English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ D ] / Dicky

Dicky traducir francés

180 traducción paralela
Dicky Randall olduğuna yemin edebilirim.
Eh bien, j'aurai parié que c'était ce vieux Dicky Randall.
Dicky Randall mı?
Dicky Randall?
Dicky Randall.
Dicky Randall.
Bir Nazi subayı nasıl Dicky Randall olabilir?
Mais si c'est un officier allemand, comment peut-il être Dicky Randall?
Siz Dicky Randall değil misiniz?
N'êtes-vous pas ce vieux Dicky Randall?
İhtiyar Dicky Randall'ın bir ikizi olduğunu nasıl bilebilirdim?
Ce n'est pas de ma faute si ce vieux Dicky Randall a un sosie.
- Dicky Randall olmalı.
- Alors il doit être Dicky Randall.
- Ne olursa olsun, hemen Dicky Randall'ı uyarmalıyız.
- Allons avertir Dicky Randall, venez.
Birden Dicky Randall'ın öğleden sonra çayı için hep donut istediğini hatırladım.
Je me suis soudain souvenu que Randall prenait toujours des doughnuts qu'on lui servait dans sa chambre pour le thé.
Centilmenler Ligi'nde oynayan Dicky Randall'san çok zor durumdasın. Ne olduğunu bilmek istersen tuvalete gel.
Si vous êtes le Randall qui a joué avec "Les Gentlemen", vous êtes dans le pétrin.
Zavallı Dickie. Bunlardan nefret ederdi.
Pauvre Dicky, il aurait détesté tout ça.
- Günaydın, Dickie dostum.
Salut, Dicky!
- Bana "Dickie dostum" deme.
Ne m'appelez pas Dicky.
Merhaba, Dicky.
Salut, Dicky
- Şey Dickie, o sadece... Dickie.
Dicky, il n'est pas...
Biliyor musun, Dickie ve ben üniversitede gösteriler yapardık.
Sais-tu que Dicky et moi on faisait des numéros à l'école?
Hadi Dickie, selam ver!
Allez, Dicky, la courbette!
- Hadi, Dickie. Hadi. - Ne var?
En piste, Dicky.
Sen yaşlanıyorsun, ben şişmanlıyorum ve saçlarımız beyazlıyor.
- Nom de Dieu, Dicky! Tu deviens vieux, gris et moi je grossis.
Şok oldun değil mi, eski dostum, Dickie?
Ca te choque, vieux Dicky?
- Dickie, dur. Lütfen. Lütfen.
Dicky, attends.
Sanırım şu Dickie şu genç bayanla yalnız kalmak istiyor.
Je crois que Dicky aimerait bien être seul avec la jeune dame.
Dick, bu duruma nasıl düştük ki? Üzgünüm.
Dicky, comment peut-on se retrouver dans une telle situation?
İyi çocuk, Dicky. İyi çocuk.
Bon garçon, Dickey, gentil.
Dicky! Dicky! Bana yaklaşmalarına izin verme.
Attaque!
Saldır Dicky! Saldır!
Attaque!
Saldır Dicky! Saldır!
Chasse les
Saldır Dicky!
Dicky!
İyi çocuk Dicky. İyi çocuk.
Bon chien, dicky.
Ah, keşke Dicky'cik amcanız da burada olsaydı.
- Ah, si seulement Dickie était là.
Bana "Dicky'cik" deme, ördekçik.
- Ne m'appelle pas Dickie.
Bilirsin işte, Tricky Dicky.
Tu sais... le mec du Watergate!
Spiro Agnew... ve Entrikacı Dicky Nixon gibi isimleri var.
Spiro Agnew! Richard le Roublard Nixon!
Sakin ol adamım.
Dicky, l'heure.
Akıl hocam Dicky Fox'un sözlerini hatırlıyordum, demişti ki..
Je me souvenais même des paroles de mon mentor, le grand Dicky Fox :
Stokes onu, satılan malzemelerden kazıklamaya çalışmıştı. Deponun Dicky bebekleriyle dolu olduğunu ve satılmadığını söyledi.
Stokes a voulu baiser un client a moi... disant qu'il avait un hangar entier de gadgets invendus.
- Dicky ile eskiden beri tanışırız.
On est de vieux amis.
Dicky'i yıllardır tanırım.
Je trouve aussi.
Onu hiç bu kadar endişeli görmedim.
Je n'ai jamais vu Dicky Bowman aussi inquiet.
Teşekkürler, Dicky.
Merci, Dicky.
'Dicky.
Dicky.
- Çünkü en çok onu severdin Dicky. Clarabelle derdi ki.
Parce que c'est ton préféré, disait Clarabelle.
- Ah, Dickie, çok yorgunum.
Dicky, je suis épuisée.
Ne hakkında, Dicky?
Alors...
Dicky hep yanımda.
Viens Liza.
Saldır Dicky!
Attaque dicky!
Dicky! Saldır! Kurtul onlardan Dicky!
Débarasse toi d'eux, dicky!
- Nasılsınız, Dicky?
Ça va, Dicky?
Bu çok tehlikeli, Dicky.
C'est très hardi de votre part.
Çok cesurca ve çok tehlikeli bir oyun, Dicky.
Un jeu risqué, Dicky.
- Dicky...
Dicky!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]