Effie traducir francés
189 traducción paralela
Eve dönüyoruz, Effie.
On rentre chez nous, Effie.
Effie, Ruggles'ı Red Gap'e götürmeyi düşünmüyorsun, değil mi?
Effie, tu ne veux pas emmener Ruggles à Red Gap?
Bana bak, Effie. Yeter artık.
Ecoute... on peut me la faire, mais il y a une limite.
- Effie'nin.
C'est Effie...
Bu konuda senden daha hoşnut değilim. Ama, Effie'yi biliyorsun.
Ça ne m'amuse pas plus que toi, mais tu connais Effie.
Effie'nin acelesi var.
Effie est pressée.
Ne güzel Fransızcan var, Ruggles. - Effie!
Vous êtes bilingue, je vois!
Effie, o hizmetçi kız elbiselerime ne yapacak?
Que fait cette fille avec mes habits?
Effie, bu bir köpeğe bile yapılmaz.
Même à un chien, je ne ferais pas ça.
Keşke bir karar verebilsen, Effie.
Décide-toi une bonne fois.
Şu büyük kitaba bakıp buradaki not defterine yazıyorum. Sonra da Effie'ye sanat galerilerinden neler öğrendiğimi gösteriyorum.
Je copie des passages de ce grand livre dans le petit et je montre à Effie ce que j'ai appris dans les galeries.
Bak şimdi, bu sefer sen yaz ki Effie'nin üzerinde daha büyük etkisi olsun.
Ecrivez, cette fois. Ça en mettra plein la vue à Effie.
Effie'ye biraz sinirlenmiş olabilirim ama sana kızmıyorum.
Je suis monté contre Effie, pas contre vous.
- Bunu nereden buldun? - Effie aldırdı.
Où as-tu déniché ça?
Dur da sana göstereyim.
C'est de la faute à Effie.
Effie, demek istiyor.
Il parle d'Effie.
Effie, Albayla yaşadığımız sıkıntıyı hayatta bilemezsin.
Le colonel nous a causé les pires ennuis.
- Yapma, Effie, beni bilirsin.
- Effie, tu me connais! - Justement!
Hadi gel. Biliyor musun, Effie ve etrafındakiler Nell'e karşı silahlarını her zaman hazırda tutar.
Effie et ses chipies cassent toujours du sucre sur Nell.
Görüyorsun ya, Effie? Adam imkansız vaka.
Vous voyez, il est impossible.
Merhaba, Effie hayatım! Böyle seçkin bir ziyaretçin olduğu için çok şanslısın!
Quelle chance vous avez d'avoir un invité si distingué!
- Hayır. - Effie, konuştur onu.
Insistez, Effie.
- Effie. Lord Burnstead'tan mektup var. Bu öğlen geldi.
Voici une lettre de Lord Burnstead.
Bana bak Effie, bu bir erkek kıyafeti ve onu giymek niyetindeyim!
Effie, je suis fier de ce costume.
- Hayır efendim, çıkarmayacağım! Effie, bu konuyu hemen burada tartışıp sonuçlandıralım.
D'ailleurs, Effie, autant régler nos comptes tout de suite.
- Effie giymemi istemişti. Ama ondan nasıl kurtulduğumu sonra anlatırım.
- Je t'expliquerai...
- Selam, George! - Effie'yi tanıyorsunuz çocuklar.
Vous connaissez tous Effie, les gars.
- Nasılsın Effie! Bir hanımefendiye yol verin sizi gülüşen sırtlanlar!
Place aux dames, abrutis.
Bana bak, Effie, bunu fazla ciddiye alıyorsun.
Effie, ne t'en fais pas comme ça.
" Merhaba Effie hala, güvenli bir şekilde Mohican'a bindim.
" Allô, tante Effie, sain et sauf à bord du Mohican.
Içeri yolla Effie, hayatim. Içeri yolla!
Fais-la entrer, chérie!
Hayatim. Effie her seyi halletti mi?
Effie s'est occupée de tout?
Effie seni agirlamayi teklif etti.
Effie offre de vous héberger.
Alo, Effie. Benim. Bayan O'Shaughnessy'yi verir misin?
Passe-moi Miss O'Shaughnessy.
Haydi, Effie, çok geç kaldım.
Venez, Effie, je suis très en retard.
Kimse zarar görmedi. Sadece ödünç aldık. - Onları kaçırmıyor ya, Effie!
On n'a fait que les emprunter!
Neden denemiyorsun, Effie?
Essayez donc.
Teşekkür ederim Effie.
Merci, Effie.
Günaydın Effie.
Bonjour, Effie.
Beni bağışla Effie.
Excusez-moi, Effie.
Effie evlenmemizi istiyor.
Effie veut qu'on se marie.
Effie, tamam, yarın süpürge tutabilirsin.
Effie, c'est d'accord. Passez l'aspirateur demain.
- Effie, ona sen söyle.
- Dites-le-lui.
- Bayan Effie?
- Mlle Effie?
- Bayan Effie yalan mı söylüyor yani?
- Mlle Effie Blandford est une menteuse?
Ne demeliyim? Neden sen ve şu Effie Klinker def olup...
Alors vous et le mongolien, allez donc vous faire foutre!
- Emin değilim, Effie.
Je n'en jurerais pas.
Kesin öyle. Pettinghill Anne'nin... Kendisi Effie'nin annesidir.
Dès qu'il a su que grand-mère Pettingill, la mère d'Effie, faisait fortune dans le pétrole, il a rappliqué de Boston pour se mettre dans la famille.
Bill, etrafta karınca gibi dolanıyor? Lord Burnstead nerede Effie?
Effie, où est Lord Burnstead?
- Effie seni arıyordu.
Effie vous cherche partout.
Effie orada mi?
Effie est-elle là?