Dediniz traducir francés
2,762 traducción paralela
Bu reklam seriyi öldürdü. Şirket yerel dediniz değil mi?
C'était une compagnie du coin?
- Ne dediniz?
- Et... - La quoi?
- Sırt roketi bulduk dediniz.
- Vous dites avoir trouvé un pack.
Üzgünüm. Oyuncak bebek saçı mı dediniz?
Vous avez dit "gros lards"?
Cıvatayı çıkarmak istediniz. Antibiyotik çok riskli dediniz ama ben...
Vous pensiez que les antibios seraient dangereux.
Eşinizin öldüğü size söylendiğinde gerçekten de "Olamaz, briç için dördüncüye ihtiyacım olacak şimdi" dediniz mi?
Est-il vrai qu'à l'annonce de la mort de votre femme vous avez dit "Oh non, je dois trouver un quatrième au bridge"?
Benden isteneni yaptım dediniz.
- Ce qui vous était demandé...
- Peki Dedektif Vera'ya ne dediniz?
Qu'avez-vous dit à l'inspecteur Vera?
Cümleleri tamamlamanız gerekiyor mu dediniz? Evet.
- Je dois finir les phrases?
- Bu olaya siz cinayet dediniz, biz de şimdi evrak işleriyle uğraşıyoruz.
Si pour vous c'est un homicide, nous conduisons l'enquête.
- Neden bahsetti dediniz?
De quoi?
Pardon ama lanet mi dediniz?
Malédiction?
Bir dakika... siz ne dediniz?
Une minute... qu'avez-vous dit?
- Ne dediniz?
- Qu'avez-vous dit?
Kim dediniz?
- Un instant. Qui?
YALAN SÖYLÜYOR Siz, ona ne dediniz?
- Que lui avez-vous dit?
düşündüğünüz için mi "İyi Şanslar" dediniz?
{ \ pos ( 192,210 ) } pour de bon et tu dis "bonne chance"?
Holcomb ve Gontz, olayı birebir aynı kelimelerle anlattı dediniz.
Tu as dit qu'Holcomb et Gontz ont utilisé les mêmes mots pour décrire ce qui s'est passé?
Ne dediniz?
Quoi?
Dün. "Aramıza hoş geldin" dediniz.
Hier. Vous m'avez dit : bienvenue à bord.
Ne dediniz ona?
- Que lui avez-vous dit?
Nasıl dediniz?
Redites-moi ça?
Peki bay Wade'e ne dediniz?
Qu'avez-vous dit à M. Wade?
O kabul etmedi. Afedersiniz, siz kurbanımıza komisyon üyesi mi dediniz?
Pardon, vous avez appelé la victime "juge"?
Niye böyle dediniz?
Pourquoi ça?
Ve altı ay oldu dediniz, değil mi?
Et cela fait... six mois, vous avez dit?
Bir numaralı kutu mu dediniz?
Excusez-moi, vous avez bien dit "un"? - Le coffre n ° 1?
Özür dilerim, oğlum bütün gece uyanık mı dediniz?
Votre fils n'a pas dormi cette nuit? - Non.
Bayan olduğunu göster dediniz ya.
Vous avez dit de ressembler à une femme.
Uyuşturucu lordu mu dediniz?
- Un baron?
Onu takip etmek için... - Ölünce de "neden ortada dolanayım" dediniz.
pourquoi rester?
Ne yaptı dediniz?
Pardon?
- Çocukları evlat edinmek dediniz.
Vous avez dit lorsque vous avez décidé d'adopter les garçons.
Farnsworth mu dediniz?
Un Farnsworth, vous dites?
Bir şey mi dediniz?
Qui me parle?
Evet, dediniz ama ağzımdan kaçtı işte.
Si, mais ça m'a échappé.
Siz atmayın dediniz, ben de atmadım.
Vous m'avez demandé d'arrêter et je l'ai fait.
Peki siz ne dediniz?
et qu'avez vous dit?
- Son ifadenizde, dediniz ki,...
- Sans votre dernière déposition, vous avez dit qu'elle était... difficile à gérer.
Yolsuzluğa bulaşmış başka polisler de var dediniz Bay Arkin...
Vous parliez d'autres flics corrompus, M. Arkin.
Öyle mi dediniz!
Vous avez bien dit cela!
- Öyle dediniz.
- Vous l'avez dit.
"Genellikle" dediniz. Yani masum olup da iş birliği yapmayan kişiler olduğunu söylediniz, yanılıyor muyum?
Vous avez dit "généralement" ça implique qu'il y a un pourcentage de personnes innocentes qui ne coopèrent pas, n'est-ce pas?
Bu yüzden mi onunla ilgileniyorum dediniz?
C'est ce que vous appelez vous occuper d'elle?
Ama ciddi bir şey değil dediniz. Değil zaten. Fakat Hansen's geçmişte farklı bir isimle anılıyordu.
Mais ce n'est pas grave. la lèpre.
Ne dediniz?
Qu'avez-vous dit?
Ne dediniz?
Répétez.
Ne zamana kadar dediniz?
- Jusqu'à quand?
Efendim, boyum yüzünden mi böyle dediniz?
Non.
- 2 hafta önce mi dediniz?
Il y a 15 jours?
Sonra da, "Şu ana kadar ne yapmışız oku bakalım." dediniz.
Puis vous avez dit, "Relis-moi tout du début".