English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ D ] / Dickie

Dickie traducir francés

591 traducción paralela
Ve, Dickie, ateşli olsun.
Dickie, fais-nous un carton.
- Dickie, onun için model olmamı istiyor.
- Dickie veut que je pose pour lui.
Dickie?
Dickie?
Dickie, Selam.
Salut, Dickie.
- Dickie, lütfen.
- Dickie, s'il te plaît.
İyi geceler, Dickie.
Bonne nuit, Dickie.
- Dickie!
- Dickie!
Öğle yemeğini burada yiyebiliriz. Hadi Dickie.
On peut déjeuner là-bas.
O halde git ve oraya herkes göster, Dickie.
Alors vas-y et montre-leur, Dickie.
Dickie'nin birinciliğini görmek istiyorum.
Je veux voir Dickie gagner.
- Hadi Dickie.
- Allez, Dickie!
- Hadi Dickie!
- Allez, Dickie!
Hadi, Dickie, ayağa kalk.
Allez, Dickie, lève-toi.
Sakın unutma, Dickie, O kupayı kazanmalısın. İyi şanslar.
Dickie, tu dois remporter cette coupe pour moi, bonne chance.
- Harikaydın, Dickie.
- Tu étais merveilleux, Dickie.
- Dickie'ye yarışı bıraktığın için çok teşekkürler Jerry.
- Merci d'avoir laissé Dickie gagner.
Dickie!
Dickie!
Dickie'nin dairesinde miydi?
Dans l'appartement de Dickie?
Dickie'ye bırak.
Laissez faire Dickie.
- Selam, Dickie.
- Salut, Dickie.
Bana, Dickie'nin piknik yüzünden, hasta ve yorgun olduğunu söyledin.
Tu m'as dit que Dickie était malade et épuisé par le pique-nique.
Ben de, Dickie'nin dairesine gittim.
Je suis allée à son appartement.
- Oh Dickie, Dedin mi böyle, sevgilim?
- Dickie, c'est vrai, chéri?
Ya Dickie için ne diyecekler? Beni severek aptallık mı etti yani?
Et que disent-ils de Dickie, l'imbécile qui m'a aimée?
Zavallı Dickie. Bunlardan nefret ederdi.
Pauvre Dicky, il aurait détesté tout ça.
- Günaydın, Dickie dostum.
Salut, Dicky!
- Bana "Dickie dostum" deme.
Ne m'appelez pas Dicky.
Sorun nedir, Dickie dostum?
Vous n'avez pas l'air dans votre assiette.
Ben Dickie!
C'est Dickie!
Dickie'yle içmeyi reddediyorsun, öyle mi?
Tu ne refuserais pas de trinquer avec Dickie, si?
Yemin ederim, Dickie!
Je vous le jure, Dickie!
- Dickie, bu değil.
- Dickie, c'est pas...
Dickie, bu tarifeli bir uçak.
Dickie, c'est un avion de ligne.
- Dur Dickie!
- Arrêtez, Dickie!
Dickie ile her zaman ciddi...
Avec Dickie, toujours.
Ben ciddi davranıyorum Dickie.
Je suis régulier avec vous, Dickie.
Dickie havaya birkaç el ateş etti.
C'est Dickie qui a tiré quelques coups en l'air.
Önemli olan, Dickie ve çetesinin buradan gitmesi.
L'essentiel, c'est que Dickie s'en aille avec son gang.
Fakat Dickie büyük göğüslü caz kızlarını seviyor.
Mais Dickie, mon ami, aime les jazz babys bien généreuses.
Dickie biraz kaba, ama içinde bir beyefendi var onun.
Dickie est un peu sauvage, mais est au fond un gentleman. Je croyais qu'il me demanderait mais il ne voulait qu'un baiser.
Psikiyatriste gidiyorsun, değil mi Dickie?
Tu fréquentes un psychiatre, non? - Non.
- Dickie, benim arkadaşlarım korkunç.
- J'ai des amis pourris.
- Şey Dickie, o sadece... Dickie.
Dicky, il n'est pas...
Biliyor musun, Dickie ve ben üniversitede gösteriler yapardık.
Sais-tu que Dicky et moi on faisait des numéros à l'école?
Hadi Dickie, selam ver!
Allez, Dicky, la courbette!
- Hadi, Dickie. Hadi. - Ne var?
En piste, Dicky.
- Bilmiyorum. Tanrım, Dickie!
- J'en sais rien.
Şok oldun değil mi, eski dostum, Dickie?
Ca te choque, vieux Dicky?
Tanrım, Dickie, para vermeyeceğini mi düşündün?
Tu crois qu'elle fait ça à l'oeil?
Dickie, katılmalısın.
Il le faut.
Hadi, Dickie.
Allez, Dickie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]