Door traducir francés
266 traducción paralela
# Evimden denize açılan kayıklar gibi #
♪ like the boats sailing by my door ♪
[Door Closes] Yemek hazır.
La bouffe est prête.
Matthew Burke, borsacı.
Next door to him, we have a mystery of more recent date.
O ve kadın "The Hidden Door" adlı bardalar.
Lui et la fille sont allés dans un bar, le "Hidden Door".
"The Hidden Door" mu?
Le "Hidden Door"?
Şapkamı verdi bana ve gösterdi bana kapıyı
# She gave me my hat And she showed me the door
Ve karım da çok pahalı bir sağlık köyünde kilo kaybetmeye çalışıyor. "Golden Door" da.
Ma femme est dans une retraite de luxe pour essayer de perdre du poids.
Ama... [Door Opens]
{ \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } Mais...
Jim Lowe'ın "Green Door" albümü.
"Green Door" de Jim Lowe.
He robs your nest egg to bail out that little troll next door... Benim kızım giysilerini nehirde yıkarken.
Il vole votre magot pour dépanner le farfadet d'à côté... pendant que ma fille doit aller laver son linge à la rivière.
Tag'le, Door County'de göl kenarında bir kulübe kiraladık.
On a loué un chalet avec vue sur le lac.
Mavi deniz kadar soğuk rüzgar. Görebiliyorum gözyaşı kalbine giden kapıyı açıyor...
Aoi kaze ga ima mune no door wo tataitemo
100 ) } Aoi kaze ga ima 100 ) } Mune no doa wo tataite mo
Aoi kaze ga ima mune no door wo tataitemo
Leydi Door bizi beklemekten usanmış olmalı.
Et de ceux de Dame Porte, elle doit commencer à s'impatienter.
Door, iyi misin?
Porte, tu vas bien?
Leydi Door biraz uzlaşmaz çıktı.
Mademoiselle Porte s'est montrée un peu... intransigeante.
Önce babanla konuştum Door.
J'ai d'abord parlé avec ton père, Porte.
Door, sakın yapma!
Porte, ne le fais pas!
Leydi Door'un bana önemli bir iyilik borcu var.
Lady Porte me dois une faveur très importante.
Door'da.
Porte.
Door!
Porte!
Door isimli bir kız var ve bu kız bir meleği görmek için yollara düştü.
Il y a une fille, appelée Porte, et elle en chemin pour voir un ange.
Baban arkadaşımdı Door.
Ton père était un ami, Porte.
Eee, neden elinizde fırsat varken Door'u öldürmediniz?
Et pourquoi ne pas avoir tué Porte quand vous en aviez l'opportunité?
Door var.
J'ai Porte.
Bay Croup, Door isimli kızın, bana salimen intikal etmesini istiyorum.
Monsieur Croup, je veux que la fille, Porte, soit protégée de tout sur le trajet qui la ramène vers moi.
Door
Door
Adım Door, Richard-richard-mayhew-dick...
Je suis Porte, Richardrichard-mayhewdick
Door'un arkadaşıyım ben.
Je suis l'ami de Porte.
Ve siz de adınız Richard Mayhew, yaralı Door'umuzu kurtaran genç adam.
Vous êtes Richard Mayhew, le jeune homme qui a secouru notre Porte quand elle était blessée.
Biri Door'un ailesini mi öldürdü?
Quelqu'un a tué la famille de Porte?
Door'un sizinle birlikte olmadığını söylemiştiniz.
Vous avez dit que Porte n'était pas avec vous.
Door isimli bir kız var.
Il y a une fille appelée Porte.
"Suüstü Pazarı" ve Door ile ilgili sorular soruyordu.
Il posait des questions sur le Marché Flottant. ... et Porte.
Şu an Aşağı Londra'da bir yerlerdeyim Door isimli bir kızla birlikteyim.
À cet instant... je suis dans un endroit... sous Londres... avec une fille appelée Porte.
Tapınak aşkına, Leydi Door!
Par le Temple et l'Arche, c'est Lady Porte!
Door.
Porte.
Sonra, o da Door'a ailesini anlatacak bana da evime nasıl döneceğimi.
Et ensuite il racontera tout à Porte sur sa famille. Et il me dira comment rentrer chez moi.
Avcı ve Door.
Chasseur et Porte.
Görüyorsunuz Leydi Door, hedefinize salimen varmanızı sağlamak zorundayız.
Vous voyez, Dame Porte, nous allons nous assurer que vous atteigniez bien votre destination.
Door'u bir mızrak karşılığında mı sattın?
Tu as vendu Porte pour une lance? !
Door sana güvenmişti.
Porte te faisait confiance.
Door'u nereye götürüyorlar?
Où l'emmènent-ils?
Door isimli genç bayana, ailesini öldürenleri bulmasında yardım etmeye karar verdim.
J'ai accepté d'aider une jeune femme qui s'appelle Porte à trouver qui a tué sa famille.
Leydi Door ve yoldaşları.
Dame Porte et ses compagnons.
Ben Leydi Door.
Je suis Mademoiselle Porte.
Leydi Door.
Dame Porte.
Yukarı dünyadan. "Suüstü Pazarı" ve Door ile ilgili sorular soruyordu.
Il vient d'En-Haut. Il posait des questions sur le Marché Flottant... et sur Dame Porte.
Door'un nerede olduğunu biliyor musun?
Vous savez où est Porte?
Küçük bayan Door, bu gece pazarda bir koruma tutmak için...
Et maintenant la petite demoiselle Porte a l'intention d'employer un garde du corps...
[Closes Door] Sana zarar verdiler mi Bill?
- Ils t'ont blessé, Bill?