English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ D ] / Dodo

Dodo traducir francés

809 traducción paralela
- Emma, hadi, uyku vakti.
Emma, c'est l'heure d'aller au dodo.
Yatak zamanı diyorsam, yatak zamanı.
Quand je dis que c'est l'heure du dodo, c'est l'heure du dodo.
Ona veda etmen için bekliyor.
Il veut que tu l'emmènes faire dodo. "
Hadi şimdi ikiniz de yatağa.
Allez, au dodo
Güzel bir çocuga iyi geceler öpücügüydü.
Je souhaite un bon dodo au petit garçon bien sage.
Güzellik uykumdaydım.
- Je faisais un gros dodo.
- Uyu, yavrum...
- Dodo. l'enfant do...
Yarın daha geç kalkarım. - Bunu annene sor.
Tu feras un gros dodo.
Bu Golyat'ı uyutur.
Goliath va faire un gros dodo.
Ama şimdi çok uykumuz geldi.
On veut faire dodo?
Tamam tatlim. En iyisi yat ve iyice dinlen.
Va faire dodo et récupère.
Akşam yemeği, sonra bulaşık, sonra yatak.
Dîner, vaisselle, dodo.
- Dahimiz yatmaya gidiyor. - Yapma!
- Le génie va au dodo.
Kaptana bir battaniye verin de yatalım.
Dodo pour tout le monde!
Eğer uykun geldiyse, şu güzel kanepede kestirebilirsin.
Si vous avez sommeil, voici le sofa, faites un bon dodo!
- Ne tarafa, Dodo? - Dodo?
Où ça, Dodo?
Sancak tarafına üç ölçü.
Dodo? Trois degrés à tribord.
- Bay Dodo!
M. Dodo?
Evimde, Dodo. Oh, benim zavallı, küçük evim.
Un monstre!
Dodo mu?
Un monstre, Dodo, dans ma maison.
Pırıl, pırıl yarasa, Ne iştesin acaba.
Fais dodo, cola mon p tit frère
Pırıl pırıl yarasa Ne iştesin aca- -
Fais dodo, cola mon p tit... frère...
- Pırıl, pırıl, pırıl, pırıl - Pırıl, pırıl. Pırıl, pırıl.
Dodo, dodo, dodo...
Uyu şimdi!
Fais dodo.
İşte böyle uyu!
C'est ça. Fais dodo.
- Yatma vakti, canım.
- Allez, c'est l'heure du dodo.
Neyse, vakit geç olmuş. 12 yaşından küçüklerle, yönetmenlerin yatma vakti geldi.
C'est l'heure du dodo pour les enfants et les réalisateurs.
Penguen artık yatağa gitmeli.
Ton pingouin va au dodo.
Duş alıp, yumurta pişirip, gömleğimi yıkayıp, yatağa gireceğim ve hepsi de bu.
Une douche, un oeuf poché, une chemise à rincer et au dodo. C'est tout!
Yatma zamanı çocuklar!
Alors, on va faire dodo?
Bir sandviç ve bir bardak süt sipariş edip sonra da uyuyacağım.
Un sandwich, un verre de lait et au dodo.
Yatma zamanı.
Au dodo!
Aşağıya in.
Au dodo!
Bir de şekerleme ve ya kestirme.
dodo ou faire la sieste.
- Uyku vakti. - Gidelim şöyle güzel bir uyku çekelim.
- On va faire son gros dodo.
Büyücüler gece yarısından sonra yakılır. Sen yattıktan sonra.
On fait brûler les sorciers à minuit, quand tu es au dodo.
Antonio, artık yatır onu.
À présent, au dodo.
O banliyö soytarılarından değilim. Ofiste 9'dan 5'e çalış, trenle eve dön, her hafta sonları çimleri biç.
Je ne suis pas de ces rigolos de banlieue... genre métro boulot dodo... à tondre le gazon en week-end.
İyi geceler tatlım.
Au dodo, chérie.
Hepimiz Lo'nun yatması gerektiğini düşünüyoruz.
Loli devrait aller au dodo.
Kıpırdayıp durma, eski dostum.
- Dodo?
Gökyüzünde uçarsın,
Fais dodo, t'auras du lolo
Sırada ne var?
Dodo, dodo!
- Haydi. Uyku zamanın geldi.
- Jeb... c'est l'heure de faire dodo.
Uyusun bebeğim benim.
Fais dodo, ma chérie.
Picasso, git biraz uyu.
Va faire dodo!
Yatma zamanı.
Dodo.
Tumba yatak.
Dodo.
Uyku zamanı, güle güle.
Allez, dodo!
Hayır, olmaz.
Au dodo!
En iyisi onları okula göndermek.
Toi, tu vas faire dodo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]