English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ D ] / Darrin

Darrin traducir francés

368 traducción paralela
Ben Darrin'e büyü yapmayacağıma dair söz verdim ve izin vermediği sürece de yapmayacağım.
J'ai promis à Darrin d'arrêter la magie, et je m'y tiendrai.
Darrin mükemmel bir koca.
Darrin est un être humain merveilleux.
Darrin böyle değil.
Mais pas Darrin.
Onun ismi Darrin, anne.
L'autre s'appelle Darrin, Maman.
Pekala, anne, eğer Darrin heyecan duyuyorsa böyle olacak.
Maman, si Darrin est si enthousiaste, il doit y avoir de bonnes raisons.
Darrin haklıymış.
Darrin avait raison.
- Darrin, anne.
- C'est Darrin, Maman.
Ben burada kalıp Darrin'i bekliyorum ve evi baştan dekore ediyorum.
Je vais attendre Darrin, et on va refaire ça ensemble.
Darrin olmalı.
C'est sûrement Darrin.
- Şimdi, Darrin annem ilk bakışta biraz değişik görünebilir.
- Écoute, Darrin, tu vas la trouver étrange au premier abord.
Darrin, aslında seninle evlenmemeliydim, ama seni çok seviyorum.
Darrin, je n'aurais pas dû t'épouser, mais je t'aime énormément.
Oh, Darrin seni seviyorum, hem de çok.
Je t'aime de tout mon coeur.
Darrin, ben bu nedenle varım.
Je suis là pour ça.
Darrin, senin adına çok sevindim.
Je suis très heureuse pour toi.
Saçmalama, Darrin.
Je t'en prie.
Darrin, kıyafetim uygun olduğuna eminmisin?
Suis-je habillée comme il faut?
- Darrin, sevgilim. - Sheila.
Darrin chéri.
- Sevgili, Darrin, çok tatlı biri.
- Elle est mignonne, Darrin.
Darrin, eminim iyi daktilo kullanıyor yemek yapıyor, bütün ev işlerinile ilgileniyor, elbette harika golf oynuyordur.
Je suis sûre qu'elle sait taper, faire la cuisine, tenir les comptes et jouer au golf.
Millet, Darrin'in eşi ile tanışmanızı istiyorum.
J'aimerais vous présenter la petite épouse de Darrin.
Samantha için endişelenme, Darrin.
Ne t'inquiète pas pour Samantha, Darrin.
- Söz başka ülkelerden açılmışken hatırlıyormusun, Darrin, seninle Paris'te tanışmıştığımızda bana demiştin ki telgraf gönderdiğimde...?
À propos, te souviens-tu, Darrin, de cette fois à Paris où tu as dis, quand je t'ai envoyé un télégramme...
Darrin, Harry daha dün akşam, bana senin reklam sektörindeki en genç ve en yetenekli isimlerden biri olduğunu söylüyordu.
Darrin, Harry me confiait pendant le dîner d'hier que tu étais l'employé le plus prometteur de l'agence.
Darrin, Kontessa ve Maxim'le birlikte ne kadar çok eğlendiğimizi hatırlıyormusun?
Te souviens-tu de ce moment exquis avec la comtesse chez Maxim's? Pas question.
- Birlikte şöminenin başında geçirdiğimiz dakikaları hatırlıyormusun, Darrin?
- Comme on était bien, assis près du feu, Darrin.
Gerçekten mi, Darrin?
Ce n'est pas ça.
Gazete, dergi veya televizyon gibi mi yani?
Darrin travaille dur.
Fotoğrafçı bir şekilde yakalamış işte...
Tu sais bien que ça ne plaît guère à Darrin.
- Ve ben de sana Darrin derim. Yani, eğer Bayan Stephens için sakıncası yoksa.
Je reconnais bien ma fille.
- Sabah a, Darrin. - Evet, iyi geceler, Liza.
Ça ne te manque pas, Samantha?
Söyleyeyim de Darrin hemen buraya gelsin.
Quelle surprise, Louise va être ravie. Regarde qui est là.
- Hayır, teşekkür ederim.
- C'est le patron de Darrin.
- Oh, elbette. - Görüşümek üzere, Bayan Stephens. - Görüşürüz, Liza.
Darrin serait ravi de savoir que l'on s'occupe de vous.
İkincisi, Her Cumartesi annesi ile alışverişe gideceği yere benimle buluşur.
- C'est Darrin. Oui, oui, bien sûr. J'ai une idée fantastique.
Ve bunu ikimiz de biliyoruz.
Nous devrions appeler Darrin.
Beş, Liza Randall ne isterse, onu alır.
Ça rassurera Darrin de savoir qu'on s'occupe de vous deux.
Bay Johnson, bu sabah Darrin Stephens ı gördünüz mü?
Pas la peine, je comprends. Je suis désolée de ce qui s'est passé.
Darrin, bu Marvin Grogan.
J'ai un peu résisté pour faire bonne figure.
Onu dikkate alma, Darrin. "Samantha" demekle ne demek istiyor?
En y repensant, je dirais même qu'elle est très triste.
Bu sersemin laflarına aldırma, Darrin. Dinleyin beni.
Tu ne dis pas ça pour me remonter le moral?
Oh, Darrin.
En effet. À lundi, Larry.
Oh, Darrin, ne?
Merci!
Yani, demek istediğim, sen... Oh, Darrin, değilsin... yani... Yani ne demek istiyorsun.
Les tendances de cette année étaient assez intéressantes.
Bilmediğin bir konuda nasıl fikrin olabilir?
Où est passé Darrin?
- Sam.
Darrin en tomberait à la renverse.
- Günaydın, Darrin.
Vous êtes bien les dernières personnes que je voulais... pensais voir.
- Evet, tabii.
Darrin ne nous a pas parlé de ce voyage à Paris.
Ama muzlusuna deli olurum.
Avec le décalage horaire et le travail que je lui ai laissé, Darrin est sûrement au bureau.
Hedef kitlenin ne istediği ve ne beklediğini araştırılmalısın.
C'est Darrin.
Tamda öyle denilebilir. Canavar!
Darrin?
- Ama, Darrin.
Tu pars maintenant?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]