English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ D ] / Dodge

Dodge traducir francés

732 traducción paralela
General Dodge, baş mühendisimiz, raporu için oldukça istekli.
Le Général Dodge, notre ingénieur en chef, attend impatiemment votre rapport. "
- Dodge kardeºler, 1 929 sonlari.
Père Lachaise, 1929.
Yoksa Dodge City şerifi olan mı?
Seriez-vous le shérif de Dodge City?
- Dodge City'de olduğunu söylüyorlar.
- Ils disent ça à Dodge City.
Dodge City'deki Mint salonu.
Le saloon Mint à Dodge City.
Dodge City'de sen Bucky ve diğerleriyle geçirdiğimiz güzel günleri düşünürüm
Je pense souvent à l'époque de Dodge City, avec Bucky et toi.
Kazanan Dodge City Kansas, 4 Temmuz 1876
"Dodge City, Kansas Le 4 Juillet 1876"
- Dodge House buradaki en iyi yer.
Dodge House est le meilleur endroit de la ville.
Biz Dodge City'de kimsenin silah taşımasına izin vermiyoruz.
On ne permet à personne de porter des armes à Dodge City.
Tamam. Baylar ve Bayanlar, bugün, yüzüncü yıl kutlamalarında Dodge City'de tarih yazacağız.
Mesdames... et messieurs... aujourd'hui, avec la célébration de notre centenaire... on va rentrer dans l'histoire, ici, à Dodge City.
Dodge City'ye gitmiş ve aceleyle oradan ayrılmış gibi görünüyorsunuz.
On dirait que vous êtes allés à Dodge City... et que vous avez décampé très vite.
Geri kalanını Dodge City'de 5'e 1'de kaybettim.
J'ai laissé le reste au concours de Dodge City.
Dodge City'de bu yüzden çalıştım. Bu yüzden param var.
C'est pour ça que je travaillais à Dodge City et que j'ai de l'argent.
"Dodge City Tüfek Atışı'nın galibi..."
"Le concours de tir de Dodge City a été gagné par..."
Dodge City'de.
A Dodge City.
Bir keresinde Dodge City, Kansas'a kadar varmıştım. Benzin için duran üstü açılabilir bir arabayla.
Une fois, je suis même arrivé jusqu'à Dodge City au Kansas, dans un grand cabriolet bleu qui n'avançait plus faute d'essence.
Yedi adam, Philadelphia'dan Dodge City bankasına 100,000 $ götüren trene saldırdı.
Sept hommes, ont attaqué un train  qui convoyait $ 100 000 en billets  de Philadelphie  à la banque de Dodge Cit
- Geçen yıl hükümet parasını taşıyan trene Dodge City yakınlarında saldırı oldu.
 Lan dernier un convoi d'argent  a été attaqué près de Dodge City.
Tabii tanıyorum. Dodge City'de erkek arkadaşımı öldürdü.
 il a tué mon dernier fiancé.
Üç kez soyguna katıldı Bir kez Abilene posta arabası ve iki kez Dodge City.
 Il a attaqué trois diligences.
- Öyle mi? Ya Dodge City'deki, Cheyenne'deki, onlar da kuruntu muydu?
Et à Dodge City, à Cheyenne, j'imaginais aussi des choses?
Bir zamanlar Dodge City'de en klâs silahşorları tanıdım.
À Dodge City, autrefois, j'ai connu les meilleurs tireurs.
Dodge'da Kör İrlandalı kulübünde çalıştın mı?
A "l'Irlandais aveugle", de Dodge City?
Dodge City'de yapmış olduğunuz yürüyüşten biraz daha yavaştı.
Encore plus lentement qu'à Dodge City.
Ellsworth, Wichita ve şimdi de Dodge City.
Ellsworth, Wichita, maintenant Dodge City.
Sabah Dodge City'ye dönüyorum.
Je retourne à Dodge City demain matin.
En büyük teşekkürü Dodge City'den uzak durarak edersin.
Vous me remercierez en restant hors de Dodge City.
Dodge City için biraz rüküş değil mi?
Un peu trop pour Dodge City, tu ne dirais pas?
Haa... Doktor Holliday ve bayan arkadaşının Dodge Oteli'ne... yerleştiklerini öğrenmekle meşguldüm.
J'étais trop occupé par Doc Holliday et sa copine qui s'installent à Dodge House.
Dodge City'den uzak durmasını söylemiştim ona.
Je lui avais dit de rester hors de Dodge City.
Sana Dodge City'den uzak dur demedim mi?
Je pensais vous avoir dit de rester hors de Dodge City.
- Dodge City'de herkes gibidir.
Pas à Dodge City.
Şerif, Dodge City'nin adına leke sürdürmemeye çalışıyor.
Le marshal essaie seulement de sauver la bonne réputation de Dodge City.
Dodge City'de olay çıkarmayı düşünüyor. Sen oyununu bozmayasın diye de Ringo'yu tutmuş.
Il compte le faire à Dodge City, et il a embauché Ringo pour être sûr que vous ne gâcherez pas la fête.
Hadi Dodge'a dönelim.
Rentrons à Dodge.
Holliday, Dodge City'de hayatımı kurtardı.
Holliday m'a sauvé la vie à Dodge City ; je ne l'oublierai pas.
Ellsworth, Wichita ve Dodge City. Buralarda çalıştın ama yalnızca acı çektin. Sevdiğin kadın seni terk etti ve tek dostun bir katil.
Ellsworth, Wichita, Dodge City, et tout ce que vous récoltez c'est une vie triste, une femme qui s'éloigne de vous et l'amitié d'un tueur.
So the fact is you were just another hard case on the dodge?
En fin de compte, vous êtes un combinard en cavale.
- Şerif. Dodge City'de işler nasıl?
- Bonjour, shérif, ça va?
Arkadaşı Lee'yle Dodge City'ye gidiyordu.
Il allait à Dodge City avec son ami Lee.
- Dodge.
- De Dodge City.
Cüzdanlarınızı doldurun ve ailelerinizin kahramanı olun.
LE JUSTICIER QUI A DOMPTÉ DODGE CITY L'HOMME QUI A DÉCIMÉ LE GANG D'OMAHA
Dodge City ve Wichita.
Dodge City et Wichita...
Hemen dön ve Dodge'u izlediğimi bildir.
Dis-leur que la dépanneuse a fait demi-tour et suit la Dodge.
Sen silahını hazır et birazdan burası Dodge City'den beter olacak.
L'important, c'est que tu ne dégaines pas, ou ça sera pire que Dodge City un samedi soir.
Kızılderili korkusuna rağmen, tek tük de olsa sığır sürüleri tek başına Chisholm yolunu kullanarak Texas'dan, Kansas Dodge City'e gidiyordu.
Malgré la peur des Indiens, des convois remontaient encore du Texas vers le chemin de fer de Dodge City.
- Dodge City'e hoşgeldin. - Bayanlar.
Bienvenue à Dodge City!
Dodge City'deki her vatandaş çekip gitmeye hazır...
On est tous prêts...
Ve böylece Dodge City muharebesi sona erdi.
Ainsi s'acheva le bataille de Dodge City.
Sınırdaki gey kasabalarının hepsini dolaşmamızdan beri.
Dodge City!
Dodge City!
Abilene!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]