Eight traducir francés
101 traducción paralela
Hiçbirinde'Beat Me Daddy','Eight to the Bar'kalmamıştı.
Ils n'avaient plus "Chiche, vieux, rendez-vous au bar".
"Beat Me, Daddy, Eight to the Bar" şarkısının sonraki ayağı mıydı yoksa?
- Comme Beat me, Daddy? .
"Beat Me Eight To The Bar" söylerken düşünebiliyor musun beni?
Tu imagines Battons huit temps dans une mesure chanté par papa O'Malley?
The Bar Eight adamları sürüden ayrılan bazı sığırları almışlar.
Les gars du Bar-Eight ont des vaches égarées à nous.
Belki de şu Bar Eight çiftliğinde...
Il est peut-être avec les gars du Bar-Eight que j'ai vus...
Kuzeydeki Bar Eight çiftliğinden çocuklar.
Des gars du Bar-Eight, un ranch au nord d'ici.
Kuzeye dönerlerse Bar Eight'teler.
Et au nord, ils seront au Bar-Eight.
Pinky ve Bar-Eight tayfası, 40 ya da 50 kişiler.
Pinky et ceux du Bar-Eight, 40 ou 50 hommes.
Arkalarından Southern Star, Baynard Brit, Stanley Eight...
Puis vient Southern Star, Baynard Brit, Stanley Eight...
Salı günü sabah 8'de herkes kıyafeti ile plajda hazır bulunsun.
- Oui, merci. - She agrees to take off her clothes Tuesday morning, eight o clock on the beach.
Her bir merminin değeri bir Ford Eight kadar.
Chaque obus coûte le prix d'une Ford 8.
Yukarıda küçük televizyonumu seyrediyordum ve "Sekiz Aile" mi ne o programı gördüm.
Je regardais ma petite télé et j'ai vu la série The Eight Families.
"Sekiz Yeter" mi demek istedin? Evet, o programı.
- Eight Is Enough.
Eight lifetimes of memories.
Les souvenirs de huit vies.
And science officer Kustanovich. Eight helpings of Andorian redbat?
L'officier scientifique Kustanovich et ses huit portions de chauve-souris?
What's one girl's life compared to eight lifetimes of knowledge?
Qu'est-ce que la vie d'une femme à côté de huit vies de connaissances?
Ufak bir şeyler... Sekizden sonra azıcık olmaz mı?
- Même pas une bricole, un after eight?
Six, seven, eight!
Cinq, six, sept, huit!
Eight ball.
Huit. Dame.
Eric, eight-track'ımı arabadan almalıyım
Je viens récupérer ma cassette.
Omicron Persei Eight gezegeni yaklaşık 1000 ışıkyılı uzaklıkta.
Omicron Persei Huit est à 1000 années lumières de la Terre.
Birinci kulvardaki mavi formalı geçen yılın Ivy şampiyonları... Bulldog Eight. Kürekte yenilmeyen takımın kürekçileri Kaptan Luke McNamara ve Will Beckford.
Ligne n ° 1, en bleu, les tenants du titre, les Bouledogues, avec l'invincible chef de nage McNamara et le barreur Will Beckford.
- Eight-Donna-Peanut-Eunuch.
- Huit-Donna-Arachide-Eunuque.
Eight, Dört kayıp, Yedi yaralı.
8, le 4 manque. Le 7 est blessé.
Sonunda Super Eight Motel'de kalmak zorunda kaldık.
L'hôtel était plein. On a dû prendre un motel.
Neden Partridge Ailesi değil? Neden Eight is Enough değil?
Pourquoi pas The Partridge Family ou Huit, ça suffiit?
İşte eski Eight is Enough yıldızı, Dick Van Patten.
Voici l'ex-star de Huit, ça suffit, Dick Van Patten.
Sekiz Mil bana tam bu saati vermişti.
Eight Mile m'a donne cette heure.
Sen bilirsin 8 Mil.
Comme tu voudras Eight Mile. Tourne-toi.
"Eight Is Enough" un tüm ekibi de gelse fark etmez.
Je m'en fous si tout le cast de "80's Enough" sort de là!
Eight Is Enough dizisinin bütün oyuncuları çıksa bile umurumda.
Ou que tous les acteurs de Huit ça suffit sortent de là!
Stellar observation, and one you've made, like, eight times now.
Excellente observation, que tu as faites 8 fois désormais.
"Eight Mile Creek" ten gelen haberlerde Dan O'Reilly'nin yeri saldırıya uğramış.
Il paraît que ce matin à Eight Mile Creek la maison Dan O'Reilly a été attaquée.
Sekiz çocuktan en büyüğüdüm. I'm the eldest of eight children.
"Je suis l'aînée d'une famille de 8 enfants, je m'occupais d'eux."
Limanda, Sekizinci Figürün yakınında.
A la sortie du port, près du "Figure Eight".
Çünkü internete girdim ve Magic Eight bowling topundan aldım.
Parce que j'ai trouvé une boule de cristal sur le net.
2 hafta önce 2 çocuğa ateş edildiği ihbarı aldık. 14 yaşında iki "81'li".
Ils avaient 14 ans et appartenaient au gang des Eight-One.
Tğm. Tao. Bana o hadisenin tam tutanağını ve 81'lere ait ne varsa edinir misin lütfen?
Lieutenant Tao, trouvez-moi le rapport complet de cette fusillade et tout ce que vous pourrez au sujet des Eight-One.
Belki benimle konuşmak isteyecek birilerini bulabiliriz. 62'1er, 81'ler, 114'ler. Kimin kimi vurduğunu nasıl biliyor ki bunlar?
Les Six Deuce, les Eight-One, les Eleventy-Four, comment sont-ils sûrs de savoir qui tire sur qui?
81'li siyah kardeşlerini vurarak 53'lerin intikamını nasıl aldıklarını tüm dünyaya duyuruyorlar.
Ils disent au monde comment ils se sont vengés des Five-Three qui avaient tiré sur les leurs, des Eight-One.
Ama 81'ler örgütünün hayli üst kademelerinde.
Il est haut placé dans la hiérarchie des Eight-One.
İki tane 81'li görüp, ateş ettin.
Tu as vu deux Eight-One et tu as tiré.
81'liler de seni teşhis edemezdi, çünkü çalıntı araba kullanıyordun.
Et les Eight-One ne pourraient pas t'identifier. C'était une voiture volée.
O çocuklar yaptı. Şu 81'li veletler.
Ces petits crétins de Eight-One.
Anne ve babanı tanırdım. Sekiz top ile viskili içkiydi.
Hey, j'ai connu tes parents, Eight Ball et High Ball.
Tango-8, La Grenouille'in adamları uçaktan inmek üzere.
Tango-Eight, Les hommes de La Grenouille sont sur le point de descendre de l'avion.
Bir Ford Eight daha, Mac amca.
" De Duvres, Demain, comme... Et une autre Ford 8, Oncle Mac.
10 saniye... 8... 7... 6... 5... 4... 3... 2... 1...
Ten seconds Eight Seven
Eight Mile yolu 10863'te bulunan şube..
Les bureaux, situés au 10863 Eight Mile Road, ont subi des dégâts encore indéterminés.
Biz EightMile Road'uz..
On est les Eight Mile Road.
Sen o çocukları vurduktan sonra, 81'liler misilleme yaptılar.
Après que tu as tiré sur les Eight-One, ils se sont vengés.