English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ D ] / Dilenci

Dilenci traducir francés

433 traducción paralela
Dilenci!
"Le mendiant!"
Dilenci, çektiğin tüm bu çile bir son bulsun istemez misin?
"Mendiant, voudrais-tu mettre un terme à toutes tes souffrances?"
300'den fazla dilenci Piccadilly'ye doğru yürüyor.
Plus de 300 mendiants marchent vers Piccadilly.
Westminster dilenci kaynıyor!
Une foule de mendiants attend à Westminster.
Zengin, yoksul, dilenci.
Homme riche, homme pauvre, mendiant.
Bazılarını kral, bazılarını dilenci.
Il a fait des rois ou des mendiants
Kes sesini, seni yaşlı dilenci.
Ferme-la, vieux clochard.
Sensin dilenci.
Clochard toi-même!
Dilenci değilim ben.
Je ne suis pas un mendiant!
Rahip, dilenci, şövalye ya da hacı hangi kılık İngiltere'nin en iyi okçusunu gizleyebilir?
Il peut bien se déguiser, comment dissimuler le meilleur archer d'Angleterre?
Seni arsız dilenci, bu sefer idam mangasının önüne geçeceksin!
Sale mendiant, cette fois, l'escouade de tir sera pour toi!
Gidemem. Annem, kalabalıkta hırsız ve dilenci çok olur dedi.
Non, mére dit qu'iI y a trop de voleurs et de mendiants.
Dilenci Kralının huzurunda duruyorsun.
Tu es devant Ie Roi des Mendiants.
Dilenci ya da hırsız olmayan kim yakalanırsa, idam edilir.
On pend qui n'est pas voleur ou mendiant.
Binlerce insan kıvrandı, ta ki ben Dilenci Birliğini kurana kadar.
Comme des milliers, avant de créer Ia guilde des mendiants.
Gringoire, dilenci, hırsız, zalim topluluğum yürüyüşe hazır.
Gringoire, mon armée de mendiants, de voleurs et d'assassins est préte.
Ben, Clopin, dilenci Kralı sana emrediyorum, Paris Başpiskoposu Çingene kızı teslim edin.
Moi, CIopin, roi des mendiants... vous somme, vous, archevêque de Paris... de relâcher Ia gitane.
Seni çingene dilenci!
- Tu n'as jamais eu de père, sale gitan.
Bir dilenci eşitmiş gibi havalara giriyor, bu nasıl olur?
Un mendiant qui se donne des airs. Comment faites-vous?
Fakat bir hırsız veya uşak olmak için doğmuşsun, ya da bir dilenci.
Mais vous êtes né pour être un domestique, un mendiant.
Kızkardeşim olan birinin Heathcliff için ters, dilenci kılıklı, kaba, yontulmamış biri olmasından başka birşey düşünmesi imkansız.
Je ne vois pas comment ma sœur pourrait voir Heathcliff autrement que comme un voyou hargneux.
Bütün bahçeyi aradık. - Yalnızca iki dilenci bulduk.
On a fouillé le jardin, il y avait deux mendiants.
Şuna bakın. Doğuştan dilenci.
Quel cabot!
Ne oldu? Sakat bir dilenci elinden almisti bunlari, ben de geri aldim ondan.
Je les ai pris à un cul-de-jatte qui les lui avait chipés!
O dilenci doğruyu söylüyordu.
Dimitrios! Ce mendiant avait raison.
Bir de ateş ettiğini gören bir adam var, Udo ona Sammy diyor dilenci gibi bir şey.
Quelqu'un a vu le crime. Un type nommé Sammy. C'est un clochard.
Şişko kralla, cılız dilenci aynı sofrada iki çeşni, iki ayrı kap yemektir sadece.
Roi dodu et gueux étique... Deux plats pour sa table.
- Hiçbir şey. Sadece size kralların dilenci bağırsağında da nasıl gezintiye çıkabileceğini anlatmak istedim.
Vous verrez le Roi dans les tripes du gueux!
Git başımdan, seni küçük dilenci.
Taille-toi, minable!
Dilenci misali başıma üşüştün.
Tu me colles comme un mendiant.
Niçin kendine bir düzen kurmuyorsun, birkaç dilenci bul, sokağa sal?
Tu devrais t'établir. Fais travailler quelques mendiants.
Ben sana bir servet sunuyorum, sense bana dilenci veriyorsun!
Je t'apporte la fortune, tu m'offres des mendiants!
Ben dilenci değilim, ya sen?
Je suis un mendiant et toi?
O'ydu! Ben dilenci değilim!
Je n'offense personne.
Böyle dilenci gibi dikilme karşımda.
Ne fais pas le mendiant!
Bir dilenci bile eğilmez olmuş önünde.
Les plus pauvres ont tous le pas sur lui.
- Defol, dilenci!
Et une lance.
Öyle olsaydın ihtiyaçlarını karşılayamayan, hırpani bir dilenci olamazdın.
Même si j'en avais les moyens, je n'en prendrais pas un en haillons.
Herkes dilenci olacaklarından korkuyor.
Ils n'ont jamais vraiment travaillé de leurs mains. Tout le monde craint qu'ils deviennent mendiants.
Fakirim olabilirim, ama ben bir samurayım dilenci değil!
Même pauvre, je reste samouraï.
# Beş parasız bir dilenci gibi buralarda kaldım #
♪ Et je suis laissée derrière ♪
Şam'da her dilenci biliyor.
Tous les mendiants de Damas le savent.
Kendimi dilenci veya sefil biri gibi hissediyorum.
J'ai eu l'impression de passer pour une mendiante ou quelqu'un de misérable.
Ona dilenci gibi gitmiyorum. Dayanışma için gidiyorum. Bu onun da yararına.
Je l "aborde non pas comme un mendiant... mais en tant qu" allié avec des présents... et des renseignements vitaux.
Bir prensi, dilenci yapmak için mi kapını kapattın?
As-tu fermé les portes pour faire d'un prince un mendiant?
Dilenci olan benim, yalvarırım bana sarıl.
C'est moi la mendiante, Moïse, te suppliant de m'enlacer. Embrasse-moi.
- Dilenci beğenmezlik edemez.
- Elle est pauvre.
Çok çabuk ol, çingene dilenci.
Et dépêche-toi, espèce de gitan.
- Zavallı kör dilenci.
Pauvre aveugle. Et même plus pauvre que cela.
Casusum, dilenci kılığında ve böyle aletleri olan bir katil konusunda beni uyarmıştı.
Ç'est un complot diabolique!
Aynı bir dilenci gibi görünüyorsun!
Regarde-toi...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]