Dotty traducir francés
93 traducción paralela
Merhaba Dotty.
Bonsoir, Dotty.
- Hayır, Dotty sonuncusuydu.
- Dotty est la dernière.
Sen söyle, Dotty.
- Et toi, Dotty?
Dotty Putterman, seni seviyorum.
Dotty Putterman, je vous aime.
Dotty'nin hosuna gitmez.
Ça plairait pas à Dotty.
- Nasilsin?
Salut, Dotty!
- Dotty! Telefon.
- Dotty, téléphone.
Hey Dotty!
Dotty!
- Hey Dotty!
- Salut, Dotty!
- Iyi geceler Dotty.
- On peut revenir demain?
- Iyi geceler Dotty.
- Bonsoir, Dotty. - Bonsoir.
Dotty nerede?
Où est Dotty?
Dotty buraya bir anlam kazandirdi.
Dotty a donné un sens à cet endroit.
Dotty?
Dotty?
Dotty'yi götürdü. "Okul" dedi.
Il a emmené Dotty.
İyi ilişki nedir, Dotty?
C'est quoi une bonne relation, Dotty?
Sana Dotty diyebilir miyim?
Je peux t'appeler Dotty?
Ya da Dotty, Doe veya Dute veya her neyse.
Dorothy, Dotty, Doe... Dute, ou "Duchnoque".
Dotty Martin'in, görünüşe göre, onyedi tuz ve biber koyacağı varmış.
Dotty Melsham, paraît-il, aurait 17 salières. - 17?
.. provalı kostümde, perde açılır açılmaz.. .. 1. Perdede Kahrolası telefon çalıp Dotty elinde ilk sardalya tabağı ile geldiğinde..
Quand le rideau s'est levé et Dotty est entrée avec ces sardines.
- Bunu pek söyleyemem benim tatlı Dotty'im
- Je n'irais pas jusque là.
- Dur Brooke.. - Dotty
Attends, Brooke!
- Geri gel..
Dotty! - Je reviens?
- Fakat Dotty.. Sen bu tür rollerde.. Amaan biliyorsun işte
Tu joues ce genre de rôle depuis si...
.. Tanrı aşkına Dotty.. Söyletme artık. Anladın ne demek istediğimi..
Enfin, tu vois ce que je veux dire.
- Garry, Brooke çıkıyorsunuz.. Dotty ahizeyi tutuyor..
Garry et Brooke, vous sortez et Dotty tient le combiné.
- Her neyse.. Garry dışarı, Dotty sen de ahizeyi al.. - Lloyd kusura bakma..
- Sors et Dotty reprend le combiné.
.. Evet, sen orada ahizeyi tutuyorsun..
Dotty, tu tiens donc le combiné.
Şimdi, Dotty'nin çıkışından alıyoruz..
Et on reprend.
- Lloyd, üzgünüm, sadece şunu yoluna koymaya.. - Dotty mutlu olsun da..
- Désolé, mais fallait régler ça.
- Kesinlikle mutlu benim canım Lloyd'um..
- Du moment que Dotty est contente.
- Benim güzel Dotty'im bana bir iyilik yapar mı? - Büyük bir zevkle..
- Tu ferais quelque chose pour moi?
.. Bayılıyormuş.. Dotty.. ya.. bu..
Elle est vraiment impayable...
Dotty sardalyalarla mutfağa..
Dotty, à tes sardines.
- Ne tatlılar değil mi - Ne? - Garry ve Dotty
Ils sont adorables, non?
- Ne yani sen şimdi onların..
Garry et Dotty.
- Çıkmazsa mı? - Eğer çıkmazsa..
- Si Dotty refuse de monter...
- Dotty ve Garry.. - Geldiğimi onlar da bilmemeli..
- Grâce à Dieu, tu es là.
- İyi ama Dotty ve Garry..
- Ne dis rien.
- İyi de onlar..
- Dotty et Garry...
görünen bir buket çiçek al.. - Tamam, Dotty kendisini odaya kapattı.. - Poppy'e buketi sakın gösterme..
Va me chercher un bouquet énorme et assure-toi qu'il ait l'air très cher.
Brooke değil Dotty.. - Oh, Dotty..
Pas Brooke, Dotty.
Dotty konusunda endişelenme ; içeride parası var..
Dotty a des sous dans la pièce.
- Bu kez, bu sabah 2'de Garry'in kapımı deli gibi çalmasıyla uyandım.. Dotty'nin nerede olduğunu sordu.. Otele henüz dönmemiş..
Hier soir, Garry m'a réveillé pour savoir où Dotty était.
- Dotty'i biliyorsun.. Freddy uğraşıyor şimdi de..
Tu connais Dotty.
Dotty!
- Attends, Garry.
- Ve aksan..
- Ne t'occupe pas des mots, Dotty!
- Benim güzel Dotty'im çok üzgünüm..
Désolé.
- Dotty, kendini odasına kapattı..
- Elle va se remettre d'aplomb.
- Dotty'i bilirsin..
Tu la connais.
- Eğer Dotty çıkmazsa..
- Elle s'est enfermée.