Dayız traducir francés
1,575 traducción paralela
İhtiyacınız olursa hemen dışarıdayız.
On est dehors en cas de besoin.
- Dışarıdayız biz, içeri almadılar.
- On ne nous a pas laissé entrer.
Londra. Dünya'dayız.
Londres, Terre, le Système Solaire.
Ve aklında olsun, Amerika'dayız.
Et puis, on est en Amérique.
- Vincent, San Diego'dayız, tamam mı?
- Vincent, on est à San Diego.
Hollywood'dayız, yavrum.
C'est Hollywood, baby.
Hadi, toplantıdayız.
Allez, putain, on est en réunion.
Tekrar "Jaws 5 - Fire Island" dayız.
De retour aux Dents de la Mer 5.
Aşağıdayız.
- On est en bas. - Non, non.
- Toplantıdayız.
- On travaille.
Kusura bakma toplantıdayız.
Désolée. On était en pleine réunion
Biz 40 günden fazladır yukarıdayız ve kimse hastalanmadı.
On est en haut dehors depuis plus de 40 jours, et personne n'est tombé malade.
- 12 Haziran 1959'dayız.
Nous somme le 12 juin 1959.
- Çünkü Amerika'dayız.
Parce que nous sommes en Amérique.
Toplantıdayız.
On est en réunion.
Evet "Yumruklar" dayız. Herkes kasetlerini gönderebilir mi? Böylece bu şovu hiçbir şey için yapmamış oluruz.
Nous vous avons demandé d'envoyer vos cassettes chez Bloopers... afin de produire cette émission pour presque pas un sou.
Ama Amerika'dayız.
Mais nous sommes en Amérique.
Ama şu an ikimiz de Amerika'dayız.
Mais nous sommes en Amérique.
Evet? Çatıdayız, ve olay şimdi başlıyor.
On est sur le toit, ça va être maintenant.
Ne kadardır yukarıdayız?
Depuis combien de temps a-t-on décollé?
Lawrence'dayız, ve eski evimizde bir şey var.
on est à Lawrence, et il se passe quelque chose dans notre ancienne maison.
Korsan Dostlar! AM Bandında 540'dayız.
Ohé, les potes. 5h40.
Çatıdayız..
On est sur le toit.
Japonya'dayız!
On est au Japon, parle japonais!
Dışarıdayız.
On s'en va!
Teşekkürler Rick. Şu anda Woodward Court'dayız ve buranın sakin sokakları 2 yıllık hapis cezasının ardından tahliye olan48 yaşındaki Ronald J. McGorvey'nin eve dönüşünden bu yana tartışmaların odak noktası olmuş durumda. McGorvey küçük bir çocuğa teşhircilik yaptığı için mahkum olmuştu.
Je me trouve sur Woodward Court, une rue calme et résidentielle déchirée par la controverse depuis que Ronald McGorvey est revenu ici après deux ans de prison pour exhibitionnisme en présence d'une mineure.
70'lerin başında Milano'dayız.
On est à Milan, au début des années 1970.
Ama biz biraz sıkıntıdayız o kadar.
Mais les autres, nous avons simplement eu des coups durs.
"Happy Hours" dayız.
C'est l'heure de l'apéro.
İhtiyacınız olursa biz dışarıdayız.
Nous serons dehors, si vous avez besoin de nous.
Rihanna'nın TV şovu iin Pacific Vista'dayız.
La favorite de la compétition pour l'émission de Rihanna est Pacific Vista.
Şu anda Widowmaker'dayız ve bu da "Koca Lastik Yarışı".
Nous sommes à Widowmaker Et voici la course des gros pneus.
Çu anda Hindistan'dayız, ve bir sülükçü doktor bulduk. ve bu çocukların tedaviye ihtiyacı var.
Nous sommes en Inde et nous avons trouvé un guérisseur par sangsues et ces mecs ont besoins d'être soignés.
Evet, efendim. Salıdayız.
Oui, on le sera toute la journée.
- Aşağıdayız.
- On est en bas.
Elemanınızın ismi ne ismi ne? Rita Day.
Le nom de votre assistante?
Bir haftadır Ingram'dayız.
Ca fait une semaine qu'on est à Ingram.
Ve Kamera 2. Aç-kapa. İhtiyacınız olursa hemen dışarıdayım.
- Je serai à côté en cas de besoin.
Ve daha Julie'yi eve getirdiği ilk gün, And from the first day she brought Julie home from the hospital, kızı için en iyisini yapmak istiyordu.
elle l'était. Avide de bien faire avec sa fille,
Neyse, Mike dayınız iyi.
Quoi qu'il en soit, tonton Michael va bien.
Hayır. Onu tanıdım çünkü çoğunuz yukardasınız ama ben aşağıdayım.
Non, je savais parce que, à l'inverse de vous là haut à 1m80 environ
İhtiyacınız olursa dışarıdayım.
Je serais, euh, dehors, si vous avez besoin de moi.
- London'dayız.
À London.
Hey aşağıdayız orospu çocuğu!
Allez!
Bana ihtiyacınız olursa, Hub'dayım.
En cas de besoin, je serai au café.
Bana yazdı çünkü amcanız aynı zamanda benim dayımdı.
Il m'a écrit parce que votre oncle était aussi le mien
Ama aynı zamanda komşularınız ve Ned'in arkadaşları arasında Ned'in dayısı, yani kardeşiniz kötü bir şekilde tanınıyor ve Şair Simon Grim tartışmalara yol açıyor.
Mais n'oubliez pas que tous vos voisins, ainsi que les camarades de Ned, savent également... que son oncle - votre frère - est le notoire et... controversé... ahem... poète Simon Grim. - Oui.
Aynı kanıdayım. Sen ne yapmamızı önerirsin?
Alors quelle solution proposez-vous?
Alaska'dayız!
C'est l'Alaska, bordel!
Hayır bulmadınız çünkü dayımın evinde.
- Non. Il est chez mon oncle.
Amaan, Kaliforniya'dayız!
On est en Californie!