Dexter traducir francés
2,106 traducción paralela
- Hayır, buraya gelmem istendi.
On m'a appelé. Je suis Dexter Morgan.
Ben Dexter Morgan. Orada yatan kız kardeşim olabilir.
C'est peut-être ma sœur.
Dexter, sana yemin ediyorum bunu yapanı bulacağız.
- Dexter, je vous jure qu'on va trouver le coupable.
- Ama Dexter'ın telefonu.
- C'est le portable de Dexter.
Dexter'ın ev sahibi olduğunu söyleyen bir adam.
Un type qui dit être le propriétaire de Dexter.
Dexter'ın dairesinde bir sorun varmış.
Il y a un problème avec son appart.
Dexter, o kasedi alman gerekiyor. Masana yatıracağın adamın Üçlemeci olduğundan emin olmalısın.
Tu dois le récupérer pour pouvoir identifier Trinité.
Ağabeyimle aranız iyi mi?
Tout va bien entre toi et Dexter?
Gerçekten bunaldım Dexter.
J'essaie de comprendre, Dexter.
Dexter!
Dexter!
Dexter sana dairesini boşaltmadığını söyledi mi?
Dexter t'a dit qu'il avait gardé son appart?
En azından Dexter yüzünden insanlar ölmüyor.
Au moins, Dexter ne tue personne.
Çünkü beni bu duruma sen getirdin Dexter.
Tu m'as mise dans cette position, Dexter.
Evet, Dexter'ın eski bekâr evini alıyorum.
Je récupère l'appart de Dexter.
Yüklenmeyin ona çocuklar. Sadece bir tane Dexter var.
Il peut pas se dédoubler.
Son zamanlarda bana karşı çok açık olmaya başladın Dexter. Değil mi?
Tu t'es vraiment ouvert à moi, tu ne crois pas?
Söylesene Dexter Üçlemeci'yi öldürmeyi ertelemenin gerçek sebebi nedir?
Dis-moi, Dexter, pourquoi retarder l'exécution de Trinité?
Şimdi Dexter.
Maintenant.
O dosyayı yok etmelisin Dexter.
Détruis ce dossier, Dexter.
Dexter, o kadar önemli ne işin var?
Qu'est-ce que tu as à faire de si important?
Dexter Morgan ve dört sıska velet.
De Dexter Morgan et de quatre gosses, désormais.
Sıra sende Dexter.
À toi, Dexter.
Dexter'ın kan sıçrama raporuna göre şüphelimiz en az 1.83 boylarındaymış.
Selon Dexter, notre suspect fait plus de 1 m 80.
Aslında Masuka'dan Dexter'ın Tarla Grant'ın olay mahallinde çektiği eski fotoğrafları istersen iyi olur.
Tu devrais lui demander les photos de Tarla Grant qu'on a écartées.
Dexter'ın kullanılmayan olay mahalli fotoğraflarına erişimin var mı?
T'as accès aux photos écartées de Dexter?
Dexter tam bir yırtıcı kedidir.
Dexter est un lynx.
Tabii ki ama Dexter'ın eve dönmesini beklememiz gerek.
On va attendre que Dexter rentre.
Dexter kariyerimin en önemli dosyasındaki baş dedektifim.
Je dirige la plus grosse affaire de ma carrière.
Hiç eve gelmeyen adam mı?
J'ai Dexter. Il est jamais là.
Dexter gelmiş! Kim acıktı bakalım?
- Dexter est rentré.
Sinirlenmenize gerek yok, Bay Dexter.
Pas besoin de vous énerver, M. Dexter.
Kurbanın adı Aaron Dexter.
La victime s'appelle Aaron Dexter.
Merkezdeki kayıtlarına göre, Aaron Dexter dün gece arabayı JFK * den almış.
Selon l'agence, Aaron Dexter a pris la voiture la nuit dernière à JFK.
Bakalım New York'da Bay Dexter'a hiç sevgi göstermeyen kimmiş.
Alors, découvrons qui à New York n'a pas offert son amour à M. Dexter.
Cinayet kurbanımız, Aaron Dexter'a ait.
Il appartient à la victime, Aaron Dexter.
Şimdiye kadar olanlar şunlar : Olay yerinde parmak izin var, silahın Aaron Dexter'ı öldürmek için kullanılmış.
Résumons : vos empreintes sur la scène, votre arme utilisée pour tuer Dexter.
Birisi Aaron Dexter'ın GPS'ini hackledi ve tehlikeli bir bölgeye gönderdi.
On a piraté le GPS d'Aaron Dexter pour l'envoyer dans le Bronx.
Anafilaktik şok kurbanımız, Dr.Evans, St.Sebastian's Hastanesinde onkolog olarak çalışıyor, bu hastane "GMI Sağlık Hizmetleri" ne ait, burada da Aaron Dexter CEO olarak çalışıyor.
La victime du choc anaphylactique est oncologue à St. Sebastian, qui est la propriété du réseau de soins GMI Health dont Aaron Dexter est PDG.
Bak, açıkça, sen Bay Dexter ve Bay Evans'ın sana bir şekilde haksızlık yaptığını düşünüyorsun.
Vous pensez que M. Dexter et M. Evans vous ont fait du tort.
Dexter'ın önceki bölümlerinde...
Précédemment...
Dexter, hele şükür!
Enfin!
Dexter, seni bekliyorum.
Dexter, je t'attends.
Gizlediğin nedir, Dexter?
Tu caches quoi?
Ya bizim süper inek?
Mais Dexter?
- Dexter gelmiş!
- Dexter est là.
Dexter yemeğe davet ediyor.
Dexter a invité du monde.
Dexter nerede?
Où est Dexter?
Dexter, Cody çok korkmuştu ve ağlıyordu, tamam mı?
Cody avait peur, il pleurait.
Hayır, ben yalnız değilim. Dexter var.
Je suis pas seule.
Kulüben için özür dilerim, Dexter.
Désolé pour ton abri, Dexter.
Ben Dexter için minnettarım.
Je rends grâce pour Dexter.