı dara düştüğünde... o saçma gururunun nasıl da hasar aldığını görmek... oldukça zevkli oluyordu.
Et quand ça n'a plus marché pour lui... Au début, c'était presque comique de le voir blessé dans son ridicule orgueil... et, franchement, j'y ai même pris du plaisir.
Eğer dara düşersen işine yarayabilir.
Bon à savoir quand les temps deviennent durs.
- Hayır efendim. Kızınız.
- Non, votre fille Dara.
- Dara.
- Dara.
Sizinle tanışmayı dört gözle bekliyordum Dara.
Je suis très contente de vous rencontrer, Dara.
Lütfen. Lütfen Dara.
Non, je vous en prie.
"Dara ve kardeşi kendilerini... hükümdar Muhteşem Elamos'un, ulu krallıkta... hiçbir çocuğa izin verilmeyeceğini emrettiği Tagas'ta buluverdiler."
"Dara et son frère s'étaient retrouvés à Tagas, où régnait Elamos le Magnifique, qui avait instauré une loi selon laquelle aucun enfant ne serait toléré dans son royaume."
" Dara bildiriyi görünce güldü ve dedi ki,
" En apprenant cela, Dara avait ri en disant
Başın dara düşerse, gelip beni bulursun.
Si tu as des problèmes, viens me voir.
Neyse, herkesin başı bazen dara girebilir.
Je sais que ça arrive à tout le monde d'avoir des petits soucis.
Resimde ne görüyorsun Daria?
Que représente cette image, Dara?
Dara, seni Baba'nın Oğlun ve Kutsal Ruh'un adına vaftiz ediyorum.
Dara, je te baptise au nom du Père, du Fils, et du Saint-Esprit.
Dara?
Dara?
Dara!
Dara!
Bu Dara, 16. doğum gününde.
C'est Dara, le jour de ses 16 ans.
Dara, yeni vaftiz edilmişti.
Je sais qu'elle est partie dans un monde meilleur, mais Lance en veut à Dieu. Dara venait d'être baptisée.
- Dara'nın doğuştan omurilik bozukluğu vardı. Hayatı boyunca tekerlekli sandalyedeydi.
- Dara avait une difformité de la colonne.
Tanrı'nın masum bir kızın hayatını nasıl alabildiğini O'nun merhametinin bunun bizim Dara'mıza olmasına nasıl izin verdiğini asla anlayamayacak.
Il ne comprend pas comment Dieu a pu délaisser une fille innocente.
Dara Kernof'un doğum ve evlatlık kayıtlarına ihtiyacım var.
Je veux les actes de naissance et d'adoption de Dara Kernof.
- Kim? - Dara Kernof.
- Dara Kernof.
- Dara'nın kayıtlarını buldun mu? - Hayır, onlar doğum kayıtları.
- Tu as trouvé les documents?
- Dara ikizdi. - Hayır.
Dara était une jumelle.
Paula Koklos da, aynen Dara Kernof gibi fiziksel ve ruhsal bakımdan özürlüymüş.
Paula Koklos était une handicapée physique et mentale.
İkisi de aynı şekilde mi ölmüşler?
Comme Dara Kernof.
Dara Kernof, vaftiz edildiği gün öldü.
Dara Kernof a été baptisée le jour de sa mort.
-... Guy, çocuk ciddi dara düştü.
Il doit payer les parieurs de sa poche.
Bu gezgene "Ha'Dara" deriz.
Nous appelons cette planète Ha'Dara.
Ha'Dara'da kazanabilir miyiz? Oraya gitmenin alan generatörlerinin devreye alınana kadar hiç bir anlamı yok. Hayır.
- Atteindrons-nous Ha'Dara à temps?
"Yedinci günde Lden Ha'Dara'yı yarattı"
Et le septième jour, Iden créa Ha'Dara.
Ha'Dara'ya bir rota çizin, maksimum Warp.
Cap sur Ha'Dara, distorsion maximale.
Ha'Dara'ya varıncaya kadar beklemek zorundasınız.
Il faudra attendre Ha'Dara.
Ha'Dara'ya yaklaştık.
- Nous approchons d'Ha Dara.
Evet, işlemler tamamlandı. Bu ev artık Jan Dara'ya ait.
Cette maison est maintenant au nom de M. Jan Dara.
Evin sahibi olarak, çocuğun adını Piri Dara koydum.
En tant que propriétaire de la maison, J'ai enregistré le bébé sous le nom de "Pree Dara".
Bu yüzden, artık adı Piri Dara.
Avec "Appree" : "Pree Dara"
Yakın zamanda kızları Dara'yı kaybettiler.
- Non.
- Bunu duymuş olabilirsin.
Ils viennent de perdre leur fille, Dara.
Bayan Kernof kocasından bahsediyordu ama benden de bahsediyor olabilir.
Comment Dieu a pu laisser cela arriver à notre Dara. Elle parlait de son mari, mais elle aurait pu en dire autant de moi.
Dara Kernof evlat edinilmiş.
Dara a été adoptée.
Dara Kernof'un ailesi mi?
La famille de Dara Kernof?
Ha'Dara'ya bir rota çizin ;
- Cap sur Ha'Dara.
Evet, benim adım Jan Dara.
Je m'appelle Jan Dara.
Tamam. Kurbanımızın ismi Dara Winters.
Un quad, ça respire aussi.
Annesi iki saat kadar önce kayıp ihbarında bulunmuş.
La victime s'appelle Dara Winters.