English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ E ] / Edmund

Edmund traducir francés

724 traducción paralela
Tabii ki Edmund. Bir şekilde idare ederiz. Gidip Bay Rademacher ile görüşmem gerekiyor.
Je trouverai bien un moyen, Eva aussi.
Bana vereceği bir şey varmış. Birazdan dönerim.
Bien sûr Edmund, on se débrouillera.
Edmund- - Affedersiniz.
Faut en tirer au moins 300.
Edmund Köhler.
Edmund Köhler.
Aynen. Edmund Köhler.
Juste, Edmund Köhler.
Söylesene genç Edmund burada ne işin var?
Dis-moi, que fais-tu ici?
Dinle sevgili Edmund sana sahiden yardım etmek isterim ama kimseye söylemeyeceğine dair söz vermelisin.
Ecoute, mon petit, je vais t'aider, mais n'en parle surtout à personne!
- Edmund!
Edmund!
Edmund, gel çabuk.
Dépêche-toi!
- Neler oluyor? Yok bir şey.
C'est Edmund.
Edmund sadece. Uyumana devam et.
Rendormez-vous.
- Eva! - Buyur baba.
Papa, c'est Edmund.
Peki sence bunun bir sakıncası yok mu? Edmund'un kirli işlerle uğraşarak gittikçe ahlaksızlaşması?
T'acceptes qu'Edmund fasse des trucs sordides!
- Edmund! Gel oğlum. Otur.
Edmund, viens, assieds-toi, approche.
Yoksa Eva ve Edmund'u bir başlarına bırakıp terk mi ederdin?
Veux-tu abandonner Eva et Edmund à leur sort?
Eva ve Edmund sana minnettar kalacaklar.
Eva et Edmund te seront reconnaissants.
- Edmund senin için almış.
D'Edmund.
Edmund ayağa kalk. Böyle bir şey nasıl yaparsın?
Comment as-tu pu faire ça!
Sevgili Edmund, sakin ol! Ne yapabileceğimize bir bakalım!
Calme-toi, voyons ce qu'on peut faire.
Edmund'u gördünüz mü?
Vous avez vu Edmund?
Edmund'la savaşta ölmesinden iki gün önce evlendim.
J'ai épousé votre frère Edmond deux jours avant sa mort au front.
Edmund onlar evlenmeden öldü sanıyordum.
Je pensais qu'Edmond était mort avant d'avoir pu l'épouser.
Gerçekten Edmund'dan dul kaldıysa mirasta hakkı olacaktı.
En tant que veuve d'Edmond elle avait droit à l'héritage.
Vasiyette adı geçen Edith ve Edmund öldü.
Les deux autres, Edith et Edmond, sont morts. Ça en fait plus pour les autres.
Ya da krematoryum gibi. St. Aden'in is kokulu ormanının arkasında oturdum.
Ou l'odeur du crématorium quand on fume des clopes derrière St Edmund.
Edmund Dorf?
Edmund Dorf?
Üzgünüm, Edmund Dorf'muşum gibi hissetmiyorum. Ne hoş.
- Je ne me "sens" pas Edmund Dorf.
- Unutma, sen Edmund Dorf'sun.
- N'oubliez pas que vous êtes Dorf.
Monica, işte Edmund Dorf. İngilizdir.
Je te présente Edmund Dorf, un Anglais.
Edmund Dorf. Bazıları bana Edna der.
Moi, Edmund Dorf, "Edna"...
Edith, Edmund Dorf.
Edith, voici Edmund Dorf.
Edmund Constantine.
Edmund Constantine.
Sherpa Tensing ve Sör Edmond Hillary gibi siz de Tepede Bir Numara iken, tepesi bir numara olun.
Comme le sherpa Tenzing et Sir Edmund Hillary ( 1ers vainqueurs de l'Everest ) soyez les 1ers au sommet en étant au sommet de la mode!
Edmund Burke "Geçmişe bakarak geleceği planlayamazsınız" demiş. Efendim?
Burke disait : "Ne jamais préparer l'avenir selon le passé."
Benim gibi bir kız Edmund Burke'ten nasıl alıntı yapar?
Pardon? Tu te demandes ce qu'une fille comme moi fait à citer Burke?
"Mesafenin merkezi noktasında gerçekleşen bir güce maruz kalan ve güneşin etrafında dönen bir kütlenin yörüngesi ne olabilir?"
Robert Hooke et Edmund Halley, sur un resultat pour lequel Halley est venu à Cambridge et a parlé à Newton,
... sorusunu sormasıyla, Sir Christopher Wren,... Robert Hooke ve Edmund Halley arasında 1684'de Londra'da ateşli bir tartışma başladı.
"Quel serait le chemin d'un corps qui se déplace autour du soleil sous une force qui l ´ entraine comme le carré de la distance?"
Edmund ve Dorothy Yates... Suçlarınızı burada tekrar ederek mahkemeye rahatsızlık vermeyeceğim. Görüşlerim bu ülkedeki tüm medeni erkek ve kadınların düşüncesini yansıtacaktır.
Edmund et Dorothy Yates, je ne ferai pas endurer à la cour un compte rendu de vos crimes car les citoyens civilisés de ce pays n'en ont pas besoin pour être horrifiés.
Ta ki kocasıyla tanışana dek... İsmi neydi? Edmund.
Quand elle a connu son mari, Edmund.
1705 yılında Edmund Halley aynı ilgi çekici kuyruklu yıldızın bir saatin işleyişi gibi her 76 senede bir dünyanın yakınından geçtiğini keşfetti.
En 1 705, Edmund Halley... finit par comprendre que la même imposante comète... s'approche de la Terre tous les 76 ans.
Edmund'u ben çalıştırmadım.
Toi, pourvu que tu manges!
Buna üzülmediğimi mi sanıyorsun?
Impossible qu'Edmund...
- Hemen geliyorum.
Edmund!
Edmund, birden bire ne oldu sana böyle?
J'aime pas que tu sortes chaque soir.
- Edmund!
Enfin!
- Tut Edmund.
Aide-moi.
- Edmund, eşyalarını topla.
Edmund, prépare tes affaires.
Edmund! Onu rahat bırak.
Edmund!
- Edmund nerede?
Edmund?
- Günaydın Edmund. - Lord Oldham sizinle mi?
Lord Oldman est-il avec vous?
Edmund'un aklını başından alan kız. Bu asırlar önceydi.
- C'était il y a une éternité.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]