Doña traducir francés
426 traducción paralela
- Dona Sol de Miura.
Doña Sol de Miura.
- Dona Sol herşeyi tatmak ister.
Doña Sol essaie tout.
- Tito Galli, İtalyan Tenör, Dona Sol'un bi arkadaşı.
Galli, un ami de Doña Sol, chante ce soir.
Carmen için üzgünüm, ama Dona Sol'a acıyorum.
Je suis désolé pour Carmen. J'ai pitié de Doña Sol.
- Beni Dona Sol'la tanıştıracaktın.
De me présenter Doña Sol.
Kızkardeşim Senyorita Luisa, kızım Maria ve kocası Manuel Arriega.
Ma sœur Doña Luisa, ma fille Maria... et son mari, Don Manuel Arriega.
ve Prenses Dona Urraca.
Et la princesse Doña Urraca.
Dona Chimene, döndüğün zaman hazır olacak.
Que Doña Chimène se tienne prête.
Dona Chimene, karıcığım...
Doña Chimène, ma femme.
Dona Chimene, Kocanın bu olaydan ceza almadan sıyrılabileceğini düşünüyor musun?
Doña Chimène, croyez-vous que votre mari restera impuni?
Fakat bu Doña Iscariz.
C'est Dona Uscaritz!
" Dona Grant olacaksın, asil bir bayan.
" Tu deviendras Doña Grant, une grande dame.
Merhaba arkadaşlar, ülkenin en güzel kadını sizi selamlıyor!
Bonjour les gars! Doña Dolores m'envoie!
Bu güzel şişeyi bayan için bunu açacağım.
Doña Dolores est une vraie amie, une marraine.
- Dona lsabella?
Doña Isabella?
Bu tarafa, Dona Juana!
Por aqui, Doña Juana!
Dona Juana.
Achtung! ( attention ) Doña Juana!
Dona Juana, utanmadınız değil mi?
Enfin, Doña Juana, vous n'avez pas honte?
Dona Juana ve ben de... bu durumdan yararlanmak istedik.
C'est pourquoi Doña Juana et moi, nous en avons profité.
Kral bana bir seçenek tanıdı. Ya Dona Juana ile evlenecektim ya da Berberiler'e satılacaktım.
Et bien le Roi m'a dit vous avez le choix ou vous épousés Doña Juana, ou c'est les Barbaresques.
Ayrıca hanımı, Dona l nez de Atienza, kendisine eşlik edecek.
Sa fiancée, Doña Inez de Atienza, l'accompagnera.
Bayan Lucia'nın bahsettiği ruhlar gibi mi?
Comme l'esprit dont parle Doña Lucia?
İnanın bana, bayan Gregoria, cüppesini yeni giymiş bir rahip kadar temizim.
Croyez-moi, doña Gregoria, je suis aussi chaste qu'un prêtre débutant.
Biliyor musun, Dona Sol, biz eski arkadaşız. Annesi burada çalışırdı.
Juan et moi, on est de vieux amis.
Sona kalan, dona kalmaz.
"Les derniers sont les meilleurs".
Sona kalan dona kalır!
- D'accord. - Allez.
Ben şu kayıp dona takıldım.
J'attache une grosse importance au slip qui a été perdu.
Dona Chimene, son Oviedo Kontu Gormaz'ın kızı
Doña Chimène,
Dona Chimene, babana hiç bu kadar, ihtiyacımız olduğu bir an daha olmamıştı.
votre père nous serait plus que jamais nécessaire.
Bu nedenle, eğer Tanrı da izin verir, ve bu görevden sağ dönersem, Dona Chimene Gormaz'ı bana kanuni eşim olarak verecek misin? Aynı babasının yaptığı gibi onu yaşatmak, korumak ve kollamak için?
Donc, si par la volonté de Dieu, je reviens vivant, me donnerez-vous Chimène de Gormaz pour épouse, afin que je la protège comme faisait son père?
Peki ya Dona Chimene ve çocuklarını en kuytu zindanlarımıza atarsam?
Si nous mettions Chimène et ses filles dans un donjon?
Bu beyefendi içeri girmek için diretiyor, hanımefendi.
Ce monsieur demande à être reçu, Dona.
- Ona açıkça izah ettim... - Siz bayan Medina mısınız?
- Vous êtes Dona Medina?
Belki, hanımefendi.
Peut-être, Dona.
Ona inanmak isterim, Bayan Medina ama gerçek şu ki, bunda çok zorlanıyorum.
J'aimerais le croire, Dona Medina, mais cela m'est difficile.
Deneyeceğim, Bayan Medina.
J'essaierai, Dona Medina.
Neymiş o, Bayan Medina?
Que quoi, Dona Medina?
İyi geceler, hanımefendi.
Bonne nuit, Dona.
- Günaydın, Dona Filumé.
Où est-il?
Burada defoyu mu görüyorsunuz, Dona Filumé?
Moi je ne vois rien. Il y a Des années que je vous habille.
Eski bir Sanctus'u ekleyip buna Hosanna, Benedictus, Agnus Dei, ve Dona nobis pacem bestelerini ekledi.
Sebastian avait à présent composé un grand Credo ; il y ajouta un ancien Sanctus, et écrivit un Hosanna, Benedictus, Agnus Dei et Dona Nobis Pacem en sus.
Dona kalmıştım!
- Ah oui, j'étais terrorisée.
Dona Reed ve Babalar En İyisini Bilir'i seyrederek beyinleri yıkanmıştı zaten
Ils sont corrompus par la T.V., pas par moi.
Herşey için çok teşekkür ederiz Dona Ines.
Merci pour tout Dona Ines.
- Dona Inese
- Dona Inese
Karısı zengin Mekke de dilediği gibi yaşayabilir oysa O, dona titreye bir mağaraya tıkılıyor.
Avec sa riche femme, il pourrait s'offrir ce qu'il y a de mieux. Mais il préfére grelotter dans une grotte.
Mesleğimizde dedikleri gibi sona kalan dona kalır.
"Un ver averti piège l'oiseau".
Bense çaresiz dona kaldım.
J'en suis resté bouche-bée.
Şaşkınlıktan dona mı kalmış?
Il est devenu muet?
"şaşırmak" kelimesinin yerini "dona kalmak" aldı.
la surprise... fit place à la stupeur.
Quarelle, Mario'nun bakışları karşısında dona kaldı.
Le regard de Mario avait gelé Querelle.