Denton traducir francés
209 traducción paralela
Çıktığımızda Denton ve Osterfield keşif seferi ihtiyaçlarını sağlıyordu.
Denton et Osterfield sont aussi partis en expédition.
Denton Kenya'ya gidecek.
Denton, au Kenya.
Şarkı söyleyerek, Denton.
"Je suis à sec..." Allez...
Ne dersin?
Allez. Lance-toi, Denton.
Al Denton adında bir sarhoşun portresi.
Un homme qui meurt à petit feu depuis longtemps.
Hem de içki şişelerinin dolambaçlı yollarında sürüp giden acı verici bir yolda. Bir şansa daha sahip olmak ayağa kalkıp üzerindeki ölü toprağını silkeleyip atmak ve bilincinin etrafını saran kabuslardan kurtulmak için bir bacağını, kolunu ya da ruhunun bir parçasını bile verebilecek olan Al Denton.
Al Denton, qui pourrait donner un bras, une jambe, ou son âme... pour avoir une seconde chance, pour se relever, et nettoyer la boue qui le souille, pour éloigner les vapeurs d'alcool qui embrument son esprit.
İşte bu da hikayemizin üçüncü baş karakteri.
Et si sa fonction était de donner une deuxième chance à M. Denton?
Dur bakalım, Denton.
Qu'est ce que je vois?
Nişancıyla kozlarımızı paylaşacağız.
Denton et moi, on fait un show.
Size bir şey demedim İşte bunu dedin.
Rien, M. Denton.
Bay Denton.
C'est ça. Monsieur Denton.
Al Denton adında bir adamın tarifi.
Pas armé la plupart du temps.
- Benim. Sana bir mesaj getirdim, Denton.
C'est qui?
Pete Grant yolladı.
Un type nommé Al Denton. On dit que c'est un bon tireur.
Her mal bulunur.
Bonsoir, M. Denton.
Onu lanetlemeyin, Bay Denton. Kullanın onu.
Mais oui, je vais rester, et me faire tuer.
İşte bu kadar, Bay Denton.
Tirez!
"ve Teksas Denton'daki Lancaster Bankasi'ni tam üç kez... " soymakla itham ediliyorlar.
de la Banque Nationale de Sanger City, dans l'Indiana, et de la Banque Lancaster à Denton, au Texas, à trois reprises.
General Denton bize gelen emri okuyacak.
Le général Denton va vous lire les ordres.
Ya General Denton?
Et le général Denton?
Değiliz efendim.
De Denton.
Denton'dan geliyoruz. Ruby Nehri'nde altın arıyorduk da.
On cherchait de l'or à Ruby River, comme les autres fous.
"DENTON" "MUTLULUK YUVASI"
DENTON LE ROYAUME DU BONHEUR
Oldukça sıradan bir gün gibi gözüküyordu. Brad Majors ve nişanlısı Janet Weiss iki genç, sıradan ve sağlıklı çocuk eski hocaları ve yeni arkadaşları Dr. Everett Scott'u görmek için bir Kasım akşamı Denton'dan ayrıldıklarında.
C'était par une nuit banale... que Brad Majors et sa fiancée Janet Weiss... deux jeunes gens ordinaires, et en bonne santé... quittèrent Denton, par un beau soir de novembre... pour rendre visite au docteur Everett Scott... leur ancien professeur devenu leur ami.
Denton High'da bir bilim öğretmeniydi.
Il enseignait les sciences à Denton.
- Sıradaki! - Sıradaki benim, Arthur Denton!
Vous avez eu beaucoup de chance.
Hemşire!
C'est à moi! Arthur Denton!
Adım Denton Voyles.
Moi, c'est Denton Voyles.
Başkanlık askeri danışmanı Albay Denton Walters esirlerimizin serbest bırakılması için yapılan çabalar bittiği anda ele geçirildi.
Le conseiller militaire du président, le colonel Walters... a été capturé lors d'une tentative avortée pour libérer nos otages.
Yat! Bunu görmelisin.
Il faut que vous voyiez ça, Denton.
- Earl Denton'ı arıyorum.
- Je cherche Earl Denton.
- Earl Denton'ı arıyormuş! - Earl Denton.
- Il cherche Earl Denton.
Earl Denton'ı bulmam gerek.
Je dois trouver Earl Denton.
Earl Denton'ın nerede olduğunu ya bana söylersin ya da solucanlara
Soit tu me dis où est Earl Denton, soit tu le diras aux asticots.
Earl Denton'ın koybolduyu gibi mi?
Comme Easy Earl Denton?
— Ah, bir bakalım. Parker Denton ve Jake Conley.
Parker Denton, Jake Conley.
- Öncelikle benim adım Denton, Henry Denton.
Pour commencer, je m'appelle Henry Denton
Mesele şu ki, Henry Denton zaten aktör. Aktör mü? Yeni Charlie Chan filminde bir kâhyayı oynuyor.
Ce Henry Denton, c'est un acteur ll jouera le majordome dans Charlie Chan ll veut être authentique
Bay Denton, Bay Jennings'e yalan söylemiş.
M. Denton a bien roulé M. Jennings
Hadi ama Denton.
Je suis à sec Je suis à sec
Denton!
Denton!
Bana dön, Denton!
Retourne-toi!
Bay Denton, size bir içki ısmarlamamıza izin verin. Ne dedin sen bana?
M. Denton, laissez-nous vous offrir un verre.
Hiçbir şey demedim, Bay Denton.
Rien.
Siz de Al Denton'sınız ve şu an kaçmaktasınız. Ama bunu yapmamalısınız.
J'ai bien dit potions.
Kaçmamalıyım.
Vous êtes Al Denton.
Her iki şekilde de, sorununuzu çözmenize yardım edecektir, Bay Denton.
Il ne faut pas.
İşte hedefiniz, Bay Denton.
Buvez.
Bay Grant bara girdiği anda.
Et voilà, M. Denton.
Lütfen barın kenarından çekilin, Bay Denton ve silahınızı çekin.
Paraît que t'es rapide.
Denton kimden şüphe ediyorsunuz?
Qui sont vos suspects?